Hindistan'ın Rajasthan eyaletinde geçen Perşembe günü, tüm dünyayı şaşkına çeviren bir olay yaşandı. 45 yaşındaki Rohitash adlı adam, cenazesi yakılmak üzereyken hayata döndü. İşitme ve konuşma engelli olan Rohitash, bir süre önce yerel bir barınakta ağır bir hastalık nedeniyle yatağa düşmüş ve hastaneye kaldırılmıştı. Hastaneye gittiğinde, doktorlar durumunun oldukça kötü olduğunu belirleyerek tedaviye başlamışlardı. Ancak, sağlık durumu daha da kötüleşince, doktorlar ölümünün kesinleştiğini bildirerek Rohitash'ı ölü ilan etti.
Olayın en şaşırtıcı yanı, doktorların ölüm tespiti yaptıktan sonra gerekli ölüm sonrası muayeneleri yapmamış olmalarıydı. Sadece resmi evrak işlemlerini tamamlayarak cesedi yakılmak üzere morga gönderilmişti. Ancak, bir süre sonra beklenmedik bir durum gerçekleşti. Rohitash, morgda yaklaşık üç saat kaldıktan sonra, cenaze töreni için hazırlıklar yapılırken, odun yığınının üzerine yerleştirildiği sırada hayatta olduğu fark edildi. Biri, battaniyeye sarılı adamın nefes aldığını fark etti ve olay yerinde bulunan kalabalık büyük bir şaşkınlık yaşadı.
Durum hemen yetkililere bildirildi ve bir ambulans çağrıldı. Rohitash, Rajkiya Bhagwan Das Khetan Hastanesi'ne kaldırıldı, ancak tedaviye rağmen, 22 Kasım sabahı yoğun bakımda yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Bu trajik olayın ardından, hastanenin başhekimi ve üç doktor, gereken prosedürleri yerine getirmedikleri için görevden uzaklaştırıldılar. Olayın ardından yapılan soruşturmalarda, doktorların ölüm tespiti ve gerekli muayeneleri yapmadan, yalnızca bürokratik işlemleri tamamladıkları ve bu nedenle büyük bir ihmalin söz konusu olduğu ifade edildi.
Polis Müdürü Sharad Chouodhary, olayla ilgili yaptığı açıklamada, "Doktorlar gerekli kontrolleri yapmadan, sadece kağıt üzerindeki işlemleri tamamlamışlar. Bu büyük bir ihmaldir ve sorumlular hakkında gerekli adımlar atılacaktır." dedi. Bu olay, sağlık hizmetlerinde ciddi denetim eksikliklerini gözler önüne sererken, benzer bir durumun geçtiğimiz yıl Amerika'nın Iowa eyaletinde de yaşandığı hatırlatıldı. O zaman da 66 yaşındaki bir kadın, bakım merkezinde ölü ilan edildikten sonra cenaze evinde ceset torbası içinde nefes alırken bulunmuştu. Bu tür olaylar, ölüm tespitinin ne kadar dikkatle yapılması gerektiği ve sağlık profesyonellerinin işlerini titizlikle yerine getirmelerinin ne denli hayati önem taşıdığı konusunda ciddi bir tartışma başlattı.