Görünen o ki,

AKP Hükümetinin temel problemlerinden,

Hatta en önemli problemlerinden biri;

"İşsizlik"

Bu durum hem hükümetin canını sıkıyor.

Hem de sokaktaki insanın.

İstatistik kurumunun verilerine göre,

İşsizlik oranı 12,1

Tabii bu çarpmalarla,

Bölmelerle,

Törpülenmelerle küçültülmüş bir rakam.

Buna 14,3 olan tarım dışı istihdam verileri ile

22.6 olan genç nüfus işsizlik oranlarını kattığımızda,

Biraz da sokağın sesine kulak verdiğimizde,

Ortalama oranın öyle yüzde 12'lerde olmadığını,

Yüzde yirmilerin üzerinde olduğunu,

Çok rahat olarak görürüz.

Bunun anlamı da,

Sokakta gezen genç nüfustan,

Her beş kişiden birinin işsiz olduğunu,

Evine,

Ocağına ekmek götüremediğini,

Bunun da sosyal bir yara olduğunu söyleyebiliriz.

ABD yüzde 2 büyürken,

İşsizlik oranı yüzde 4 civarında olurken,

Yüzde üçe yakın büyüyen bir Türkiye'de genç işsizlik oran yüzde 23'lerde,

İşte temel soru ve sorun bu.

Belki bu söyleyeceklerimiz yönetenlerimizi biraz üzecek.

Ancak güneş balçıkla sıvanamadığına göre,

Bazı gerçekleri de görmezden gelmeyiz.

Temel mesele YATIRIMDA yatıyor.

AKP Hükümeti,

15 yıllık icraatlarında,

İşgücünü artıracak,

İnsanlara iş temin edecek,

Yatırımlara yöneleceğine,

Yani fabrika türü,

İşletme türü,

Yatırımlar yapacağına,

RANTA dönük, daha çok gelir getiren,

Yandaşlarını daha çok zengin eden,

Alanlara daha çok ilgi gösterdi.

TOKİ ile bol ev yaptırdı,

Şimdi evlerin çoğu elde kaldı.

Etraf AVM doldu.

Fabrika yaptıracağına,

Cami yaptırmaya daha çok yöneldi.

Bu dünyada ki insanımız açken,

Öbür dünyaya daha çok yatırım yapılması pek anlaşılır gibi değil.

Tabii biz Müslüman bir ülkeyiz,

Dinimizi öğreneceğiz,

İbadetimizi yapacağız,

Ancak bunu abartmayacağız.

Yapılan bir fabrikaya,

Yapılan bir okula karşı üç cami yaparsan,

Hem o camiler boş kalır,

Hem de işsizliğin böyle tavan yapar.

Peki, ne yapmamız lazım?

Çok basit;

"Yatırım yapmamız lazım".

Çünkü ekonominin temel dinamiği,

Sanayini geliştirmendir,

Canlı bir finans piyasan olmasıdır,

Tarımda modernleşmendir.

Stratejik konumun gereği,

Savunma sanayi yatırımları yapmandır.

Bir sürü şık sayabiliriz.

Şimdi hükümet,

İşletmelere,

Büyük işyerlerine,

Holdinglere,

İstidam çağrısı yapmakta,

İşsiz vatandaşları işe alınmasını istemektedir.

Ancak sorulması gereken soru,

Bu kuruluşların "İŞÇİYE" ihtiyacı olup olmadığıdır!

Özel sektör kamu kuruluşuna benzemez.

Kamuda bir kişi çalıştıracağın yerde,

Üç kişiyi istihdam edebilirsin,

Ancak parası cebinden çıkacak bir işçiye,

Özel kesim işvereni en fazla (hatır için) üç ay tahammül eder.

Sonra işime yaramazsın diyerek kapıya koyar.

Yani bu çağrı bana göre biraz geçici bir çözüm gibi görünüyor.

Ve daha da önemlisi,

İşsizliğin son bir yılda daha da artmasının temel nedeni,

Ülkemizin büyüme hızının düşmesi,

Turizminin gerilemesi, ihracatımızın artmaması,

Ve ülkemizde ve Suriye'de yürüttüğümüz savaşın bize maliyetinin gün be gün artması.

VE ülkemizde kaçak olarak yarı fiyata çalışan Suriyelilerin,

Bizim işsizler ordusuna katkı yapması,

Yani bizim insanımızın işiz kalması.

Sonuç olarak söylenmesi gereken RANTA yönelik bir ekonomik yönetim biçiminden,

Yatırıma yönelik bir şekle dönmemizin zamanıdır