ŞİMDİ hesap-kitap zamanı. Söylenecekler söylendi. Konuşulması gerekenler konuşuldu. Bugün 29 Mart. Yarından sonra hesap kesilecek. Liderler bir eli başlarında, bir eli kalemlerinde, sürekli durum değerlendirmesi yapıyorlar.
Bakıyor ve görüyoruz ki, sosyal medya ile televizyon ve radyolar çok kullanıldı. Bir aday en az 4 TV kanalına, en az 4 kere çıkarak gövde gösterisi yaptı. Adayları kanallar mı çağırdı, yoksa TV kanallarının organizasyonu mu bilmiyoruz, ama şu bir gerçek ki seçim nedeniyle tırmandıkça tırmandılar.
Aktif muhabirlik dönemimde ‘çalışkan’ unvanı almış bir gazeteciydim. ‘Tek başına büro’ ayrı bir unvan idi. Ama şimdi kıyaslıyorum ki, 65 yaşını devirmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temposuna ulaşmam imkansız gibi. 60’tan fazla il, 30’dan fazla ilçe mitingi düzenleyerek ulaşılması güç bir rekora imza attı. Aynı gün içinde Van, Ağrı, maç izlemek için Eskişehir, sonra İstanbul yaparak televizyon canlı yayınına çıkacak enerjiyi kendisinde bulabildi.
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin temposu da bundan önceki seçimlere oranla yüksek. Bu kadar mitinge katıldığını hatırlamıyorum.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener de durmak bilmiyor. Temel Dede de... Yani liderler tırmandıkça tırmanıyor.
Yerel seçimden öte
Bu seçim yerel yönetimlerden öte bir noktaya gitti. Cumhur İttifakı adeta güvenoyu almaya çalışıyor. Yüzde 52’nin altına düşmeme birinci hedef. Ankara, İstanbul, Bursa, Adana, Manisa, Balıkesir ve Mersin’i kazanmak ikinci büyük nokta.
Muhalefet ise Erdoğan’ı yüzde 50’nin altına düşürmeyi ve bu büyük illeri kazanmayı amaçlıyor. Saadet Partisi kendi iç bünyesindeki noktalara göz dikmiş.
Hal böyle olunca herhangi bir tahmin yapmak olanaksız. Seçimden sonra her şey belli olacak.
1- Cumhur İttifakı: Olumsuz sonuç halinde kadro tartışması konuşulacak. AK Parti yönetici kadrolarını gözden geçirecek. MHP’de liderlik tartışması başlayabilir.
2- İYİ Parti: İlk seçim sınavına girerek ‘var’ olabilme ve devamlılık sürecine bakacak. Yeni kurulmuş bir parti olarak talep görüyor mu, görmüyor mu ortaya çıkacak.
Muhalefet pusuda
3- CHP: Muhalefet pusuda bekliyor. Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi bu son seçimde ivme kazanacak mı kazanamayacak mı? Anladığım kadarıyla Sayın Kılıçdaroğlu yerini, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’na hazırlıyor. İmamoğlu’nun İstanbul’u kazanması zor ama sürpriz olabilir. Kazansa da yitirse de CHP’de bir yeni lider karizması oluştu. Sanırım Kılıçdaroğlu kazanarak çekilmeyi planlıyor.
4- Saadet Partisi: Temel Karamollaoğlu tartışmasız tek lider. Yaşı itibarı ile enerjisi mükemmel. Beş sene sonra bir seçim daha görür mü bilemeyiz. Ancak AK Parti küskünlerini, muhafazakarları ve ‘milli görüş’ ekibini bir araya getirmeye çalışıyor. Belki de Fatih Erbakan ile bütünleşip başka bir şemsiye açabilir.
Sesi soluğu çıkmıyor 5- HDP: Bu seçim için sesi soluğu çıkmaz halde. Büyükşehirlerde aday göstermedi. Doğu ve Güneydoğu illeriyle yetinmek istiyor. Ancak biliniyor ki, Cumhur İttifakı’na karşı oy kullanacaklar. Sotaya yatmış bekler haldeler. Ancak başta İstanbul olmak üzere Adana ve Mersin’deki oy potansiyelleri sonucu etkileyebilir.
Kendimize göre yaptığımız hesap-kitap muhasebesini, siyasi partilerimiz daha kapsamlı yapıyordur mutlaka. Bugünden sonra yapılacak başka bir şey kalmadı.
Anlaşılıyor ki ‘beka’ tartışması doğal. Gerek ulusal düzeyde, gerekse siyasi partilerimizin ve liderlerimizin bundan sonraki hayatiyetleri açısından önemli. Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı görevi 4.5 yıl daha sürecek. O’nun için tartışma yok. Ama sonuç ne olursa olsun diğer partiler açısından liderlik tartışmasının oluşacağı açık-seçik görülüyor.
Hesap-kitap işlemi bu açıdan da yapılıyor demektir.