Esad rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’de yaşanan kaos ortamı, İsrail’in bölgedeki stratejik hamlelerini gündeme taşıdı. İsrail basınında yer alan haberlere göre, Tel Aviv yönetimi, Suriye’nin 60 kilometre derinliğine kadar uzanan bir "nüfuz alanı" yaratmayı planlıyor. Bu plan, bölgedeki güç dengelerini ve Suriye’nin geleceğini derinden etkileyebilecek nitelikte.
İsrail’in Planı İfşa Edildi
İsrail basını tarafından kamuoyuna sızdırılan haberde, Tel Aviv’in Suriye’nin sınırlarına yakın bölgelerde etkisini artırmayı hedeflediği belirtildi. Bu nüfuz alanının, İsrail’in güvenlik kaygıları doğrultusunda oluşturulacağı ve bölgedeki askeri varlığını pekiştireceği ifade edildi. Ancak bu plan, uluslararası hukuka ve bölgesel istikrara yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor.
Ahmed Şara Faktörü
Haberde dikkat çeken bir diğer unsur ise Batılı ülkelerin Ahmed Şara’yı desteklemesi oldu. İsrailli yetkililerin, "Batı’nın Ahmed Şara’yı kucaklamasının onları şaşkına çevirdiği" yönündeki itirafı, bölgede farklı çıkar gruplarının çatışma içinde olduğunu gözler önüne seriyor. Ahmed Şara’nın kim olduğu ve Batılı ülkeler tarafından neden desteklendiği, İsrail’in planlarını daha karmaşık bir hale getiriyor.
Bölgedeki Dengeler Nasıl Etkilenecek?
İsrail’in Suriye’de nüfuz alanı oluşturma çabası, başta İran ve Rusya olmak üzere bölgedeki diğer aktörlerin tepkisini çekecektir. Özellikle İran, İsrail’in bu tür girişimlerini doğrudan kendi güvenliğine yönelik bir tehdit olarak algılıyor. Rusya ise Suriye’deki varlığını güçlendirmeye çalışırken, İsrail’in nüfuz alanı planını sınırlandırma yoluna gidebilir.
Uluslararası Toplumun Tepkisi
Bu gelişme, uluslararası toplumun da dikkatini çekmiş durumda. İsrail’in Suriye’de böyle bir adım atması, BM ve diğer uluslararası kuruluşlar nezdinde büyük bir tartışmaya yol açabilir. Bu planın uygulanması durumunda Suriye’nin toprak bütünlüğünün daha da zarar görebileceği belirtiliyor.