Suriye’de 8 Aralık’ta Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından İsrail’in başlattığı saldırılar devam ediyor. Son olarak İsrail ordusu, başkent Şam’ın kuzeydoğusunda bulunan Adra yakınlarına hava saldırısı düzenledi. Bu saldırıda 11 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre, ölenlerin büyük bir kısmı sivil vatandaşlardan oluşuyor.
Sanayi Bölgesinde Büyük Patlama
Adra sanayi bölgesinde meydana gelen saldırı, bölgeyi adeta sarsarken, görgü tanıkları patlamanın şiddetini gözler önüne serdi. AFP’ye konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, olay yerinde halen kurtarma çalışmalarının sürdüğünü ifade etti. Yetkili, patlamanın etkisiyle geniş bir alanda ciddi yıkım meydana geldiğini de sözlerine ekledi.
SOHR Direktörü Rami Abdel Rahman, saldırının hedef aldığı noktanın sanayi bölgesinde yer alan stratejik bir alan olduğunu belirterek, can kaybının artabileceği uyarısında bulundu. Rahman ayrıca, saldırıda hayatını kaybedenlerin çoğunun sivil olduğunu dile getirerek uluslararası toplumu bu tür saldırılara karşı daha duyarlı olmaya çağırdı.
İsrail’in Hedefi Askeri Tesisler mi?
İsrail, Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’de özellikle askeri tesislere yönelik yoğun hava saldırıları gerçekleştirmeye devam ediyor. İsrail hükümeti, bu saldırıların gerekçesi olarak askeri tesislerin “düşman unsurların eline geçmesini önlemek” amacını gösteriyor. Ancak saldırılarda sivil kayıpların artması, bu iddiaların tartışmalı hale gelmesine neden oluyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, İsrail ordusu son birkaç ayda yüzlerce hava saldırısı düzenleyerek Suriye’deki stratejik noktaları hedef aldı. Ancak bu saldırılarda yalnızca askeri hedeflerin değil, sivil yerleşimlerin de zarar gördüğü sık sık gündeme geliyor.
Golan Tepeleri’nden Başlayan İşgal Sürüyor
61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinden sonra, Suriye’de başlayan kaos ortamı İsrail’in Golan Tepeleri üzerinden başlattığı işgali daha da derinleştirdi. Saldırılar, yalnızca askeri noktalarla sınırlı kalmazken, stratejik bölgelerdeki sanayi ve altyapı tesislerini de hedef alıyor. Bu durum, bölgede uzun süredir devam eden gerilimin daha da tırmanmasına yol açıyor.
Golan Tepeleri’nden başlayan saldırılar, İsrail’in bölgedeki etkisini artırma stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ancak uzmanlar, bu tür saldırıların hem bölgesel istikrarsızlığı artırdığını hem de daha büyük çatışmalara zemin hazırladığını ifade ediyor.
Uluslararası Topluma Çağrı
Saldırının ardından birçok insan hakları örgütü, İsrail’in sivilleri hedef alan bu tür eylemlerine karşı uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle sivil can kayıplarının önlenmesi için daha etkin adımlar atılması çağrıları yapıldı.
Öte yandan, Birleşmiş Milletler’in de konuya ilişkin acil bir toplantı yapacağı ve bölgedeki gerilimin azaltılması için diplomatik girişimlerde bulunacağı bildirildi. Ancak uzmanlar, İsrail’in saldırılarının bölgedeki dengeleri daha da karmaşık hale getirdiği ve bu süreçte diplomatik çözümün zor olabileceği görüşünde.