İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan Adem Soytekin’in ifadesi ortaya çıktı. “Rüşvet vermek” ve “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak” suçlamalarıyla tutuklanan Soytekin, kendisine yöneltilen iddiaları sert bir dille reddetti.
İBB’nin açtığı yaklaşık 30 ihaleye katıldıklarını ve bunlardan 3’ünü kazandıklarını belirten Soytekin, halihazırda 6 farklı İBB iştirak projesine devam ettiklerini söyledi.
"Rüşvet vermek" ve "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" suçlarından tutuklanan şüpheli Adem Soytekin, soruşturma kapsamında alınan ifadesinde, 5 firmanın sahibi ve yönetim kurulu başkanı olduğunu belirtti.
Soytekin, İBB tarafından ürün hizmet alımı veya satımı amacıyla gerçekleştirilen 30'a yakın ihaleye girdiklerini, bunlardan 3'ünü aldıklarını, şu an ise İBB iştiraklerinden alınan 6 projenin de devam ettiği belirtti.
Soruşturma kapsamında alınan tanık ifadesinde "Adem Soytekin'i de Ekrem İmamoğlu aracılığıyla tanıdım. Eskiden Ekrem'in kalfasıymış. Ancak kendisine çok iş verilmiş, Ekrem İmamoğlu'nun kasasıdır. Mehmet Murat Çalık, Fatih Keleş, Adem Soytekin birlikte hareket eder." şeklindeki beyanların sorulması üzerine şüpheli Soytekin şu ifadeleri kullandı; "Daha önce hakkımda kalfalıktan gelmemle ilgili gazetelerde haber çıkmıştı. Ben bunlara ilişkin erişim engelleme kararları almıştım. Ben kalfalıktan gelmedim."
İnşaat işlerine baba mesleği olarak taşeronluk yaparak başladığını ve sektörde 30 yıla yakın faaliyet gösterdiğini anlatan Soytekin, "Tanığın kimliği ve gizli tanık olup olmadığı belli değildir. Hakkımda çıkan asılsız haberleri okuyan ve husumet güden herhangi bir şahıs bana iftira atmış olabilir. Beyanlarını kesinlikle kabul etmiyorum. Herhangi birisinin kasası değilim. Ticari olarak da tek başıma hareket ediyorum ve inşaattan kazandığımı inşaata yatırıyorum." ifadelerini kullandı.
Soytekin'e İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan tanık ifadesi okundu. Tanık ifadesinde;
2016-2017 yıllarında Beylikdüzü'ndeki arsasını Gül İnşaat isimli firmaya kat karşılığında verdiğini ve konut olan yerlerin dükkana çevrilmesi için istenen 15 milyon liralık rüşvetin yarısının kendisinden talep edildiğini, ancak bunu kabul etmediğini söyledi.
ADM İş Merkezi'ne Zafer Gül ile gittiğini, burada o dönem Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu söylenen Murat Çalık ile görüştüklerini anlatan tanık, "Aslında Ekrem İmamoğlu'nun danışmanıydı. Rüşvet işlerini takip ediyordu. Benden 15 milyon Türk Lirası istedi, ben de vermeyeceğimi yineledim. Masadan kalkmak istedim. Bana 'Buradan çıkarsan bir daha giremezsin.' dedi. Ben de 'Babanın malı değil burası, geldiğimde beni alma bak bakalım ne oluyor.' dedim.
Murat Çalık'ın odasının karşısında Ekrem İmamoğlu'nun odası bulunuyordu. Tartışma seslerini duyunca İmamoğlu dışarı çıktı. Sinirli bir şekilde 'Ne oluyor?' deyip gitti. Zafer Gül ve Murat Çalık'ın ısrarı üzerine ben ve Gül İnşaat olarak senet vermeyi kabul ettik."dedi.
