Gazze Şeridi'ni ikiye bölen Netzarim Koridoru'nda görev yapan İsrail askerlerinin, bölgede yaşananlara dair çarpıcı itirafları uluslararası basında geniş yankı buldu. Askerlerin ifadelerine göre, bölgede sivil-asker ayrımı yapılmaksızın her Filistinli potansiyel tehdit olarak değerlendirilip öldürüldü ve kayıtlara "terörist" olarak geçirildi.
Bölge Halkının Zorunlu Göçü ve Yıkım
İsrail ordusu, Gazze’nin kuzeyini güneyine bağlayan stratejik Netzarim Koridoru'nda büyük bir askeri yapılandırma süreci başlattı. İsrail sınırından Akdeniz'e uzanan yaklaşık 7 kilometre genişliğindeki bu bölgedeki Filistinli siviller, zorla yerlerinden edildi ve evleri yıkıldı. İsrail’in 7 Ekim 2023 sonrası başlattığı bu operasyonla bölgede yeni askeri yollar ve mevziler inşa edildi.
Ölüm Bölgesi İddiaları
İsrail askerlerinin Haaretz gazetesine verdiği demeçlerde, Netzarim Koridoru'nun fiilen "ölüm bölgesi" olarak tanımlandığı ortaya çıktı. Bölgeye yaklaşan her kişi "terörist" sayılarak vuruluyordu. İfadelerde, öldürülen kişilerin cesetlerinin toplanmadığı, köpeklerin cesetleri parçaladığı ve bu manzaranın askerler için sıradan bir görüntüye dönüştüğü belirtildi.
Askeri Emirler ve Vur Emri
İsrail ordusundan emekli bir subayın verdiği bilgilere göre, bölgeye giren herkese "vur" emri verildiği açıkça ifade edildi. Keskin nişancıların menziline giren herkesin, yaşına ya da sivil olup olmadığına bakılmaksızın "terörist" olarak kabul edilip hedef alındığı iddia edildi. Subaylardan biri, "Orada sivilleri öldürüyoruz ve hepsi terörist olarak kayıtlara geçiyor," diyerek, olayların bir "rekabet" unsuru hâline geldiğini vurguladı.
Askerlerin Tanıklıkları
İsrail askerlerinin bazı tanıklıkları dehşet vericiydi. Bir asker, 16 yaşındaki bir çocuğu "terörist" sanarak öldürdüklerini, ancak daha sonra bu kişinin sıradan bir sivil olduğunun anlaşıldığını söyledi. Buna rağmen tabur komutanının "bir terörist öldürdükleri" için kendilerini tebrik ettiğini belirtti.
Silahsız Sivillere Saldırılar
Daha önce görev yapan askerlerden biri, dört silahsız Filistinlinin bir insansız hava aracıyla tespit edilmesinin ardından makineli tüfekle tarandığını anlattı. Başka bir tanık ise, iki çocuk ve bir yetişkine savaş helikopteriyle füze atıldığını ve bu saldırının askerler arasında normal karşılandığını ifade etti.
Komuta Zincirinde Sınırsız Yetki
Haberde, İsrail ordusunun üst düzey komutanlarına geniş yetkiler tanındığı ve askeri operasyonların bağımsız milis mantığıyla yürütüldüğü iddia edildi. Bir tabur komutanının insansız hava aracı saldırısı emri verebilmesi ya da tümen komutanlarının geniş çaplı operasyonlar başlatabilmesi gibi yetkiler, uluslararası askeri hukuk standartlarıyla çelişen uygulamalar olarak değerlendirildi.
İsrail’in askeri operasyonlarındaki protokolleri aştığı iddiaları, uluslararası toplumda ciddi tartışmalara yol açarken, insan hakları kuruluşları bu iddiaların bağımsız soruşturmalara tabi tutulması gerektiğini vurguluyor.