Osmanlı İmparatorluğu’nun stratejik ve sembolik projelerinden biri olan Hicaz Demiryolu, modern teknolojiler ve restorasyon çalışmaları ile yeniden canlanıyor. Sultan II. Abdülhamid tarafından 1900-1908 yılları arasında inşa ettirilen ve Şam ile Medine’yi birbirine bağlayan bu tarihi demiryolu, hem hac yolculuklarını kolaylaştırmak hem de bölgeyi savunma amacıyla tasarlanmıştı. Şimdi ise Suriye’nin yeniden inşa sürecinde, bu önemli yapı, Türkiye’nin de desteğiyle bölgedeki ulaşım altyapısının merkezine dönüşüyor.

Hicaz Demiryolu, Osmanlı döneminde sadece bir ulaşım hattı değil, aynı zamanda dini, ekonomik ve askeri bir proje olarak görülüyordu. 2. Abdülhamid’in inşa ettirdiği bu hat, Müslüman hacıların yolculuklarını kolaylaştırmakla kalmadı, aynı zamanda bölgeye dış saldırılara karşı bir savunma mekanizması sundu.

İstanbul'un ortasında 22 motosiklet alev alev yandı İstanbul'un ortasında 22 motosiklet alev alev yandı
  • 1864’te, Alman asıllı Amerikalı mühendis Zimpel, Osmanlı’ya bir demiryolu hattı teklifi sundu. Ancak, maliyet ve deniz yolu taşımacılığının avantajları nedeniyle bu teklif reddedildi.
  • 1891’de Osman Nuri Paşa ve Ahmed İzzet Efendi’nin sunduğu raporlar, demiryolunun gerekliliğini vurguladı. Özellikle Şam-Medine hattının isyanları bastırmada ve hacıların güvenliğini sağlamada önemli olacağı belirtildi.

Sultan II. Abdülhamid, 2 Mayıs 1900’de yayımladığı bir irade ile inşaata başlanmasını emretti. 1 Eylül 1900’deki resmi törenle başlayan inşaat, bağışlarla finanse edildi.

  • Sultan Abdülhamid, projeye ilk bağışı 50.000 Lira ile yaptı.
  • Bağış yapanlara “Hicaz Demiryolu Madalyası” ve bağış miktarını belirten berat belgesi verildi.

Suriye, Türkiye’nin desteğiyle Hicaz Demiryolu’nun restorasyonu için kapsamlı bir çalışma başlatmış durumda. Osmanlı mirası bu hat, sadece tarihi önemiyle değil, bölgenin ulaşım altyapısını canlandıracak bir proje olarak da dikkat çekiyor.

  • Hızlı tren projeleri: Şam ile Halep arasında modern hızlı tren hatları inşa edilmesi hedefleniyor.
  • Metro ağları: Şam ve Halep’te yeni metro hatlarının kurulması gündemde.
  • Deniz taşımacılığı: Antakya ve Mersin’den Lazkiye’ye yeni deniz yolu projeleri geliştirilerek, ticari ilişkiler güçlendirilecek.
  • Havaalanı iyileştirmeleri: Şam ve Halep havaalanlarındaki altyapı eksiklikleri, Türkiye’nin desteğiyle giderilecek.

Hicaz Demiryolu, Osmanlı’nın kalkınma çabalarının sembolü olsa da, İngiltere başta olmak üzere pek çok yabancı devletin propagandalarıyla karşı karşıya kaldı.

  • İngilizler, bağışların demiryolu için kullanılmadığı iddiasıyla Osmanlı’yı suçladı.
  • Bölgedeki Arap kabilelerinin demiryolu traverslerini sökmesi ve demiryolu üzerindeki yağmacılık faaliyetleri projeyi olumsuz etkiledi.

Hicaz Demiryolu, I. Dünya Savaşı sırasında Arap isyanları nedeniyle ağır hasar aldı. Sevr Antlaşması’yla Osmanlı, hattaki haklarından vazgeçmek zorunda kaldı. Ancak bu demiryolu, tarih boyunca Osmanlı’nın mühendislik gücünü ve stratejik düşünce yapısını yansıtan bir miras olarak önemini korudu.

Suriye’nin yeniden inşa sürecinde, Türkiye’nin ulaşım ve altyapı projelerindeki tecrübesi ön planda olacak. Özellikle demiryolları, liman projeleri ve havaalanları alanında Türk firmaları önemli roller üstlenecek. Bu projeler, sadece ticari ilişkileri güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda iki ülke arasındaki bağları daha da derinleştirecek.