Müslüm Gürses ve İmparator!

 
MÜSLÜM Gürses müziğinin hayranı değilim.
Ama hoşuma giden şarkısını dinlerim. 
Eşim Aynur'la birlikte Müslüm Gürses'in hayatını anlatan filme gittik. Çok da etkilenerek izledik.
Müthiş bir film. Çekimler mükemmel. Başta Timuçin Esen ve Erkan Can olmak üzere oyuncular çok başarılı. En önemlisi de Müslüm Gürses'in hayat hikayesi. Çok etkileyici.
 
Urfa'nın bir köyünde yokluklar içinde başlayan yaşam. Adana'nın gecekondu mahallelerinde varolma savaşı! Küçük yaşta gözlerinin önünde babasının annesini ve beşikteki kardeşini öldürmesi. Babasından kaçarken saklandığı Halkevi'nde bağlamaya ve müziğe bağlanması. Tam şöhret olacakken trafik kazası geçirmesi. "Öldü" diye morga koyulması, bir görevlinin yaşadığını farketmesiyle yeniden doğması. Ömür boyu koku alamadan, bir kulağı duymadan, alnının hemen üstüne yerleştirilen bir plaka ile yaşaması. 
 
Müziği inatla bırakmaması, Muhterem Nur ile tanışması ve ardından kitlelerin Müslüm babası olması. Bunlar eski Türk filmlerinde olur sanırdım. Meğer gerçekte de varmış.
Filmde beni asıl etkileyen Müslüm Gürses'in hayata bakış açısı. Kendisine tokat atana diğer yanağını da uzatması. Mütevazılığı. Kendisini bıçaklayan bir insanı affetmesi, "Niye yaptığın be oğlum" diyerek onun hapise gireceğine üzülmesi. Çocuğu olmamasına rağmen "Ben babayım, benim binlerce çocuğum var" diyebilmesi, herkese yardım elini uzatmaya çalışması.
 
Eşimle birlikte ağlamaklı ayrıldık sinemadan. 
Hem hayat hikayesi acıttı içimizi, hem de yaşama sarılması ve babacan tavırları etkiledi bizi.
Babalığa boşuna terfi etmemiş demek ki.
Şimdi buradan gelelim kendisine "İmparator" denilen ve "Baba" olmaya özenen futbolumuzdaki baş aktöre.
Adana'da doğmuş. Müslüm Gürses gibi Adana'da geçmiş hayatının bir bölümü, gençliği.
Sonra Allah "Yürü ya kulum!" demiş, futbolculuk, teknik direktörlük derken bugünlere gelmiş. Artık Türk futbolunun en tepesindekilerden. Herkese örnek olması gerekenlerden. Gençlik "Ünlü bir futbol adamı nasıl olur?" derken ona bakıyor!
Ama o düşünmüyor bile bunu; yıllardan beri "Kazanmak için her şey mübah" dercesine hareket ediyor.
Takımı galipken yere düşen takım oyuncusuna şefkatle yaklaşıyor!
 
Takımı golü yerse yardımcısını yerden kaldırdığı oyuncunun gırtlaığını sıkmaya yollayabiliyor. 
İşler istediği gibi giderse ders verircesine konuşuyor.
İşler sarpa sararsa hakaret yağdırıyor, küfür ediyor, tükürüyor.
Ortalık onu örnek alan, çoğu da yanında yetişen futbolcularla dolu. Kimi el hareketiyle gırtlak kesiyor, kimi uygunsuz el kol hareketlerini sürekli tekrarlıyor, kimi gece kulübünde kafayla ağız, burun kırıyor.
Müslüm gibi babalardan birlikte olduğu kadınları döven artistlere geldik biz!
 
Metin Oktay gibi kendisine tekme atan futbolculara dönüp bakmayan, "Kendimi tutamam, sonra içimde ona karşı nefret oluşur" diyen futbol yıldızlarından, bugün seyirciye kol hareketi yapan, gece kulüplerinde kavga edip, adam döven, ortalıkta gördüğünüz şahsiyetlere kaldık.
Herkese tavsiye ediyorum; gidin lütfen Müslüm Gürses filmini izleyin.
Nerelerden nerelere gelmişiz; öğrenin.
Kendisini Kaf Dağı'nın tepesinde görenler; yarın nasıl anımsanacaksınız şimdiden bilin.
Ve bir tavsiye:
Büyürken küçülmesini bileceksin!