Cumalar, Bayramlar bir yandan Rabbimize kulluğumuzu arz etme, diğer yandan da birbirimizin gönlünü kazanma, kardeşlik bağlarını pekiştirme günleridir. Bir cuma günü Peygamber sav in asırlar öncesinden tarif ettiği kardeşlik ahlakını bize şöyle bildirmiştir:
''Peygamber efendimiz sav müslümanları birbirine bağlayan ve muhabbete dayalı ilişkiler kurmalarına vesile olan güzellikleri şöyle haber vermiştir: '' Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selamı almak, hastayı ziyaret etmek, cenazeye katılmak, davete icabet etmek ve aksırana da dua etmek''.
Peygamberimizin öğütlediği ilk görev, Müslümanların birbirlerine selam vermesidir.Selam gönülden gönüle muhabbet köprüsü vesile olur.
Güven ve huzuru gerçekleştirmenin yoludur.
İmanın gereği güvenin teminatı ve sevginin kemalidir selam. Allah resulünün öğütlediği ikinci görev, hasta ziyaretidir. Sağlığımızı her an kaybedebileceğini ve birbirimize muhtaç olduğumuzu hatırlatan bu ziyaret, Yüce Rabbimizin sonsuz rahmetine ulaşmaya vesiledir.
Allah rızası için hasta ziyareti olsun de bulunan müminler için Melekler şöyle dua ederler: '' Ne iyi ettin! Attığın adımlar hayırlı olsun cennette bir yerin yuvan olsun!''.
Resulullahın üçüncü öğüdü ise, cenazeye iştirak etmektir. Kardeşimizin cenaze namazını kılmak, onun için hüsnü şehadette bulunmak defnetmek ve yakınlarına taziyede bulunmak hem dini hem de insani vazifedir. '' Şüphesiz biz Allah'a aidiz, ve muhakkak ki, O'na döneceğiz.
Peygamber efendimizin dördüncü öğüdü davete icabet etmek. şartlar ne olursa olsun müslüman müslümanın davetine icabet etmelidir.
Peygamberimizin beşinci öğüdü ise, aksıran bir mümin için mümin kardeşimize dua etmektir. Hadisi şerifte; Biriniz aksırdığı zaman Elhamdülillah desin. Mümin kardeşi de ona; Allah sana da merhamet etsin demelidir.''
Elbette kardeşlik hukukumuz bu beş görevle sınırlı değildir. Ailemize, komşumuza, akrabalarımıza, iyilikte bulunmak, yetimlere kol kanat germek ihtiyaç sahiplerini gözetmek gibi sorumluluklarımız da bulunmaktadır.