Narin Güran'ın ailesi cinayete ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Aile fertlerimizin kendi kızlarımızı öldürmelerini tahayyül edemiyoruz, ancak böyle bir durum varsa bile bir kişi yüzünden koca bir ailenin karalanmasını bir takım dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız" ifadeleri kullanıldı.

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustos günü kaybolduktan sonra 8 Eylül günü cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın ailesi, gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yaptı. 

Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı;  "21 Ağustos günü kızımız Narin Güran'ın kaybolması nedeniyle günlerce ülke gündemini meşgul ettiğimizden dolayı Güran ailesi olarak üzüntülerimizi bildirmek istiyoruz. Devletimizin tüm birimleri bu süreçte tüm imkanlarıyla olayın çözümü için seferber olmuştur. Gerçeklerin gün yüzüne çıkması için uğraşmaya da devam etmektedir.

Marmara Denizi'nde büyük tehlike, işte böyle görüntülendi Marmara Denizi'nde büyük tehlike, işte böyle görüntülendi

Kızımızın cansız bedeni nasıl bulunduysa olayı çözeceğine, kızımız Narin'in fail veya faillerini bulacağına, bulunacak fail veya faillerinde en ağır ceza ile tecziye edileceğinden hiç şüphemiz yoktur. Yalnız bu süreçte aile fertleri olarak acı ve keder içerisindeyken görsel ve yazılı medyada merhume kızımız Narin suistimal edilerek gerek Güran ailesine gerekse de şu an şüpheli olarak tutulan aile fertlerinin kişilik haklarına acımasız saldırılar ve iftiralar ile mesnetsiz ithamlarda bulunulduğu medyayı izleyen dostlarımız tarafından bizlere bildirilmektedir. Ayrıca ilgi ve alakası olmadığı halde bu olay nedeniyle Kuran kurslarına ve yüce dinimize saldırılar yapılmaktadır. 

Diyarbekirimiz de asırlarca yaşamını sürdüren kimi zamanda yöneticiliğini yapmış Gevranizade ailesinin fertleriyiz. Ülkemizin değişik coğrafyasında binlerce Güran ailesi ve yeğenleri yaşamaktadırlar, büyük ekseriyetiyle de vatanına ve milletine bağlı fertleridirler. Aile fertlerimizin kendi kızlarımızı öldürmelerini tahayyül edemiyoruz, ancak böyle bir durum varsa bile bir kişi yüzünden koca bir ailenin karalanmasını bir takım dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız. Aile fertlerimizin bir kısmının yaşadığı Tavşantepe Mahallesi'nin stratejik ve coğrafi konumu da ayrı bir etkendir. Devletimize bağlı tüm güçlerin bu oyuna gelmemelerini istirham ederiz. Maalesef bazı muhafazakar yazarlar dahi hiç inceleme yapmadan aileyi vatan düşmanlığı ile itham etmektedirler" 

Ailelerine yönelik yapılan suçlamalar hakkında hukuki sürecin başlatılacağı bildirilen açıklamada; "Sadece ailenin çok küçük bir kısmının yaşadığı, olayın vuku bulduğu Tavşantepe Mahallesi'nde yapılan seçim sonuçlarını tetkik ederlerse bu beyanları nedeniyle mahcup olacaklardır. Seçim neticeleri de ailenin iddia edildiği gibi diktatör olmadığının en büyük ispatıdır. Şu an olayın sıcaklığı devam etmekte olup, olaylar açığa çıktığında fail veya failler bulunduğunda iftiralar atarak kişilik haklarımıza saldırılar yapan kişi ve kişiler hakkında yasal işlem yapılacaktır. Maddi ve manevi tazminat haklarımızı mahfuz tutmaktayız. Bu süreçte hakikatin tezahürü için uğraşan tüm devlet büyüklerimize, bunca baskılara rağmen bizim suçsuzluğumuza inanarak bizden desteklerini esirgemeyen dostlarımıza teşekkürü bir borç biliriz. Ülkemizde ki tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının acımızdan siyasi malzeme yapmamasını da mahkemenin neticesini beklemelerini istirham ederiz. Devlet yetkilileri dışında yapılan hiçbir açıklamaya da itibar edilmemesini önemle arz ederiz."  ifadeleri kullanıldı.