Dede Korkut...
Dede Korkut hakkındaki rivayetlere bakıldığında, onun sadece Anadolu ile sınırlı olmayıp Türk topluluklarını kapsayan geniş bir coğrafyada ün kazandığını görüyoruz.
''Türkmenler için bir batur, bir alptir.
Kazaklar için ulu bir ermiş, Oğuzlar için büyük bilgedir.''
13-14. yüzyıl tarihçisi Reşidüddin'den gelen bir rivayette; Hz. Peygamber (s.a.v.) ile görüştüğü de söylenmekte.
Tepegöz'ü zulmünden döndüren, vahşiler arasında büyüyen Basat'ı insanlarla kaynaştıran, gördüğü herkesi değnekle döven Deli Kaçar'a bir bakışıyla diz çöktüren Dede Korkut'a atfedilen çok sayıda hikmet incisi söz vardır.
İşte birkaçı:
''Allah Allah demeyince işler düzelmez.
Kadir Mevla vermeyince kişi varlıklı olmaz.
Önceden yazılmasa kulun başına gelmez.
Eceli gelmeyince kimse ölmez.
Ölen insan dirilmez, çıkan can geri gelmez.
Bir yiğidin kara dağ büyüklüğünde malı olsa, kısmetinden fazlasını yiyemez.
Sular birleşerek taşsa, deniz dolmaz.
Kibirleneni Allah sevmez.
Kibirli adamda akıl olmaz.
Başkasının oğlunu yetiştirmekle oğul olmaz, büyüyünce bırakıp gider, tanımaz.
Kül tepecik olmaz, damat oğul olmaz.
Kara eşeğin başına gem vursan katır olmaz.
Hizmetçi kadına güzel elbise giydirsen de hanım olmaz.
Lapa lapa karlar yağsa yaza kalmaz.
Güllü çiçekli bitkiler sonbahara kalmaz.
Eski pamuk bez olmaz, eski düşman dost olmaz.
Kara ata kıymayınca yol alınmaz.
İnsan malına kıymayınca adını duyuramaz.
Kız anasından görmeyince öğüt dinlemez.
Oğul babadan görmeyince sofra açmaz.
Akılsız adamın şerrinden Allah bizi korusun.''
***
Dede Korkudun TÜRK Genşlerine Öğüdü:
Bak oğul !
Bilesin ki, konuşan, düşünen, bedenen annen, baban, eşin, dostun ve senin gibi şekillenmiş olan her varlık insandır.
Lakin ''adam'' değildir. ''Yiğit'' değildir. ''Er'' değildir.
Adam olan, yiğit olan, er olan arkadan vurmaz oğul.
Ha söz ile, ha silah ile.
Ha kalbinden, ciğerinden, ha özenden ama arkadan vuran '' er '' olmaz oğul.
Dinle oğul…
Senin yanına yalanla geleni sen yılan say.
Yalanı dost edineni, dost edinme.
Dilini yalana alıştırma ki, konuşurken dinlenesin.
Gör oğul…
Hedefine ulaşmak istiyorsan '' ok '' gibi ol.
Sakın yay olma. ''Yay'' ne kadar gerilirse gerilsin sonunda yerinde kalır.
''Ok'' hedefe ulaşır. Yay'ı geren elde sen ol.
Sen, ol ki hedefte şaşmayasın.
Öyle oklar vardır ki, hedeften sapmış kendini vurmuştur.
Bil oğul…
Dünya döner.
Dünya döndükçe hesap da döner.
Varlığınla övünme.
Darlığına gücenme.
Dünya döndükçe sen olmadığını olur, görmediğini görürsün.
Olduğundan sıyrılır, gördüğünü unutursun.
Esintiyle başlar büyük tufanlar ve esintiyle biter.
Her şey göreceğini görür ve sonra aslına döner.
Han'la hamamla tamam olsaydı dünya, bugün sana yer kalmazdı. Bey'de bir, köylü de.
Dünya döner oğul, döndükçe önüne ölüm gelir…
Hey oğul…
Her şeyin döndüğü bu dünya da ben dönmüyorum diyemezsin. Herkes dönüyor oğul. Ama kimi bataklık ta. Kimi çalı, çırpı arasında. Kimi derya da, kimi de gül bahçesinde dönüyor.
Olacaksan derya da dönen köpük ol.
Döneceksen gül bahçesinde dönen koku ol.
Toza toprağa bürünme, çamura batağa sürünme.
''Diline dikkat et.
Beline dikkat et.
Eline dikkat et.
Kul hakkıyla dönme.
Yalanla, riyayla, iftirayla, gıybetle dönme…
Zalimi sevme, zalime meydan verme.
Mazlumla birlikte ol. Dostunu bil, düşmanını tanı nefsinle karar verme…''
Can oğul…
Gayrısı yok bu işin, doğrusu var.
Doğru ol. Eğil ama sürünme.
Kibirlenme. Alçak gönüllü ol ama alçalma.
Duy oğul…
Yer ve gök. Yerdekiler ve göktekiler.
Ve Yüce Allah şahit olsun ki;
Sen er oldukça, yiğit oldukça, adam oldukça.
Ve senden olanlar, senin yanındakiler böyle oldukça Yüce Türk Milletinin sırtı yere gelmez.
Tanrı Türk'ü Korusun ve Yüceltsin!''
