GÜNDEM

İçişleri Bakanı Yerlikaya Türkiye'deki Suriyeli sayısını açıkladı

İçişleri Bakanlığının 2024 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda açıklamalarda bulundu.

TBMM (AA) - İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye'de 3 milyon 254 bin 904'ü geçici koruma altındaki Suriyeliler olmak üzere, toplam 4 milyon 643 bin 986 düzenli göçmen bulunduğunu bildirdi.

Yerlikaya, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, elektronik eşya, tütün, alkol, tarihi eser ve akaryakıt kaçakçılığıyla ilgili operasyonların aralıksız devam ettiğini belirtti.

Böylece bir taraftan kayıt dışı ticaretin önüne geçildiğini, diğer taraftan alın teriyle ticaret yapan, ülke için katma değer üreten ve vergisini veren vatandaşların haklarının korunduğunu söyleyen Yerlikaya, kaçakçılıkla mücadele kapsamında düzenlenen 23 bin 158 operasyonda 441 kişinin tutuklandığını, 723 kişi hakkında ise adli kontrol kararı verildiğini ifade etti.

Ali Yerlikaya, tüm asayiş olaylarında suçun işlenmesini önlemenin, aydınlatma oranlarını yükseltip suçluları adalete teslim etmenin başlıca hedefleri olduğunu dile getirerek, "1 Ocak-1 Kasım 2023 tarihleri arasında kişilere karşı, mal varlığına karşı, millete ve devlete karşı takibi gereken olaylar ve topluma karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranımız ortalama yüzde 90,4'tür. Kişilere karşı meydana gelen önemli 10 suçun tamamında aydınlatma oranımız ise ortalama yüzde 96,5'tir." dedi.

Dünya genelinde 300 milyondan fazla göçmen ve 110 milyona yakın zorla yerinden edilen insan olduğuna dikkati çeken Yerlikaya, Türkiye'nin de bu küresel konuyla mücadele eden ülkeler arasında ilk sıralarda olduğunu söyledi.

Yerlikaya, Türkiye'deki düzenli göçmen sayılarına ilişkin, "Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 3 milyon 254 bin 904, ikamet izni ile kalan yabancıların sayısı 1 milyon 129 bin 614, uluslararası koruma kapsamında kalanlar 259 bin 468 olmak üzere, ülkemizde toplam 4 milyon 643 bin 986 düzenli göçmen bulunuyor." bilgisini verdi.

Asıl mücadelelerinin, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı organizatörleriyle olduğuna işaret eden Yerlikaya, düzensiz göçle mücadelede temel stratejilerinin, sorunun kaynağında çözümü, etkili sınır güvenliği tedbirleri, ülke içerisinde saha daraltma ve etkin yakalama ile mevzuatın öngördüğü şekilde kesintisiz işleyen sınır dışı sistemlerinden oluştuğunu vurguladı.

Bakan Yerlikaya, 1 Ocak-1 Kasım tarihlerinde, Türkiye genelinde göçmen kaçakçılığına yönelik 5 bin 80 operasyon yapıldığını anlatarak, şunları kaydetti:

"Göçmen kaçakçılığı faaliyetleri yürüttüğü şüphesiyle 8 bin 333 kişi yakalanırken bunların 2 bin 543'ü tutuklandı, 976'sı hakkında adli kontrol kararı alındı. Operasyonlar sonucu ülke genelinde 205 bin 368 düzensiz göçmen yakalandı. Hudut birliklerimizin başarılı çalışmalarıyla da aynı dönemde 193 bin 959 düzensiz göçmenin sınırlarımızdan girişi engellendi.

