Sivas’ın İmranlı ilçesine bağlı Kasaplar Köyü, Türkiye’de nadir görülen iklim koşullarından birine sahip. 2 bin 190 metre rakımlı bu köyde yıl boyunca yalnızca kış ve yaz mevsimleri yaşanıyor. Köyde kasım ayından mayısa kadar kar eksik olmazken, eylül ortasına kadar yeşillik hakim oluyor.
Baharın ve sonbaharın yaşanmadığı bu özel köy, çetin kış şartlarıyla dikkat çekiyor. Bölgedeki kar kalınlığı bazı yıllarda 2 metreyi buluyor ve kar örtüsü 6 ay boyunca erimeden kalıyor.
Kasaplar Köyü: Zirvede Bir Yerleşim Alanı
Kasaplar Köyü, İmranlı ilçe merkezine 32 kilometre mesafede, Kızıldağ Geçidi yakınında bulunuyor. Köy, 1970'li yıllarda yaşanan heyelan nedeniyle eski yerleşim yerinden taşınarak bugünkü yerine kurulmuş.
Sivas’ın en yüksek noktalarından birinde bulunan 53 haneli Kasaplar Köyü, Kızıldağ zirvesine en yakın köy olma özelliği taşıyor. Bu yüksek konumu nedeniyle sert kış koşullarına maruz kalan köy, ilkbaharı ve sonbaharı yaşayamadan direkt kışa ve yaza geçiş yapıyor.
Bu özel iklim koşulları nedeniyle Kasaplar Köyü, Sivas’ın en uzun süre kar altında kalan köyü olarak biliniyor. Ancak bu yıl, küresel iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle kar yağışının geçmiş yıllara göre azaldığı belirtiliyor. Önceki yıllarda 2 metreyi bulan kar kalınlığı, bu yıl sadece 50 santimetre civarında kaldı.
Tarım Zor, Hayvancılık ve Bal Üretimi Öne Çıkıyor
İklim koşullarının sert olması nedeniyle köyde tarım faaliyetleri oldukça sınırlı. Toprak uzun süre kar altında kaldığı için ekim-dikim sezonu oldukça kısa sürüyor. Bu yüzden köylüler geçimlerini ağırlıklı olarak hayvancılık ve bal üretimi ile sağlıyor.
Kızıldağ bölgesi, doğal çiçek florasıyla kaliteli bal üretimi için uygun bir alan. Bu nedenle Kasaplar Köyü’nde üretilen bal, bölgenin önemli geçim kaynaklarından biri haline gelmiş durumda.
Sivas’ın En Uzun Süre Karlı Kalan Köyü
Kasaplar Köyü, kar tabakasının en uzun süre erimediği köylerden biri olarak biliniyor. Diğer köylerde baharın etkileri görülmeye başlarken, Kasaplar’da hala kar örtüsü bulunuyor.
Bu olağanüstü iklim yapısı, köyde yaşayanlar için zorlu yaşam koşulları sunsa da, bölgenin kendine has doğal güzelliklerini ve kültürel değerlerini korumasını sağlıyor.