Vatandaşlara domuz eti yedirdiği iddialarıyla gündeme gelen ve bakanlık raporlarıyla tespit edilen ünlü restoran zinciri Köfteci Yusuf, bu kez farklı bir konuyla tartışmaların merkezinde. Firari suç örgütü lideri Sedat Peker’in, Köfteci Yusuf’a kumpas kurduğu iddiaları üzerine açılan davada 19 sanık ile birlikte yargılanırken, Peker sessizliğini bozarak iddialara dikkat çekici açıklamalarla yanıt verdi. Peker, gazeteci Erk Acarer’e verdiği demeçte, "Ne Köfteci Yusuf'muş arkadaş, artık gerilmeye başladım. Biz her bayram onun sattığı kadar kurban bağışlıyoruz. Devlet bu domuz etlerini yakaladı mı?" diyerek tepkisini dile getirdi.
Sedat Peker Davası: Ünlü Köfteciye Kumpas mı?
Sedat Peker ve adamlarının, ünlü restoran zinciri Köfteci Yusuf’a çökme girişiminde bulunduğu iddiasıyla açılan dava, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Peker’in, "domuz eti" iddialarını ortaya atarak zincire zarar vermeye çalıştığı ileri sürülüyordu. Ancak Peker, bu suçlamalara karşılık, "Köfteci Yusuf ile ismimin bu kadar anılması eğlenceli geliyordu ama artık sıkıldım. Bu adam 12 bin kişi çalıştırıyor, devlete sormak lazım: Domuz etlerini yakalamışlar mı?" dedi.
Duruşma Temmuz Ayına Ertelendi
Aralarında Sedat Peker’in de bulunduğu toplam 19 sanığın yargılandığı davada, duruşma temmuz ayına ertelendi. Mahkeme, Peker hakkında çıkarılan yakalama ve kırmızı bülten kararlarının devamına hükmetti. Suç örgütü kurma ve yağma suçlarından yargılanan Peker ve sanıklar, Köfteci Yusuf sahibi Yusuf Akkaş’ı tehdit etmek ve mal varlığına el koymakla suçlanıyor.
Soruşturma Nasıl Başladı?
Soruşturmanın kökeni, Afyonkarahisar'da Mehmet S.'ye ait bir et entegre tesisinin satış süreciyle başladı. 2017 yılında satışa çıkarılan tesisin, Köfteci Yusuf zincirinin sahibi Yusuf Akkaş’a satılması için görüşmeler yapılmış, ancak süreç uzayınca Akkaş, tehdit edildiğini öne sürerek şikayette bulunmuştu. Suç örgütü kurdukları iddia edilen sanıklar 2020’de gözaltına alındı ve dava açıldı. Bu süreçte sanıkların Sedat Peker ile bağlantılı olduğu iddia edildi. Peker’in sanıklara nitelikli yağma eylemi talimatı verdiği öne sürülen telefon görüşmeleri de delil olarak sunulmuştu.
Mahkeme, Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki başka bir dosya ile birleştirilmesine karar verdi. Ancak bu birleştirme kararı, Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından kaldırıldı ve davalar ayrı mahkemelerde yürütülmeye devam edecek.