Türkiye'nin gıda ihracatında son dönemde yaşanan aflatoksin ve okratoksin krizleri uluslararası düzeyde yankı uyandırdı. Avrupa Birliği Gıda Uyarı Sistemi (RASFF) tarafından yapılan açıklamalar, Türkiye'den ihraç edilmek istenen bazı ürünlerin sınırdan geri çevrildiğini ve ciddi halk sağlığı riskleri taşıdığını ortaya koydu.
Antep Fıstığında Aflatoksin Krizi
İtalya'ya gönderilen Antep fıstıklarında izin verilen aflatoksin seviyesinin 7 ila 9 kat üzerinde bir oran tespit edildi. Aflatoksin, özellikle karaciğer kanseri riskini artıran ve ciddi sağlık sorunlarına yol açan bir madde olarak biliniyor. Bu yüksek seviyeler nedeniyle ürünler sınırda durdurularak Türkiye’ye iade edildi.
Kayısıda 35 Kat Fazla Okratoksin
Hollanda’ya ihraç edilmek istenen kuru kayısılar, limitlerin tam 35 katı okratoksin içerdiği gerekçesiyle sınırdan geri çevrildi. Okratoksin, bağışıklık sistemine zarar verebilen ve kansere neden olabilen bir toksin türü olarak kabul ediliyor. Bu bulgular, Türkiye'nin gıda güvenliği standartlarının Avrupa kriterlerini karşılamadığı yönünde endişelere yol açtı.
Kuru İncirde 23 Kat Fazla Okratoksin
Son skandal ise kuru incirle ilgili olarak yaşandı. RASFF tarafından yapılan açıklamaya göre, Türkiye’den İtalya’ya ihraç edilmek istenen kuru incirlerde, izin verilen okratoksin seviyesinin 23 kat üstünde bir oran tespit edildi. Bu durum, hem Türkiye'nin ihracat prestijine hem de halk sağlığına yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor.
Gıda Güvenliği ve İhracatta Yaşanan Sorunlar
Bu olaylar, Türkiye'nin gıda ihracatında kalite kontrol mekanizmalarının ve denetim süreçlerinin yeterliliği konusunda soru işaretleri oluşturdu. Avrupa pazarına ihraç edilen ürünlerde sürekli olarak limit aşımı tespit edilmesi, Türk tarım ürünlerinin uluslararası imajını zedeleyebilir. Gıda güvenliğine yönelik denetimlerin artırılması ve üretim süreçlerinde toksin seviyelerinin kontrol altına alınması gerektiği vurgulanıyor.
Tüketici Sağlığı ve İhracatın Geleceği
Türkiye, tarım ürünleri ihracatında önemli bir konumda olsa da bu tür olaylar, uluslararası güveni zedeleyebilir ve ekonomik kayıplara yol açabilir. Uzmanlar, iç piyasada da bu tür toksinlerin denetlenmesi gerektiğini belirterek, tüketicilerin sağlık risklerinden korunması için daha sıkı önlemler alınması gerektiğine dikkat çekiyor.