Ofisinde imzaladığı senetleri Zafer Gül'e verdiğini belirten tanık, şunları aktardı;
"D.A, senetlerin Fatih Keleş'te olduğunu, ödemeyi ona yapmamız gerektiğini söyledi. O dönemki avukatım Oğuzhan Güney (vefat etti), D.A. ve Zafer Gül ile birlikte Fatih Keleş'e ödeme yaptı. Sonrasında ben ve Zafer, kalan senetler için 13 daire verme konusunda anlaştık. Yarısını ben, yarısını da Gül İnşaat verecekti. Daireler karşılığında senetleri aldık. Murat Çalık'ın isteği üzerine daireleri Adem Soytekin Asoy İnşaat isimli firmasına devrettik. Sonraki süreçte D.A. dairelerin Asoy İnşaat tarafından Gül İnşaat' a devredildiğini ve beni dolandırdıklarını, Fatih Keleş'in de Ekrem İmamoğlu'nun kasası olduğunu söyledi. D.A, Gül İnşaat'ın yaptığı inşaatların emlakçılığını yapar. Komisyon karşılığında çalışırdı. Gül İnşaat'tan parasını alamayınca bu kişileri şikayet edeceğini, yaptıkları her şeyi bildiği, kimlere rüşvet verdiğini anlatacağını söyledi. Dairelerimin tekrar Gül İnşaat'a verildiğini öğrenince Murat Çalık ile görüştüm, 'Benim dairelerimi verin.' dedim ancak iade etmeyeceklerini söyledi."
Daha sonra Adem Soytekin ile görüştüğünü, yanında İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın da olduğunu belirten tanık, "Adem Soytekin'den dairelerimi istedim. Bana 'Ne dairesi vereceğim kardeşim' deyip masadan kalktı, gitti. Ben geri adım atmadım. Dairelerimi geri almak için mücadele ettim. Bu süreçte tehdit edildim, kiralık katil tutulduğunu öğrendim. Gerek CİMER üzerinden, gerekse de adli mercilerde hakkımı aradım ancak sonuç alamadım. Yapılan usulsüzlüklerin üzerine gidilmedi. Ya sürüncemede bırakıldı ya da üzeri kapatıldı.
Beylikdüzü ve Büyükçekmece bölgesi kurtarılmış bölge gibidir. Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde işleri Fatih Keleş, Adem Soytekin, Murat Çalık, Tuncay Yılmaz üzerinden takip ederdi. Adem Soytekin'e imarsız arsalar verilir, daha sonra imara açılır ve bu projelerden büyük gelir Ekrem İmamoğlu'yla paylaşılır. Adı basında sık geçmeye başlayınca Ekrem İmamoğlu, Adem üzerindeki mallarını Lotus İnşaat isimli firma üzerine devrini yaptı."
Tanığın beyanındaki iddiaları hakkında bilgisi sorulan Soytekin, "Bahse konu tanık olan kişi U.G. isimli şahıstır." dedi. Soytekin, tanığın iddia ettiği konu hakkında adli makamlarca karar verildiğini belirtti.
Konuyla ilgili ret karar sonrası Yargıtay'a gidildiğini ve sürecin devam ettiğini anlatan Soytekin, Gül İnşaat'tan aldığı 13 daireyi, o tarihte Bahçeşehir'deki Gül-Asoy adi ortaklığından ayrılınca hissesine pay olarak aldığını ve projeden ayrıldığını söyledi.
Bu dairelerden 4'ünü iade ettiğini anlatan Soytekin, "Bunun nedeni ise mevcut dairelerin üzerinde ipotek olduğu için kullanamıyordum. Bunları Gül İnşaat'a iade ederek başka projelerinden şerhsiz daireler ile değiştirdim. Ayrıca eklemek isterim ki ben bugüne kadar Gül İnşaat'tan 100'ün üzerinde gerek iş karşılığı gerek parayla daire almışımdır. Bunlar kayıtlarda mevcuttur. İfadede isnat edilen, benim imarsız arsa alıp sonradan imara açılarak gelir elde etmem ve bunu da Ekrem İmamoğlu ile paylaştığım, Ekrem İmamoğlu'nun mallarını benim firmamın üzerinden alarak Lotus isimli firmaya devrettiği iddiası kesinlikle asılsızdır. Lotus isimli firma ile aramızda hiçbir ilişki olmamıştır. Böyle bir mal kaçırma olsa kayıtlara yansırdı." ifadelerini kullandı.