Bir devletin siyasetteki başarısı, o devleti kuran milletin dış itibarının göstergesidir. Türkiye bu bakımdan mili konularda iktidarıyla muhalefetiyle çok başarılı bir siyasi duruş sergilemek durumundadır.
Son yıllarda ülkenin milli konularında iktidarın milli duruşuna uygun, muhalefetin milli duruş sergilediği söylenemez.
Türk milleti adına yapılan doğru işi desteklemek, doğruya destek vermek, ülkede siyaset yapan partilerin siyasi görüşleri ne olursa olsun, boyunlarının borcudur.
Siyasilerin siyaset politikalarını, Türk milletinin dünya üzerinde kişilikli ve başı dik olarak yaşaması yönünde belirlemeli ve milli siyaset yapmak olmalıdır.
Nitekim ülkemizle ilgili gündeme getirilen konular, ele alınan haberler ve üzerine gittiği hadiselerle siyasi kişilikler incelendiğinde görülecek ki, biz Türk milletinin milli varlığına dost olanların yanında, düşmanlık yapanlarında açıkça karşısında yer almışlıkları konusunda tereddütler yaşanmakta, kişilikli milli duruş çizgilerinde kırılmalar olmaktadır.
Milli konularda siyaset kayıtsız şartsız, Türk milletinin milli varlığının devamı için milli duruş sergilemelidir.
Siyasiler, siyasi politikalarını ve fikriyatlarını bir kenara koyarak, milli meselelerde içte güçlü siyasi birlik sağlayarak, milletin kendilerine gösterdiği güveni ortaya koymak zorundadırlar.
Ülkesine karşı dışardan gelen yaptırımlara ve olumsuzluklara karşı milletin tepkisi, Türk milleti adına koyduğu milli tepkidir. Kime tepki koymuşsa, sebebi kesinlikle milli meselelere dayanmıştır. Kime destek vermişse, onun sebebi de milli çıkarlar için olmuştur.
Siyasiler, Türkiye Cumhuriyetinin ve Türklüğün sahip olduğu bütün değerlere hassasiyetle sahip çıkmayı siyaset şiarı olarak görüp, Türk milletinin tasvip etmediği hiçbir konuyu siyaset gündemine taşımamalıdır.
Dedikodu basınının yaptığı bayağılıklara, siyasetinde yer vermemeli siyasetinin amacı, Türk milletinin refahı, Türk milletinin milli çıkarlarını korumaya çalışma, milli bilinci diri tutma, milli siyasetin ve milletinin ortaya koyduğu milli hassasiyeti yürekten desteklemeyi en büyük siyasi görev saymalıdır.
Milli meselelerde siyasiler emsalleriyle bir adım önde olmak için yarış içinde olmalıdır. Bundan dolayı herhangi bir üstünlük ve övünme payı çıkarmayı da düşünmemelidir. Çünkü yaptığı işi milli ve siyasi bir sorumluluk olarak kabul etmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti dünyada ne kadar hatırı sayılır bir devlet haline gelirse, siyasiler de o kadar itibar sahibi olur. Devletin itibarı yoksa milli itibarımızın seviyesi de düşecektir. O halde, önce devletimizin itibarının yükselmesi gerekir.
Bunun için kim, ne yapıyor? Herkesin üzerine düşen bir sorumluluk vardır. Ne acıdır ki kimse üzerine düşeni layıkıyla yerine getirmeyi düşünmemektedir.
Ülkemizin milli konularında 24 Nisan “sözde ermeni soykırım”ında ABD ile TBMM aynı düşünen ve aynı duyguları taşıyan siyasi partinin varlığının olması, yine ülkenin dış politikası ve milli menfaatlerinin korunmasında, Mavi vatan Libya ve Azerbaycan gibi milli konularda seçilmiş siyasetin ortak tavır ve kişilikli milli duruş sergileyemediklerine de şahit oluyoruz.
Türk milletinin ve Türk askerinin ülkesinin milli bütünlüğünün devamı ve dışardan gelecek tehditlere karşı mücadelesinde şahsi siyasi çıkarları gölgesinde ve Türklüğün çıkarlarına hizmet için orada bulunması gerekirken, bir kısım siyasilerin kişilikli milli duruş yoksunluğuna şahit oluyoruz.
Bu duruş, yurt içinde ve dışında mavi Vatan’da Türk Devleti’nin bekası için bütün gücüyle operasyonlara devam eden Türk silahlı kuvvetlerinin istek ve deruni gücünü olumsuz etkilemekten ve ülkemizin dâhili ve harici düşmanlarını sevindirmekten başka bir işe yarayamayacaktır.
Hatta bu konularda siyasi muhalefetin zaman zaman ABD ve diğer benzer ülkelerle kurduğu ilişkilerde milli çıkarlarımızın yeterince savunmadığını ve siyasi istikballerinin devamı için dışardan beklentilerini öne çıkartarak, içteki birliğimizi dışa karşı ne kadar çok zayıflattıklarını görebiliyoruz.
Siyasetçilerimiz milli olan her konuda, milli tavrın yanında olmalı, olmaya devam etmelidir. Türklüğün hassasiyetini yüceltecek her tepkiyi yürekten desteklemeli, bundan sonra da desteklemeye devam etmelidirler.
Kim milli çıkarlarımıza uygun bir tavır sergilerse büyük bir memnuniyetle yanında yer alırız. Milli duygularla alkışlar, kutlarız…