Ayeti Kerime'de şöyle buyurulur:
''Kadınlara mehirlerini borcunuzu eda eder gibi verin. Eğer onun bir kısmını size gönül rızasıyla verirlerse onu da afiyetle yiyin. (Nisa; 4/ 4)
Hadisi şerifte şöyle buyurulur:
''Şüphesiz, şartların yerine getirilmeye en layık olanı, kadınları kendinize helal kıldığınız mehir şartıdır.'' (Müslim)
FETVA: İslamda satışı veya kullanılması mubah olan her şey mehir olarak verilebilir. Taşınır ve taşınmaz mallar, ziynet eşyası standart misli olan şeyler ve hatta taşınır veya taşınmaz bir maldan yararlanma hakkı da bunlar arasındadır. (Kasani)
Mal olarak ekonomik karşılığı olmayan ve sadece dinen taat olan sevap kazanmaya vesile olan amel bir şeyin mehir olarak verilip verile
emeyeceği, Kur'an'ı Kerim'i veya dini hükümleri öğretmenin mehil sayılıp sayılamayacağı fakihler arasında tartışılmıştır. Hanefiler mehrin maddi değeri olması ilkesinden hareketle bunu caiz görmezken diğer bazı mezhepler Kuran ve fıkıh öğretimi gibi işlerin mehir olabileceğini söylemişlerdir.
(Şevkani)
Kadının evleneceği erkekten mehir olarak kendisini hacca götürmesini istemesi durumunda da aynı ihtilaflar geçerlidir.
Ancak hacca götürme maddi bir külfet gerektirdiği ve burada amaç erkeğin kadına hizmeti değil, haç masraflarını karşılama olduğu için bunun caiz olduğu görüşü tercih edilmelidir. Diğer taraftan evlenecek kadının mehir olarak muhatabının namaz kılmasını, oruç tutmasını, sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıkları terk etmesini ki, bunlar zaten kişinin yerine getirmesi gereken görevler olduğu için mehir olmaz.