Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesi ve Beşar Esad’ın Rusya’ya kaçmasının ardından, İsrail, oluşan boşluktan yararlanarak Suriye’deki kritik askeri ve stratejik hedeflere operasyon düzenledi. İsrail, terör gruplarının eline geçebileceği gerekçesiyle kimyasal silah stoklarını, radar sistemlerini ve füze depolarını hedef aldı. Toplamda 350’den fazla saldırı gerçekleştirilen bu operasyonlar, Suriye'nin askeri kapasitesine ağır darbe vurdu.
İsrail’in Hedefleri ve Saldırılar
İsrail, Suriye’deki geçiş dönemini fırsat bilerek özellikle Golan Tepeleri’ndeki kontrol alanını genişletti ve ülkenin farklı bölgelerine çok sayıda hava saldırısı düzenledi. İsrail askeri sözcüsü Avichay Adraee, bu saldırıların Suriye'nin askeri kabiliyetinin yüzde 70’ini etkisiz hale getirdiğini belirtti.
Saldırılarda hedef alınan noktalar şunlar oldu:
- Kimyasal silah stokları
- Rus yapımı hava savunma sistemleri
- Scud füze depoları
- Donanmaya ait roket taşıyıcı gemiler ve üsler
- İnsansız hava araçları, savaş uçakları ve tanklar
Lazkiye, Şam, Humus, Tartus ve Palmira gibi bölgeler, İsrail’in operasyonlarının merkezinde yer aldı. Lazkiye’deki donanma tesisleri ve 15 donanma gemisinin bulunduğu Mina Al-Bayda üssü de saldırılardan nasibini aldı.
İsrail'in İddiası: "Aşırılıkçı Grupları Önlemek İçin"
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, düzenlenen saldırıların aşırılık yanlısı grupların kimyasal ve uzun menzilli füze sistemlerine ulaşmasını önlemek için yapıldığını savundu. Bu açıklama, uluslararası kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı.
"Musa" Kod Adlı Ajan ve İhanet İddiaları
Saldırıların hedeflerinin İsrail’e nasıl bildirildiği konusu ise büyük bir tartışma yarattı. Sızdırılan belgelere göre, İsrail’in operasyonlarında, eski Suriye Savunma Bakanı Korgeneral Ali Mahmud Abbas’ın iş birliği yaptığı iddia ediliyor. Haberlere göre, Abbas, İsrailli aracılarla şifreli mesajlaşma uygulamaları üzerinden iletişim kurarak stratejik bilgileri paylaştı.
Ayrıca, “Mousa” kod adlı bir İsrail ajanının, Şam ve Halep yakınlarındaki İran destekli mevzilere yönelik saldırıların planlanmasında kritik rol oynadığı belirtildi. Bu iddialar, eski Suriye yönetimi içerisindeki derin ayrışmaları ve ihanet söylentilerini de gündeme taşıdı.
Saldırıların Sonuçları
İsrail’in bu operasyonları, Suriye’nin askeri gücünü ciddi şekilde zayıflattı. Özellikle hava savunma sistemleri, radarlar ve kimyasal silah stoklarının imha edilmesi, ülkenin savunma kapasitesini büyük ölçüde düşürdü. Ancak bu saldırılar, sadece Suriye değil, bölgede İran ve Rusya gibi aktörlerin de tepkisini çekti.
Suriye’nin askeri yeteneklerinin yüzde 70’inin yok olduğu belirtilirken, bu durumun, Suriye’nin gelecekteki güvenlik mimarisini nasıl etkileyeceği merak konusu.
Peki sizce İsrail'in bu operasyonları bölgeyi nasıl etkileyecek? Fikirlerinizi bizimle paylaşın!