ŞU ortamda anlaşabilmenin sorunu ve zorluğunu yaşıyoruz. Günümüzde ferdi anlaşabilmek konusunda bile yetersiziz. Bireysel, ailesel, toplumsal ilişkilerimize bakın. Sanki anlaşmamak üzere bir anlayış hakim. Hele de Ortadoğu’da bir anlaşmaya gidilmek istendiğinde, o kadar çok konu başlığı, taraflar ve tarafların anlaşmazlığı çıkıyor ki... İşin tuhafı insanın kendisini anlatması da zor. Yoksa haklı olduğumuzu anlatamamanın mı güçlüğünü çekiyoruz? Anlatamıyor muyuz, anlaşılamıyor muyuz? Hangisi olursa olsun.
Karşımıza arka arkaya şartlar çıkıyor. Daha sonra engellemeler, pazarlıklar. Çözüme gitmek isterken, çözümsüzlüğün getirdiği kördüğüm içinde kalınıyor. Buyurun sayın ABD yetkilileri! Hadi sorunları çözelim. Güya sorun çözmek ve ortak nokta bulmak için bugün masaya oturacağız ABD heyeti ile. Ama daha masaya oturmadan, konuşmadan, İsrail’den ön şartlar geldi. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton’un şu lafları, daha doğrusu mesajları bizi dinlemediklerinin ve anlamamalarının kanıtı:
1- Kürtleri korumaya yönelik anlaşma imzalamadan asker çekilmesi gündeme gelmez.
2- Bizimle tam koordinasyon yapılmadan Türkiye’nin askeri operasyon düzenlemesini istemiyoruz.
Bu ön şartlar Bolton’dan. Yani Beyaz Saray’dan. Yahu kim dedi Kürtlere karşı operasyon yapılacağını... Sağır sultan Türkiye’nin 40 yıldır PKK ile mücadelesini biliyor. İŞİD, PYD ve YPG ise paralel derdimiz. ABD sözde müttefikimiz ve Türkiye’nin PKK terörü ile mücadelesine katkı verecek. Tam aksine PKK’nın uzantısı YPG/PYD topluluğunu eğitti, giydirdi, silahlandırdı ve ortak devriyeye çıkıyor. Alenen terör estiren bir örgüt var karşımızda ve sınırımızın dibinde.
İlk durak İsrail
İlk durak olarak İsrail’e gidip planlarını anlatıp onay aldıktan sonra yapılan bu açıklama oyun bozmaktan başka bir amaç taşımaz. Nitekim Cumhurbaşkanı Sözcüsü Sayın İbrahim Kalın, İsrail’den yükselen sese Ankara’dan aynı tonla cevap verdi: ‘Türkiye’nin Kürtleri hedef aldığı iddiası akıl dışıdır. Türkiye’nin hedefi İŞİD, PKK, YPG ve PYD’dir. Bir terör örgütünün Kürtleri temsil ettiğini söylemek, Kürt kardeşlerimize de saygısızlıktır.
PKK’nın Suriye uzantısıyla mücadelenin bir başka amacı da Kürtleri zulümden kurtarmaktır.’ Yeterli anlayana... 400-450 bin Kürt, sınırdan Türkiye’ye sığınıyorsa, şiddetle karşılaşıyor demektir. Sayın Erdoğan şimdi söylemiyor ki Fırat’ın doğusunu. Mümbiç’te ABD, devriye atmayı sürdürüyor ittifak halindeki PYD ve YPG’yle... TIR ve uçak dolusu silahlar duruyor. En küçük normalleşme yok. Sözcü Bolton, garanti olmadan çıkmayacaklarını söylüyor. Yetmezmiş gibi ABD Başkanı Trump da Suriye’den asker çekilmesinin aciliyetini hiç söylemediklerini açıklıyor. Anlaşılır gibi değil ki, anlaşma sağlansın! Dışişler Bakanı Sayın Çavuşoğlu, yüksek ihtimalle ABD heyeti ile görüşmeyecek. Bakan Yardımcısı Sedat Özel, sözcü İbrahim Kalın ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler mevkidaşlarıyla bir araya gelecekler.
Tampon bölge ısıtılabilir
Obama’nın önerdiği tampon bölge ısıtılabilir. Ama derinliği konusunda zaten bir şey söylenmedi. Terör koridoruna Türkiye asla izin vermeyeceğini defalarca vurguladı. Kimseden de Suriye operasyonu için izin alacak durumda olmadığımız defalarca açıklandı. Suriye’den asker çekilmesinin takvimi anlaşılıyor ki, pazarlık meselesi yapılacak. Envanterinin olduğu söylenen silahların toplanması ise asıl sorun. İpler geriliyor. Bahaneler çoğalıyor. Bolton’un olası bir askeri operasyona bile ortak çıkarak birlikte yapma önerisi bir başka plan. İş tavsıyor.
Çekilme şartları olarak PYD-YPG’nin varlığının sürdürülmesi ise alacakları,’Hayır’ cevabıyla görüşme uzayacak. Burada yatan sinsi bir B planı var ABD’nin... Önce İsrail’in güvenliği, -ki PYD-YPG güçleri bunun için gerekli- sonra da İran’ın Suriye’ye yığınak yapmayarak güçlenmesini engellemek. Ve tampon bölge koridorunu oluşturarak PYD-YPG’yi legalleştirmek. ABD heyeti önce İsrail’e gitti. Bugün Türkiye’ye geliyor. Belki Suriye’ye geçecek, sonra da Beyaz Saray’ın yolunu tutacak. Peki bunca Erdoğan-Trump telefon konuşmaları ve iki liderin vardığı anlaşmalar boşuna mı? ABD zaman kazanmaya çalışırken, Türkiye’nin sabrı deneniyor. Belki de Mümbiç’e Afrin modeli uygulanıp bir cep durak oluşturulacak. Süleyman Şah türbesi sorunu çözümlenecek ve bu öneriyle sorun giderilmeye çalışılacak. Bunlar tahmin. Ama ortaya çıkan gerçek Bolton’un İsrail’den ilettiği ön şartlar. Gün ola, harman ola...