Yıllar önce, zamanın İstanbul Trafik Şube Müdürü,
Şimdilerde Aydın Üniversitesinde akademisyen olan,
Şevket Ayaz ile bir sohbetimiz olmuştu.
Konu başlığımız trafik kazaları ve de trafikti.
Ayaz ile bir hiç uğruna kaybettiğimiz canları, trafikte,
Dikkati, dikkatsizliği konuştuk.
Bu sohbetten ise aklımda kalan en önemli öğe;
“İnsanlarımıza ehliyet vermeden önce ADAM OLMAYI öğretmek lazım”cümlesiydi.
Gerçekten de öyle…
Biz adam olmayız.
Konu başlığımız Covit.
Bu beladan nasıl kurtulacağız Allah aşkına?
Devletimizin sağlığımız için koyduğu kısıtlamalar kalktı.
Ortalık MAHŞER gününe döndü.
İnsanlarımız akın akın ortalığa doluştu.
Sanki zincirden boşanmış gibiler.
Akın akın geliyorlar, gidiyorlar.
Maske, mesafe, hijyen HİKAYE.
Sanki Covit artık can almıyor!
Sanki artık Covit ten kimse ölmüyor!
Sanki Covit bitti!
Devlet elinden geleni yapıyor.
Aşılar temin edildi. Yapılıyor.
İnsanımızın büyük bir kısmı aşılandı.
Bir ay süren bir yasak süreci ile de hem Covit in bir nebze önüne geçildi.
Hem de insanların birbiri ile teması önlendi.
Peki, sonuçta ne oldu?
Başladığımız yere geri döndük.
10 binin üzerinde yeni vaka.
70’lere dayanan ölüm.
Yani insanın, insanına NATO kafa NATO mermer diyesi geliyor.
Devlet herkesin başına bir doktor,
Bir zabıta bir polis dikemez ki kardeşim!
Yeni varyanlar, yeni değime uğramış mutant virüsler.
Hem de eskisinden çok daha bulaşıcı,
Çok daha ölümcül.
Ama kimse bu duruma aldırmıyor.
Bayram tatili de işin tuzu biberi oldu adeta.
O sahilleri görmeyin.
Acınacak bir durumda.
İnsanlarımız adeta denizlere aktı.
İşin bir de maddi boyutu olduğundan, oteller, pansiyonlar, kiralar
Fiyatlar ateş pahası olduğundan insanlarımız buldukları yere kondular.
Sanki cezaevleri boşalmış.
İnsanlar kodesten kurtulup hürriyetlerine kavuşmuşlardı.
Sahillerde boş bulunan her yere çadırlar kuruldu.
Derme çatma örtülerden yatacak yerler hazırlandı.
Minibüsler, otobüsler hatta traktörler deniz kenarlarına insan taşıdı.
Peki hijyen kuralları uygulandı mı?
Ne gezer!
20-30 kişi bir arada.
Yerlerde,kumlarda,bahçelerde,yatan hiçbir kurala uymayan insanlarımız.
Maske, mesafe hikâye.
VE sonuç…
Sevgili Şevket Ayaz’ın söylediği yere geldik;
“Adam olmak”.
Olamadık, olamayacağız da .
Adam oluyoruz da işin en sonunda.
Yoğun bakıma, entübüye girdiğimizde,
Bir nefes için Allah’a dua ediyoruz.
Ama inanın bazen son pişmanlıkta fayda etmiyor.