15 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Tevekkül ve anlamı...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Arapça, vekil edinme, güvenme anlamında bir kelime'dir. ''Gerekli tüm çabayı sarf ederek, her türlü tedbiri aldıktan sonra, işi tam bir inançla Allah'a havale etme, yani deveyi bağladıktan sonra Allah'a emanet etmeye tevekkül denir.''

''Allah Te'âlâ tevekkülü emretmiş, onu imanla birlikte zikretmiş ve şöyle buyurmuştur:

''Eğer mü'min iseniz Allah'a tevekkül ediniz.''

''Gerçek mü'minler ancak o mü'minlerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir, âyetleri okunduğu zaman imanlarını arttırır. Ve bunlar yalnızca Rablerine tevekkül ederler.''

''Şüphesiz ki iman edip de Rablerine tevekkül edenler üzerinde o şeytanin hiçbir nüfuzu yoktur''.

Kur'ân'da 47 yerde geçen tevekkül kavramının usûlünü şu âyetten öğreniyoruz:

''Herhangi bir iş konusunda önce insanlara daniş, istişareden sonra karar verip azmedince Allah'a tevekkül et!''.

''Hz. Peygamber; ''Siz Allah'a gerçek anlamda tevekkül etmiş olsaydiniz, Allah kuşlari riziklandirdigi gibi sizleri de riziklandirirdi. Nitekim kuşlar sabahleyin yuvalarindan aç çikarlar da akşamleyin yuvalarina tok olarak dönerler'' buyurmuştur.

''Peygamber (s.a.v) müslümanı her hâlinde tevekküle davet etmiştir. Özellikle, bir kimse evinden çıkarken ''besmele'' çekip ''Ben Allah'a tevekkül ettim'' derse, ona şöyle cevap verilir:

''Tevekkül bir kalp amelidir ve onda esas olan, kalbin ıstırapsız olmasıdır.

Tevekkül, esbâba sarıldıktan sonra başlar. Zîrâ o kalbin Allah'a olan güvenidir. Allah'ın kullarına bahşettiği şeylerle tatmin olmayan kalbin huzur içinde bulunması mümkün değildir.

Tevekkül üç derecede gerçekleşir:

a. Kulun kendi vekiline karşi itimadi gibi Allah'a güvenmesi,

b. Kulun annesinden başkasini tanimayan çocuk gibi, sadece Allah'a yönelmesi,

c. Kulun kendini gassal önünde meyyit, rüzgâr önünde yaprak gibi Allah'a teslim etmesi.

Sufilerin tevekkül konusundaki sözlerinden bazıları şöyledir:

Hamdun Kassâr: ''Tevekkül, Allah Te'âlâ'ya sımsıkı sarılman ve itimat etmendir.

Ebu Abdullah Kureşi der ki; ''Tevekkül, Allah'tan başka bir şeye siginmamak ve başvurmamaktir.''

Ebû Bekir Zekkak: ''Tevekkül, hayatı bir güne indirip yarın endişesinden kurtulmaktır.''

Sehl b. Abdullah Tüsterî: Tevekkülün alameti üçtür: ''Kimseden bir şey istememek, verileni reddetmemek, ele geçeni biriktirmemek. Çalişip kazanmayi tenkid eden kanunlari, tevekkülü tenkid eden ise imani tenkid etmiş olur.''

Ebu Ali Dekkak: ''Tevekkül edenin üç derecesi vardır: Tevekkül, teslim, tefviz. Tevekkül sahibi Allah'ın vadine güvenip huzur bulur. Teslim sahibi Allah'ın halini bildiğine kani olarak ilmi ile yetinir. Tefviz sahibi ise, Allah'ın hükmüne rıza gösterir.

Gazzâlî, tevekkülün aslının tevhîd olduğunu, zira tevhidin müsebbibü'l-esbâba bakmayı gerektirdiğini, her şeyde gerçek fâilin Allah olduğunu anladık'tan sonra, tevekkülün de hakkıyla yaşanabileceğini anlatır.

Kuşeyrî ise şöyle demiştir:

Malum olsun ki: Tevekkülün yeri kalptir. Zahirde tedbir ve sebebe tevessül ile çalışmak hareketle meşgul olmak kalpteki tevekküle zıt değildir. Kul takdirin Allah Teâlâ cihetinden olduğuna hakikaten ve yakinen kanaat getirmiş olursa, bu durumda istediği bir şeyi elde edemezse, O'nun takdiri budur diye; elde ederse, ''Bu onun lütfudur'' diye düşünür.''

Sehl b. Abdullah da ''Tevekkül, Nebî (s.a.v)'in halidir. Çalışıp kazanmak ise, sünnetidir. Onun hali üzere bulunan sünnetini katiyen terk etmez demiştir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *