CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"TİP Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay’ın tahliye edilmemesinin üzerinden 50 gün geçti. Nasıl bir dünyada, nasıl bir ülkede yaşadığımızı daha güzel bir örnek göstermez herhalde. Yüksek Seçim Kurulu, “Vekil adayı olabilirsin” diyor. Vekil seçiliyor. Tutuklusunuz, mahkum değilsiniz ve dışarı çıkarılmıyorsunuz.

Numan Kurtulmuş’a seslenmek isterim. Bir TBMM Başkanı, yasalara aykırı şekilde hapiste tutuluyorsa ve kendisi girişimde bulunmuyorsa TBMM’nin itibarını ayaklarının altına alıyor demektir. Kurtulmuş’a çağrı yapıyorum. Artık TBMM Başkanı, karar alırken, saraydan irade almamalı.

Bir gazeteci, televizyoncu, yazar. Neden içeride? Hangi gerekçeyle içeride? Yedi gündür tutuklu. Bir komisyon ve avukatlardan oluşan komisyon oluşturduk. Ziyaret edildi. Bir gazeteciyi tutuklamak hangi aklın işidir? Önce bekliyorlar, sonra troller devreye giriyor, suçlamalar yapılıyor. Savcılar harekete geçiyor. Bunları Türkiye’de yaşıyoruz, akıl alır gibi değil.

Osman Kavala tam 2 bin 72 gündür özgürlüğünden mahkum edildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararı var, suçsuzdur diye. Türkiye’de iki ayrı mahkeme tahliye ve beraat için karar verdi. Ama kararları takan kim! Neden içeride?

75, 80, 85 yaşında eski komutanlar içerideler. Genelgeyi takan yok. İnsanda biraz adalet duygusu kırıntısı olur.

Döviz kurundaki 1 liralık artışın maliyeti 145 milyar TL! Bu yükü 85 milyon insan ödüyor. Doları olanlar, 5’li çeteler değil. Onlara şimdilik kimse dokunmuyor. Çünkü onlar siyasetin de şeklini belirliyorlar.

Bu ülkeyi borç batağına sürükleyenler, Batı’nın tefecileri tarafından teslim alındı. Onlar Hazine Bakanı’nı, Merkez Bankası Başkanı’nı tayin eder hale geldiler. Bu kabul edilemez bir tablo. Uluslararası tefeciler bakan atıyorsa, Merkez Bankası’na başkan atıyorsa ciddi bir beka sorunu vardır.

 Değişim ve liderlik meselesine gelelim şimdi. Bir kere bizler 25 milyon insanla birlikte, çıkarsız, parasız sadece ama sadece hakkın yanında olmak için bir araya gelen bir koalisyon kurduysak, başörtülüsü, başı açığı, seküleri, Atatürkçüsü, milliyetçisi bir araya gelebildiysek büyük bir değişimi zaten başlatmışız demektir.

Ama biz toplum olarak neyin değiştiğine değil, neyin değişmediğine bakarsak hata yapmış oluruz. Değişen şeyler yüzde 20’lerden yüzde 48’lere ulaşan kitlelerdir. Değişen şeyler asla görüşülemez denen cenahlarla görüşmek, ittifak yapmaktır.

Bugün bu değişimi yaparak 25 milyonu davamıza kattık, yarın 25 milyonu davamıza katacağız. 25 milyonu bir araya getirme başarısı sadece bana, lidere ait değil.

Gelecekte bu partinin elbette başka liderleri olacaktır. O zaman da bugün de ben aynı kalacağım. Bugün CHP lideri olmam ya da olmamam hiçbir şey değiştirmez. Çünkü biliyorum ki Saray saltanatı karşısında halk olarak hep beraber durup, mücadelemizi sürdüreceğiz.

Tüm yoldaşlarımın şunu akıllarından çıkarmamalarını isterim. Ben CHP’nin başında olsam da olmasam da birleştirdiğimiz bu 25 milyonluk demokrasi kitlesi hakkın yanında duranların kitlesi olacak ama hiçbir zaman bir liderin güdümünde olmayacaktır."