CHP lideri Özgür Özel, Ankara'da bir grup gazeteci ile bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı.
İstanbul ve Ankara için kayyum atanacağı iddialarına ilişkin Özel, "Ben böyle bir şeye kalkışacaklarını düşünmüyorum. Mevcut olanlardan geri adım atmalarını bekliyorum. Sayın Mansur Yavaş'a karşı son günlerde Melih Gökçek ve onun FETÖ'cü hesaplarından bir saldırı var. Sürekli imalar var. Sayın Başkanımıza da bir takım MİT'in içindeki bazı kişilere bazı talimatların gittiğine ilişkin bir hazırlık yapılmasına ilişkin bilgiler ulaşmış. Basın mensuplarına da ulaşmış bu bilgiler. Ben de sorulan bir soru üzerine MİT Başkanı'na yönelttim. MİT Başkanı'ndan bir cevap bekliyoruz. Konunun takipçisi olacağız. Bir randevu talebim olmayacak. Saraydan birileri MİT'in içindeki birilerine 'biraz araştırın, ABB'yi bu işe karıştırın' demiş. Öyle duyduk. O kadar, daha fazlası yok. Biz de 'bu konuyu netleştirin' diyoruz" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu davası ve siyasi yasak iddiası yakın mı" sorusunu Özel, "Bunun yakınlaştığına ilişkin bir havanın teyidi, sinsi planların önünü açar. O yüzden bunu ihtimal dahilinde görmeyim. Bu meseleyle ilgili net bir yerde duruyoruz. AK Parti'ye bu işe yeltenmemesini tavsiye ederim. Bunun bir hukuki değil, siyasi karar olduğunu herkes bilir. Bunu 2019'da yaptıklarında millet ağır bir bedel ödetti. Bir şiirden dolayı yasaklı duruma düşüp, bu mağduriyetle iktidara geldiğini gören Erdoğan'ın herhalde benzer bir durumu Cumhurbaşkanlığı adayında olası ve en kuvvetli rakiplerinden birine yaşatmayı istemesi akılla bağdaşır değil. O yüzden akıllarını başlarına alsınlar. Böyle bir şeye kalkıştıklarında Türkiye'nin ne kredi notu ne itibarı kalır. Böyle bir kötülüğü ben İstanbul'a Türkiye'ye yapmasınlar diyorum" şeklinde yanıtladı.
Özel, Bahçeli'nin Öcalan'ın cezaevinden çıkabilmesinin önünü açabilecek ''Umut Hakkı'' önerisine ilişkin de şu ifadeleri kullandı;
"Umut Hakkı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bir başka ülkedeki bir başka sanık hakkında verdiği bir karar. Biliyorsunuz AİHM kararları bir istikrar içeriyor ama bir başvuru olmaksızın başka ülkedeki benzer durumları uygulanamıyor. Yani dosya bazında bakılıyor bunlara. O yüzden de aslında Sayın Bahçeli'nin kurduğu denklemde bir kere o kürsüye çıkması için affa uğraması lazım. 'Konuştuğu şey hoşumuza giderse umut hakkından da yararlansın' diyor. Bunun bir hukuki karşılığı yok. Kemal Bey'le birlikte o zamanki HDP grubuna gitmiştik. 'Terör örgütünden destek istediler' dendi. Sivil bir otobüsün üstüne çıkıyorsun, 'DEM ile aynı otobüsün üstünde buluştular' gibi şeyler söylüyorlar. Buna yeltenen, adamlar sırf Erdoğan'a bir kez daha seçilme hakkını sağlamak için Abdullah Öcalan'ı serbest bırakmaya niyetliler. Bu mu şimdi MHP'nin milliyetçiliği? Hani çok serttiler, çok katıydılar. Ben sırf 'yahu kardeşim bu üst bölgesinde bu çocuklar niye ölüyor? Ben imza atmadan önce gelin, bunu anlatın' dedim diye Manisa'da şehit cenazesinde bir sürü insanı bana saldırtmışlardı. Sonradan o camide 800 kişiyle bayramlaştık ilk bayramda. Devlet Bahçeli'nin, MHP'nin ve AKP'nin milliyetçiliğinin maskesi düşmüştür. Takke düşmüştür, kel görünmüştür." Mardin Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından DEM Parti otobüsünde konuşma yapmasına ilişkin tepkilere ise Özel, "Biz aynı anda otobüse çıkmadık. Hatta Mardin'e gittiğimde Ahmet Türk, 'biz konuşmaları yaptık, otobüs sizin' dedi. 'Otobüs sivildir' dedi. Ben de 'sana desteğe geldim, sen niye çıkmıyorsun' dedim. Kollarına girip, birlikte çıktım ama otobüsün üzerinde genel başkanlar yoktu"