İKİ takımı bu maç için kefelerine koyup değerlendirelim. Fenerbahçe kendi yarı sahasından pas yaparak çıkmakta ne kadar zorlanıyorsa, Kasımpaşa sahasından paslaşarak o kadar kolay çıkıyor. Fenerbahçe ilerde ancak çok cılız bir baskı yapıyor. Kasımpaşa ise baskıyı paslaşarak da, uzun topla da çok kolay eritip, Fenerbahçe sahasına kolay geçiyor.
Defanstan uzun toplarla çıkılması gerektiğinde, Fenerbahçe'de Slimani ilerde top tutamıyor. Ama karşılığında Diagne her uzun topu indirip, geriden gelen arkadaşlarını atağa taşıyor. Top kale alanına ortalandığında Diagne gol vuruşu yapıyor, Slimani yapamıyor. Bunu iki dakika ara ile çok net gördük.
Bütün bunlar takımların gücünü ve dengesini ortaya koyan en basit unsurlardı. Ama maçta başka unsurlar da var. Fenerbahçe'de kalede penaltı canavarı Harun'un oynaması ve 6'da 4 gibi rekor penaltı kurtarması. Yine Fenerbahçe'de desteğini sonuna kadar esirgemeyen taraftarı. Kasımpaşa'da Valbuena'dan daha iyi oynayan Trezeguet olması. Kasımpaşa'nın üç forvetinin, takımın bu sezon attığı 31 golden 25'ine imza koyması. Fenerbahçe'nin iç sahada ancak 8 puan toplayabilmesi. Barış'ın savunma ve hücumda tek başına verdiği top kapma mücadelesini ve iyi oyununu da alkışlamak gerek.
Bu karşılıklar ve tepkimeler sonucu belirledi. Ancak bu karşılaştırmada Fenerbahçe lehine karşılılığı olmayan tek şey Kasımpaşalı Özgür'ün kendi kalesine attığı goldü. Fenerbahçe'nin aldığı bir puanda, Harun'un kurtardığı penaltı kadar, Özgür'ün karşılıksız çekinin de önemli rolü vardı.