Enflasyon, Türkiye’de 40’lı yaşların üzerindeki,

 Herkesin yakından tanıdığı bir illet

Kırklı yılların jenerasyonundan,

Olan hemen hemen herkes,

 Gecelik faizlerin yüzde 500’leri aştığı,

 Bankaların yüksek faiz yarışına girdiği,

 Enflasyonun kontrol altına alınamadığı günleri hatırlayacaklardır

O zamanlar insanların alım gücü yoktu

Paraları da yoktu,

İstedikleri şeyi pek alamıyorlardı

Zaten piyasalarda bu günkü gibi her şeyin bol olduğu,

Bir şatafat ta yoktu

Yalnız bu kez durum biraz farklı

 O yıllarda pahalılıktan, sokağa çıktığımızda bile

Kolayca fark ettiğimiz bir durgunluk vardı

 Öğlen vaktine dek siftah etmeyen esnaf,

 Cüzi sayılabilecek kira rakamlarına rağmen

Bunu ödemekte güçlük çeken dar gelirli aileler,

Yıllarca çalışmasına rağmen, arabasını yenileyemeyen vatandaş

Manzaraları yerine,

Şimdilerde;

 Önünde 1 saatlik kuyruk olan kebapçılar,

 Hemen her apartmanın önünde birkaç milyonluk yeni otomobiller,

Porsiyonu 500 TL  den fazla olmasına rağmen,

İçeride yer bulunamayan,

Kebapçılar, dönerciler,

Bodrumda 1000 liraya satılmasına rağmen,

Birilerince yenilen lahmacunlar

10 bin TL hesap ödenen ıstakoz menülü öğle yemekleri

3-4 bin TL' yi aşan iki üç kişilik kahvaltı menüleri,

30000 TL'yi aşan kira rakamlarına rağmen boş ev bulunamaması

Basit bir dürümcünün bile kişi başı 500 TL'yi

 Aşan hesaplara rağmen tıklım tıklım dolu olması

Gerçekten anlaşılır gibi değil

Özel sektörün yaptığı zamları geçelim,

 Bir çarpıcı örnek de belediyelerden;

 İstanbul Halk ekmekte

Geçen Temmuzda 3tl’ den 5 TL'ye çıkan ekmek,

Yeni zamla birlikte 8 TL oldu

Yani bir senede 3 kata yakın zam

Hâlbuki un fiyatlarında böyle bir yükseliş yok

Yine İstanbul’dan bir örnek verecek olursak

Evimizde kullandığımız suyun tonu 2020’de 4.80 TL iken

 Şu anda 32,28 TL ye çıkmış

Yani 4 yılda 7 kata yakın zam

Belediye kurumları bile böylesine zam yapınca,

Ürününe fahiş zam yapan esnafa diyecek

Bir şey kalmıyor

Üstelik zam yapan taraf,

 Zamlardan dolayı hükümeti eleştirirken

 Kendi emrindeki,

Kurumların yaptığı fahiş zamlara kayıtsız kalıyor

Anlaşılan o ki ne faiz ne de tasarruf tedbirleri,

Sokaklarda o eski günlerde gözlemlediğimiz

Aşırı durgunluk olmadıkça,

 İstemesek de bir kısım esnaf durgunluktan zor duruma düşmedikçe,

Yüksek zam isteyen mal sahipleri,

Bu kirayı ödeyebilecek kiracı bulamadıkça

 Enflasyon sorunu gerçek anlamda çözülemeyecek

Ve özetle dostlar,

İşin aslı çok net

Birilerinde PARA var ama kimde?

Bu yirmi yıllık dönemde,

Görünen o ki,

Birileri çok zengin olmuş,

Birileri de çok fakir

Bir zamanların fenomeni

Orta direk hakkın rahmetine kavuşmuş

İşin aslı,

O paraların kimlerde olduğunu,

Hepimiz zaten biliyoruz

Ama bir gerçek,

O paraların bizlerde olmadığı

Emeklide, işçide, garibanda,

Hiç olmadığı kesin