Gencecik bir başkan.
Temiz yüzlü.
Kültürlü.
Takım elbiseli.
Görünüşünde, İzmir Şehidimiz,
Yiğit TÜRK evladı Fırat Çakıroğlu'nun azameti var.
İlk olarak TÜRKMEN gelinini o tebrik etti.
Takısı biraz farklıydı;
Bağcılar Ülkü Ocakları Başkanı,
Ufuk Kırömeroğlu'nun…
Hediyesi, altından, paradan da değerliydi.
Elinde ki katlanmış tertemiz TÜRK Bayrağını öptü,
Anlına koydu.
Kutsal kitabımız, Kuran ı Kerim"i aynı şekilde,
Duasıyla öperek anlına koydu.
Sonra geline ve de damada teslim etti.
Başkan, çiftimize anlatmak istediğini,
Hediyesi ile anlatmıştı zaten.
Sonra sessizce yerine oturdu.
Evet, bahsettiğimiz etkinlik Bağcılarda bir TÜRKMEN düğünüydü.
Yıllarının MHP davasına harcamış.
Bu uğurda abisini ŞEHİT vermiş.
Vatan millet sevdalısı,
Eski Bağcılar İlçe Başkanı Ali Erdemir'in oğlunun düğünü.
Bu düğünde öyle ti-li-li-li-ler,
Garip bağırtılar yoktu.
Türkmen adetleri,
Türkmen halayları,
Türkmen gelenekleri vardı.
Gelinimiz,
Atatürk'ün silah arkadaşı,
Topal Osman'ın şehrindendi.
Yani Giresun'dan.
Cici bir TÜRK kızı.
"Güle güle git kızım.
Allah'a emanet ol"
Şarkısı çalınırken,
Babası gözyaşları içinde kızına, göz bebeğine, yavrusuna sarıldı.
Sahnede o şekilde iki üç dakika durdular.
Dans eder gibiydiler.
Ama etmiyorlardı.
Ağlaşıyorlardı.
Bu bir veda gözyaşı ayrılışı,
Baba kızın vedasıydı.
Birbirine olan sevgisi salondakilerin de gözlerini yaşarttı.
Salonda TÜRK Bayrakları vardı.
Türk nefesi vardı
Türk Çocukları vardı.
Türk anaları babaları vardı.
Sahnede,
TÜRK ezgileri vardı.
Türk türküleri vardı.
Badem bıyıklılar hiç yoktu.
Kürşat kokan,
Oğuz Kağan'ı hatırlatan,
Bozkurt bıyıklı,
Şahin bakışlı,
Kaya gibi sert milliyetçi TÜRK evlatları vardı.
Halay çektiler.
Sıvas, Tokat yöresinin ÇEMBERİM oyununu oynadılar.
Bozkurt işaretleri arasında.
Hem eğlendiler,
Hem eğlendirdiler.
Orada Kürşat'lar vardı.
Metehanlar,
Oğuz Kağan'lar, bozkurtlar vardı.
Başkanın 2,5 yaşandaki küçük torunu,
Kürşat'ta minik ayakları ile bu oyunlara ayak uydurdu,
Türk ezgileri çalınırken.
Davul, saz eşliğinde TÜRK ezgilerinin güzelliği,
Salonu doldururken, inanın çok mutlu olduk.
Hem düğünümüzü yaşadık.
Hem TÜRKLÜGÜMÜZÜ.
Hem de MİLLİYETÇİLİĞİMİZİ.
Ülkenin KAN kokan hali içinde.
İlk defa kendimizi güvende hissettik.
Ortalıkta granit gibi sert,
Bu vatan için gözlerini budaktan sakınmayacak TÜRK çocukları vardı.
Onlar arasında olmak.
Onlarla aynı havayı solumak.
İnanın insana gurur verdiriyordu.
Sonra GİRESUN gençleri sahneyi doldurdu.
Karadeniz yöremizin.
O mistik güzellikteki oyunları.
O neşeli insanı kıpır kıpır yapan oyunlarını oynadılar.
İnsanların bir anda tamamının sahneye çıkmasını sağladılar.
Bu düğün Bağcılarda yapıldı.
İstanbul"da PKK uzantısı parti HDP'nin en kuvvetli olduğu ilçede.
Ama kimsenini bu tarafı kazıdığı yoktu.
Çünkü bir salon dolusu BOZKURT ve ASENA vardı.
Ve ben ilk defa Nikâh şahidi oldum.
Ve iki TÜRK evladının kurduğu yuvaya şahadet ettim.
Çok özel ve de gurur verici bir andı.