Sınır güvenliği bağlamında, doğu ve güney sınırlarımızda yapımını tamamladığımız sınır fiziki güvenlik sistemleri, hudut birliklerimizin mücadelesine büyük katkı sağlıyor. Sınır güvenliği açısından birinci derecede riskli olduğu değerlendirilen 1471 kilometrelik İran ve Suriye sınırlarının yüzde 78'ine tekabül eden 1152 kilometrelik kısmında güvenlik duvarı, 1226 kilometrelik devriye yolu tamamlandı. Sınır boylarımıza, yüksek teknolojik kapasite ile hizmet veren 250'si doğu, 91'i batı sınırlarımızda olmak üzere 341 elektro optik kule kurduk. Doğu sınırımızın 740, batı sınırlarımızın 350 kilometrelik kısmı bu sistemle gözetlenmektedir. Ayrıca 132 asansörlü kule, 284 termal kamera, 139 zırhlı sınır gözetleme aracı ile sismik algılayıcı ve aydınlatma sistemleri hizmete konuldu."

Düzensiz göçmenlere yönelik mücadeleyi, başta Milli Savunma Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıklar ve kurumlarla uyum içinde gerçekleştirdiklerini ifade eden Yerlikaya, Yunanistan ve Bulgaristan gibi komşu ve muhatap ülkelerin bakanlarıyla da görüştüklerini aktardı.

İçişleri Bakanı Yerlikaya, etkin ve kararlı diplomasi yürüttüklerini ve işbirliklerini güçlendirdiklerini vurgulayarak, Mobil Göç Noktası Projesi'nin, İstanbul başta olmak üzere uygulanmaya başladığını hatırlattı.

Uygulama hakkında bilgi veren Yerlikaya, şöyle devam etti:

"Eskiden aynı durumdaki bir yabancı ya polis merkezine ya geri gönderme merkezine götürülüyordu. Şimdi bu çalışmayla yabancıların yasal kalış haklarının olup olmadığı çok kısa zaman içinde tespit ediliyor. Aynı zamanda sahadaki kolluk personelimize gerekli durumlarda yardımcı olması adına 157 Yabancılar İletişim Merkezi (YİMER) hattı 7 dilde tercüme desteği sunuyor. İstanbul modelinin başarılı olmasının ardından uygulama, 4 Ekim itibarıyla Adana, Ankara, Bursa ve İzmir'de toplam 57 noktada hizmet vermeye başladı. Uygulama, kalan 25 büyükşehrimizde de yürürlüğe girecek ve 155 Mobil Göç Noktası aracımız inşallah hizmet vermeye başlayacak.

19 Temmuz-1 Kasım 2023 itibarıyla mobil göç noktalarında 79 bin 5 yabancının belge kontrolü yapıldı, bunlardan 39 bin 395'inin ülkemizde kalma hakkı olmayan göçmen olduğu tespit edildi. Bu düzensiz göçmenler sınır dışı işlemler için geri gönderme merkezlerine gönderildi. İstanbul uygulamaları ile sahaya yaptığımız duraksamadan ve istikrarlı bir şekilde sürdürdüğümüz baskı sonucunda, 1 Haziran-1 Kasım 2023 tarihlerinde, sadece İstanbul'daki iki havalimanından vize ve vize muafiyeti veya ikamet ihlalinde olan 146 bin 503 yabancı çıkış yaptı, ülkelerine döndü."

Ali Yerlikaya, Suriyelilerin ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde dönmelerinin sağlanması amacıyla konunun, insan hakları odaklı her yönüyle değerlendirildiğini dile getirdi.

İçişleri Bakanı Yerlikaya, "Rasyonel zemine oturan çalışmalar sonucunda 596 bin gönüllü geri dönüş sayısına ulaşıldı. Türkiye'deki düzensiz göçmen sayısı giderek daha da azalan grafik çizecek." diye konuştu.

Yerlikaya, kararlı ve istikrarlı çalışmalarla düzensiz göçmenlerin artık yeni göç rotası arayışlarına geçtiklerini belirterek, hedef ve transit ülke olmaktan hızla çıkıldığına dikkati çekti.

Düzensiz göçle mücadelenin, yabancı düşmanlığıyla karıştırılmaması gerektiğinin altını çizen Yerlikaya, bu mücadeleyi, vicdani değerlere uygun şekilde sürdürdüklerini, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının topluma sirayet etmesine de izin veremeyeceklerini söyledi.