LUT Peygamber, kavminin sapıklıklarından, hırsızlıklarından, ahlaksızlıklarından bıkmış usanmış. Allah’a yalvarmış; ‘Allah’ım ben bu insanları doğru yola getiremiyorum. Lütfen bunları cezalandır’ demiş. Ertesi gün, Yüce Allah tarafından insan kılığında iki melek, peygambere gönderilmiş. Melekler; ‘Kavminden düzgün olanları al ve bulunduğun yeri terk et. Kalanlar Allah’ın gazabına uğrayacak. Bunların arasında eşin de var’ demiş. Lut Peygamber bir şeye itiraz etmiş; ‘Kalanlar arasında ibadet eden, namaz kılan, dini bütün insanlar var. Onların günahı yok ki’ demiş. Gelen cevap ilginçmiş; ‘Onlar kendine Müslüman olanlardır. Etraflarında bir sürü ahlaksızlık olurken, sapıklık olurken kimseyi uyarmadılar.’
Kardeş kardeşi kırdı
Avrupa ve batılılar da aslında Allah’ın gazabını hak ediyor. Müslüman dünyasına onların yaptıklarını kimse yapmadı. Yıllarca Afrika’yı, Ortadoğu’yu, Asya’yı sömürdüler. İnsanların rızıklarını ellerinden aldılar. Birbirlerine düşürerek kardeşi kardeşe kırdırdılar. Misyonerlik adı altında 100 dolara insanlara din değiştirttiler. Haçlı seferleri ile binlerce Müslüman’ı katlettiler. Yerlerinden yurtlarından ettiler. Hristiyanlık dinini, yozlaştırıp kendilerinin dahi tanıyamayacağı hale getirdiler. Aynı Müslüman dünyasında sapkınlıklarla, kafa kesmelerle Allah’ın kitabından sapmalarla, bizim yaptıklarımız gibi. Bu günlerde de durum değişmedi. Avrupa’ya hücum ettiler Amerika denen büyük şeytanın katliamcı ve de sömürücü yaklaşımları devam ediyor. Avrupalı denen alçaklar terörü kana göz yaşına karıştırarak sömürmeye devam ediyorlar. Ve bunun sonucu olarak aç, evsiz, yurtsuz, işsiz kalan insanlar
Avrupa’ya hücum ettiler
Etme bulma dünyası türünde bir şey. Çalınan servetleri ile artık karınlarını, hırsızların sofrasında doyurma zamanının geldiğine inanıyorlar. Bu uğurda TIR kasalarında boğularak ölüyorlar. Denizlerde şişme botlarda hayatlarından oluyorlar. Aç biilaç sokakta açlıktan, soğuktan canlarından oluyorlar. Minicik yavrular bu yolculukta canından oluyor. Ama iyi bir iş yapıyorlar. Avrupa’yı İslam’la fethetmeye, onlara, yaptıklarının yanında kalmayacağını göstermeye gidiyorlar. Bence Diyanet İşleri bu insanlarımıza al atmalı. Tersine bir Hristiyan’ı, Müslüman etme misyonerliğine girişmelidir.
Geçişler kolaylaştırılsın
Atatürk Meclis tutanaklarına geçen bir konuşmasında, Avrupa’nın top ile tüfekle fethedilemeyeceğini, ancak yüce kitap Kur’an ile dize getirilebileceğini söylemiştir. Bence artık yapılması gereken bu mültecileri sınırlarda durdurma yerine önlerini açma, geçişlerini kolaylaştırma hatta gitmeleri için teşvik bile etmektir. Çünkü Ortadoğu’da batılı alçakların yaptıklarını, Avrupa insanına anlatmanın başka yolu yoktur. Bu işten tek sıyıran ise ABD’dir. Uzak kıtada yaşayan bu ‘Büyük Şeytan’ın yaptıkları hep yanına kar kalmaktadır. Ama Yüce Allah bir gün onları da, onların ülkesini de, döktükleri kan, yaptıkları hırsızlıklar, hainlikler, katliamlardan, insanlığa karşı işledikleri suçlardan dolayı inşallah yerle bir eder. Tek dileğimiz bu. Yani birlik olmayan, birbirini kıran Müslüman dünyasının işi görünen o ki; Allah’a kaldı.