Yalova, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda kültürel mirasıyla da öne çıkıyor. 2013 yılında kapılarını ziyaretçilere açan İbrahim Müteferrika Kağıt Müzesi, Türkiye’nin ilk kağıt müzesi olma özelliği taşıyor. Bu müze, Osmanlı’nın geleneksel kağıt üretim tekniklerini yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda tarihi Yalova Kağıthanesi geleneğini de gün yüzüne çıkarıyor.

Yaşayan Müze Konseptiyle Eğitimi Birleştiriyor

Müze Sorumlusu Sanat Tarihçisi Aytekin Vural, müzenin yalnızca bir sergi alanı olmadığını, aynı zamanda eğitim ve üretim merkezi haline geldiğini vurguluyor. Bugüne kadar milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan müzede, kağıt üretimi konusunda eğitim alan kursiyerler, kendi atölyelerini açarak geleneksel sanatlara katkı sağlıyor.

Hedef: El Yapımı Kağıt Üretiminde Orta Doğu Pazarı

Türkiye’de uzun yıllar el yapımı kağıt üretimi yetersiz seviyedeydi. Ancak son 10 yılda artan ilgi sayesinde kağıthaneler yeniden açılmaya başladı. Müze, bu gelişimin öncüsü olarak hattat, ebrucu, minyatür ve tezhip sanatçılarına özel el yapımı kağıtlar üretiyor. Vural’a göre, hedef yalnızca Türkiye pazarı değil; Orta Doğu’ya da geleneksel Türk kağıdı ihraç etmek.

Bir Gece Masalı dizisinde şaşırtan ayrılık! Bir Gece Masalı dizisinde şaşırtan ayrılık!

Osmanlı Kağıtçılığı Geleneğinden Sapmadan Üretim

Müze, Osmanlı döneminde İbrahim Müteferrika’nın Yalova’daki Hırka Deresi üzerinde kurduğu kağıthanede kullanılan teknikleri birebir yaşatıyor. Döneme ait üretim malzemeleri ve yöntemleri, modern teknolojiye başvurmadan, tamamen geleneksel yöntemlerle uygulanıyor. Bu sayede hem tarih korunuyor hem de sürdürülebilir üretim destekleniyor.

Geleneksel Kağıt Üretimi Nasıl Yapılıyor?

  • Atık tekstil kumaşlarından doğal lifler elde ediliyor.

  • Bu lifler suyla karıştırılarak kağıt hamuru hazırlanıyor.

  • Kalıplar yardımıyla kağıt şekillendiriliyor ve doğal yollarla kurutuluyor.

  • Son olarak presleme işlemiyle dayanıklı hale getiriliyor.

Yalova Kağıthanesi’nin Gerçek Yeri Belgelendi

Yıllar süren araştırmaların ardından, Yalova Kağıthanesi’nin gerçek yeri kesin belgelerle tespit edildi. TBMM Kütüphanesi ve Osmanlı arşivlerinden elde edilen bilgilerle, kağıthanenin Hırka Deresi üzerindeki eski değirmen alanında kurulu olduğu belirlendi. Bu alan, müze binasına yalnızca birkaç yüz metre uzaklıkta yer alıyor.

Vural, bu tarihi bilginin ışığında, orijinal değirmenin yeniden inşa edilerek hem turistik hem de eğitici bir merkez haline getirilmesini planladıklarını ifade etti.

Geleceğe Yönelik Sürdürülebilirlik Adımı: Elbiseden Kağıt Üretimi

Kaynakların hızla tükendiğine dikkat çeken Vural, çevreye duyarlılık açısından da önemli bir adım attıklarını belirtti. Müze bünyesinde artık atık elbiselerden kağıt üretimi yapılıyor. Bu yaklaşım, hem geri dönüşüme katkı sağlıyor hem de sürdürülebilir üretim anlayışını destekliyor.

Kaynak: İHA