Netanyahu ile Macron Arasında Gergin Görüşme: Filistin ve Gazze Gündemdeydi
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında yapılan telefon görüşmesinde tansiyon yüksekti. Görüşme, Netanyahu’nun oğlunun Macron’a yönelik hakaret içerikli paylaşımı sonrasında gerçekleşti.
Filistin Devleti Tartışması Görüşmenin Merkezindeydi
İsrail Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Netanyahu, görüşmede Macron’un Filistin devletini tanıma yönündeki açıklamalarına karşı çıktı. İsrail’in Filistin devletinin kurulmasına şiddetle karşı olduğunu vurgulayan Netanyahu, İsrail halkının da bu yönde düşündüğünü söyledi.
Macron: “Gazze’de Çile Sona Ermeli”
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise görüşmeye dair yaptığı sosyal medya paylaşımında, Gazze’de sivillerin yaşadığı insani trajediye dikkat çekti. Macron, tüm esirlerin serbest bırakılmasının yanı sıra Hamas’ın silahsızlandırılmasının da önemli olduğunu belirtti.
Geçiş Noktaları Açılmalı Çağrısı
Macron ayrıca Gazze’ye insani yardım ulaştırılabilmesi için tüm geçiş noktalarının açılması gerektiğini ifade etti. “Önümüzdeki saatlerde daha fazla esirin serbest kalmasını ve insani yardım konusunda ilerleme sağlanmasını umuyorum,” dedi.
Yair Netanyahu’nun Tepki Çeken Paylaşımı
Görüşmeye neden olan gerilimin fitilini ise Netanyahu’nun oğlu Yair’in sosyal medya paylaşımı ateşledi. Yair, Macron’a doğrudan hakaret ederek, “Canın cehenneme!” ifadelerini kullandı. Ayrıca Fransa’nın denizaşırı topraklarının bağımsızlığı yönünde alaycı ifadeler içeren bir mesaj yayımladı.
Netanyahu: "Sözleri Kabul Edilemez Ama..."
Binyamin Netanyahu, oğlu Yair’in sözlerini kabul edilemez bulduğunu açıklasa da onu "ülkesinin geleceğini önemseyen gerçek bir Siyonist" olarak tanımladı. Bu açıklama, uluslararası kamuoyunda çelişkili tepkilere neden oldu.
Filistin’i Tanıyan Ülke Sayısı Artıyor
Macron, geçtiğimiz günlerde verdiği röportajda Fransa’nın Filistin’i tanımaya doğru ilerlediğini söylemişti. Şu ana kadar Filistin’i tanıyan ülke sayısı 146’ya ulaşırken, Fransa’nın bu kararı resmileştirmesi halinde önemli diplomatik sonuçlar doğuracağı değerlendiriliyor.
