KARACAOĞLAN...

17'nci yüzyılda yaşamıştır. 

Şiirleri aşk ve doğa üzerinedir. 

Duygularını, yaşadıklarını, düşüncelerini içten, gerçekçi ve özgün bir şiir yapısı içinde anlatır. 

Aşık edebiyatına yepyeni bir söyleyiş biçimi getirmiştir. 

En çok doğa benzetmeleri yapıp çok yalın ve temiz bir Türkçesi vardır.. 

Kendisinden sonra gelen birçok ozanı derinden etkilemiştir.

Bu olumlu etkiler günümüz Türk şiirine kadar sürüp gelir..

Şiirlerinde Arapça ve Farsça sözcüklerin sayısı çok azdır. 

Yöresel sözcükleri ise yoğun bir biçimde kullanmıştır.. 

Deyimler ve benzetmelerle halk şiirinde kendine özgü bir şiir evreni kurmuştur..

Bu da onun şiirine ayrı bir renk katmıştır..

Bütün bir şiirleri açık, anlaşılır ve içlidir…

 

ELİF:

İncecikten bir kar yağar,

Tozar Elif, Elif deyi…

Deli gönül abdal olmuş,

Gezer Elif, Elif deyi…

***

Elif'in uğru nakışlı,

Yavrı balaban bakışlı,

Yayla çiçeği kokuşlu,

Kokar Elif, Elif deyi…

***

Elif kaşlarını çatar,

Gamzesi sineme batar.

Ak elleri kalem tutar,

Yazar Elif, Elif deyi…

***

Evlerinin önü çardak,

Elif'in elinde bardak,

Sanki yeşil başlı ördek

Yüzer Elif, Elif deyi…

***

Karac'oğlan eğmelerin,

Gönül sevmez değmelerin,

İliklemiş düğmelerin,

Çözer Elif, Elif deyi…

***

YUNUS EMRE:

Türk halk ozanlarının öncüsüdür. 

Türk'ün İslam'a bakışını,Türk dilinin özellik ve güzellikleryle dile getirip dillendirir. 

Yaklaşık 700 yıldır Türk milletince şiirleri ezberlenip dilden dile taşınmıştır.. 

Türk kültür ve medeniyetinin oluşumuna büyük katkılar sağlayan, bir gönül adamıdır.

Onun anlayışında dervişlik; 

olgunluktur, aşktır.. 

O her dizesinde aşkın hasmı olan, nifaka, gösterişe, hamlığa, riyaya, şekilciliğe karşı çıkmıştır.. 

Yunus din, mezhep, ırk, millet, renk, mevki, sınıf farkı gözetilmeksizin sadece sevgiyi esas almıştır..

Yunus Emre, kelimenin tam anlamıyla ''milli bir sanatçı'dır.'' 

Tıpkı, Nasrettin Hoca, Köroğlu, Dadaloğlu veya Karacaoğlan gibi…

 

KENDİN BİLMEK:

İlim ilim bilmek

İlim kendin bilmektir

Sen kendin bilmezsin

Ya nice okumaktır.

***

Okumaktan murat

Kişi hakkı bilmektir

Çün okudun bilmezsin

Ha bu kuru emektir.

***

Okudum bildim deme

Çok taat kıldım deme

Eğer Hak bilmez isen

Abes yere gelmektir

***

Dört kitabın manası

Bellidir bir elifte

Sen elifi bilmezsin

Bu nice okumaktır

***

Yiğirmi dokuz hece

Okursun uçtan uca

Sen elif dersin hoca

Manası ne demektir

***

Yunus Emre der hoca

Gerekse bin var hacca

Hepisinden iyice

Bir gönüle girmektir

***

PİR SULTAN ABDAL:

16. yüzyılda Sivas'ta yaşamış bir halk ozanıdır. 

Asıl adı Haydar'dır. 

Genellikle Osmanlı bürokrasisine karşı olan, tutumundan dolayı idam edilmiştir. 

Ölümünün ve deyişlerinin etkisiyle kollektif bir bilinç oluşmuştur.. 

Anadolu halk kültürünün yaşayan bir ögesidir..

 

DOSTUN BİR GÜLÜ YARALAR BENİ:

Şu kanlı zalimin ettiği işler

Garip bülbül gibi beni zareyler

Yağmur gibi yağar taşlar başıma

İllede dostun bir fiskesi yaralar beni beni beni

Can beni beni beni dost beni beni beni

 

Dar günümde dustum düşmanım beli oldu

Bir derdim var idi şimdi el oldu

Ecel fermanı boynuma takıldı

Can beni beni beni dost beni beni beni

 

Pir Sultan Abdalım can göye almaz

Haktan emir olmasa rahmet yağmaz

Şu ellerin taşı bana hiç değmez

İllede dostun bir tek gülü yaralar beni beni

Can beni beni beni dost beni beni beni…

***

DADALOĞLU:

Dadaloğlu 18. yüzyılın son çeyreğinde doğup, 

19. yüzyılın ortalarında öldüğü bilinmektedir. 

Doğum ve ölüm tarihleri hakkında kesin bir bilgi olmamakla beraber eldeki kaynaklar 1785-1868 Avşar boyundandır.

Türkmen ozanlarındandır. 

Kul Mustafa mahlasını da kullanan Aşık Musa'nın oğludur. 

Az da olsa eğitim almıştır. 

Daha çok Gavurdağı ve Ahır Dağı yörelerinde yaşamıştır.. Çukurova'yı,Toroslar'ı, Orta Anadolu'yu dolaşmıştır.. 

Dili halk Türkçesidir..Şiirleri, yerleşik yaşama geçmek istemeyen Türkmen aşiretlerinin çığlığı ve sözlü tarihi gibiidr.

Asıl ününü kavga türküleri ile yapmıştır.. 

Ama duygu ve aşk konularını da aynı başarıyla işlemiştir.

CAN VERİRKEN:

Okuduğun Tutmaz Oldu Alimler

Kalktı Da Adalet Arttı Zulümler

Terlemeden Mal Kazanan Zalimler

Can Verirken Soluması Zor İmiş

***

Kulak Verdim Dört Köşeyi Dinledim

Meğer Gıybetimi Eden Çok İmiş

Çok Yasayıp Mihnet İle Ölmeden

Az Yaşayıp Dem Sürmesi Yeğ İmiş