Başbakanımızın,İç İşleri bakanımızın son açıklamalarına bakıyorum,
İnanın karamsarlığa ve de üzüntüye kapılıyorum.
Terörle mücadele de sona yaklaştıklarını,
Çok yeri temizlediklerini,
Yakında normal hayata geçileceğini söylüyorlar.
Bence çok ama çok YANILIYORLAR.
Aslında durumun öyle olmadığını sanırım kendileri de çok iyi biliyorlar.
Terörle mücadele yarım yapılmaz.
Oradaki üç beş kullanılmış,
Yönlendirilmiş teröristi öldürmekle de bu mücadele kazanılmaz.
Terörün bütün boyutlarını yok etmek gerekir.
Yoksa üç gün sonra o hendeklerin yine kazıldığını,
Siperlerin eski haline geldiğini,
Her yere yine bombaların yerleştirildiğini,
Halkın yine kışkırtıldığını,
Askerimizin yine kahpece şehit edildiğini görürüz.
YOLLARI YAPANDAN HESAP SORULMALI
Peki, terörle mücadele edilirken başka neler yapılmalı?
Öncelikle o asfalt altlarına yerleştirilen,
Sokak aralarına yerleştirilen bombaların hesabı sorulmalı.
Adam yol yapıyor?
Ve asfaltın altına kablolarla, fünyelerle hassas ayarlı,
Yüzlerce bomba yerleştiriyor.
Bunu kimse görmedi mi?
O asfalt yol ihalesini veren kim?
İhaleyi alan firma kim?
Bu yol yapılırken orada bulunan mühendisler, ustabaşları, taşeronlar,
Firma sahipleri, bunların hepsi işin içinde olabilir.
Veya tehditle bu iş yaptırılmış olabilir.
Derhal hepsi toplanıp, ifadeleri alınmalı, suçlu olanlar cezalandırılmalı.
BELEDİYELER
Belli ki bu işin içinde gerek hendeklerin kazılmasında,
Gerekse araçların kullanılmasında birinci derecede sorumlu olan belediyelerdir.
Öyle üç beş belediye başkanını gözaltına almakla bu iş çözülmez.
Belediye çalışanından, grayder operatörüne, işçisine, itfaiyecine,
Memuruna, meclis üyesine, ilçe-belde teşkilatlarına kadar herkes sorgulanmalı.
Geçmişi, PKK ile bağlantısı araştırılmalı ve de suçlu ise gereken yapılmalı.
Adam özerklik ilan ediyor,
Bizimkiler hala "Parti kapatamayız" manzumesi peşinde.
BDP TEŞKİLATLARI
Görünen o ki BDP artık Türkiye cumhuriyetinin,
PKK ile savaşının,
Terörle mücadelesinin karşı safında.
Teröre her türle desteği sivil kol olarak veriyorlar.
Bunu dış destek arayacak kadar,
Füze isteyecek kadar pervasız bir hale getirdiler.
Kanunlarımızda; "Teröre destek veren parti kapatılır" diyor
Bu derhal uygulanmalı.
Ve vekillikleri son bulup adalet karşısına çıkarılmalılar.
Devletimizle savaş halinde olan birilerinin mecliste ne işi olabilir ki!
Hendekleri bile destekliyorlar.
Özerklik bile ilan ediyorlar.
Derhal bu işte direk veya dolaylı dâhili olanlar toplanmalı.
İl başkanları,
İlçe Başkanları, meclis üyeleri, tüm mensupları,
KCK"sı diğer PKK destekçisi unsurları.
Şehir yapılanma isyan birimleri.
Gözaltına alınmalı.
VE mahkeme karşısına çıkarılmalı.
Hesap sorulmalıdır.
Bu gençlik yapılamasını kimler organize ediyor?
Sokağa o PKK militanlarını kimler gönderiyor, mutlaka bulunmalıdır.
Hatta muhtarlara kadar inilerek işin boyutu genişletilmelidir.
Bunları yapmazsanız,
Orada vatan için kanını akıtan şehitlerimizin elleri ahirette yakamızda olacaktır.
AÇILIM
Açılım, masaya oturma,
Öcalan'ı serbest bırakma,
Bu tür söylemler artık rafa kalkmalıdır.
Bu projenin bizi ne hale getirdiğini,
Ülkemizin durumun vahametini gördük.
Bu tür söylemler rüyada bile düşünülmelidir.
PKK FİNANS KAYNAKLARI
AKP Hükümeti paralel yapı dedikleri,
Grubu finans kaynaklarını kurutarak yok etme aşamasına getirdi.
Peki, PKK"nın kaynakları niçin araştırılmıyor?
PKK yandaşı birçok turizm şirketi var.
Firmalar işyerleri var.
Bunların otelleri var. Hem de ülkemizin en güzel yerlerinde koylarında merkezlerinde.
PKK yandaşı birçok işadamının fabrikaları işyerleri var.
Bunlardan örgüte para aktarılıyor.
MASAK niçin bu konulara el atmıyor, atamıyor?
Adamın FİNANS kaynağını kesmezseniz, terörü bitiremezsiniz.
Teröristlere destek sağlayan kaçakçılık girdileri afişe edilmeli.
Mesela kaçakçılık ürünü sigaralar, petrol türevleri piyasada sattırılmamalı, satanlara ağır sezalar verilmeli.
Bakın Türk Firkateyni Suriye'nin Lazkiye limanından yüklendiği tespit edilen,
Büyük ihtimalle de ESAT"IN uyuşturucunu taşıyan,
Bir gemiyi Akdeniz"in ortasında yakaladı. Esat"a da iyi bir darbe vurdu.
Artık şu PKK"nın finans kaynaklarına el atma zamanı gelmedi mi?
En önemli terörle mücadele başlığımızdan biri bu olmalı.
SİLİVRİ TÜRÜ BİR ADLİYE YERLEŞKESİ LAZIM
Ve PKK ile ilgili bu operasyonlarda toplananlar, gözaltına alınanlar,
Silivri misalindeki,
Bir yerleşkede toplanılmalı.
Yargılamalar şeffaf herkesin önünde kanuna uygun yapılmalıdır.
Ve vatana ihanetin cezasının ne olduğu herkesin dimağına kazınacak türde,
Cezalarla şekillendirilmelidir.
BAŞBAKANIMIZA
Sayın Başbakanımız.
Bunlar yapılmazsa.
Üç beş terörist öldürülüp kenara çekilirsek, üç gün sonra sokakların aynı hale getirildiğini,
görürüz.
Ve özetle başa döneriz.
Yani işi yarım yaparak terörle mücadeleyi kazanacağınızı sanıyorsanız,
İnanın çok ama çok yanılıyorsunuzdur.
Yazımı kıssadan hisse türünde, Napolyon Bonapart'ın veciz bir sözü ile noktalamak istiyorum;
"İhtilali yarım yapanlar kendi mezarlarını kazar".
Lütfen işimizi tam yapalım sonra kendi mezarımızı kazmak zorunda kalmayalım.