Hrant Dink Cinayeti Davasında Karar Çıktı
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de İstanbul’da öldürülmesiyle ilgili yürütülen davada önemli bir aşama kaydedildi. Cinayetin tetikçisi Ogün Samast ve diğer sanıkların yargılandığı davada mahkeme, zaman aşımı ve çeşitli ceza kararlarını açıkladı.
SAMAST VE 6 SANIĞA ZAMAN AŞIMI KARARI
Mahkeme, Ogün Samast’ın "terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan yargılandığı dosyada zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşmesine karar verdi. Bununla birlikte, Samast hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin devam edeceği belirtildi.
Samast, cinayetin ardından yargılanarak 16 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmış ve bu süreyi tamamladıktan sonra tahliye edilmişti. Ancak tahliyesinin ardından FETÖ bağlantılı suçlamalar kapsamında yeni bir dava açılmıştı.
2 SANIĞA AĞIR CEZALAR VERİLDİ
Mahkeme, dönemin emniyet yetkililerinden Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Her iki isim de cinayet öncesi istihbarat süreçlerinde ihmaller ve görevlerini kötüye kullanmakla suçlanmıştı.
Bir diğer sanık Adem Sağlam ise "silahlı örgüt üyeliği" suçlamasıyla 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Diğer sanıklarla ilgili süreçlerin ise farklı davalar kapsamında sürdüğü bildirildi.
NE OLMUŞTU?
19 Ocak 2007 tarihinde Agos Gazetesi'nin Şişli’deki ofisinin önünde gerçekleşen saldırıda, gazeteci Hrant Dink, Ogün Samast tarafından vurularak hayatını kaybetti. Cinayet, kamuoyunda büyük infial yaratırken, dava yıllar boyunca hem adaletin tam anlamıyla sağlanamaması hem de olayın arka planındaki örgütlü yapıların ortaya çıkarılamaması nedeniyle tartışma konusu oldu.
Ogün Samast cinayetin hemen ardından Samsun’da yakalanmış ve yapılan yargılama sonucunda cezalandırılmıştı. Cinayetin azmettiricileri, ihmali bulunan kamu görevlileri ve bağlantılı kişilere yönelik açılan davalar ise uzun yıllar sürdü. Bu süreçte, cinayetin FETÖ’nün emniyet ve yargı yapılanmasında bulunan kişilerce organize edildiğine yönelik iddialar gündeme geldi.
DİNK AİLESİ VE KAMUOYU TEPKİLERİ
Hrant Dink’in ailesi, avukatları ve birçok insan hakları örgütü, zaman aşımı kararına ve davanın sürecine tepki gösterdi. Aile, cinayetin yalnızca tetikçiyle sınırlı olmadığını, arka plandaki organizasyonu planlayanların ve ihmali olanların yargı önüne çıkarılmasının gerektiğini vurguladı.
Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, daha önceki duruşmalarda, "Adalet istiyoruz. Cinayetin tüm faillerinin ortaya çıkarılmasını talep ediyoruz," ifadelerini kullanmıştı.
DAVANIN TOPLUMSAL ETKİSİ
Hrant Dink cinayeti, Türkiye’de ifade özgürlüğü, insan hakları ve azınlık hakları konularında bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Dink’in öldürülmesi sonrası binlerce kişi "Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz" sloganıyla sokaklara çıkarak cinayeti protesto etmişti.
Mahkemeden çıkan bu karar, toplumda adalet arayışının hâlâ devam ettiğini ve Dink cinayetinin aydınlatılması gerektiği yönündeki çağrıların sürdüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Dava sürecindeki kararlar ve sonuçlar, Türkiye’de adalet sisteminin işleyişine dair derin bir tartışmayı da beraberinde getiriyor.