Sanal Atatürk Partisi CHP’nin lideri,
Kemal Kılıçdaroğlu’nun son demecini hep beraber dinledik.
Ne diyordu Kılıçdaroğlu; “uyuşturucu ticareti yapandan, organ mafyasından
vergi alın” diyor.
Diyor da…
Ne dediğini biliyor mu? Bilmiyorum!
Vergi kutsaldır.
Her Türk Vatandaşının kazancı alın teri oranında,
Devletin belirlediği oranlarda vergisini vermesi gerekir.
Çünkü bu vergiler devletin idaresinin, vatandaşın refahının,
Devletin devamlılığının temel taşıdır.
Bu vergilerle ülke idare edilir, vatandaşımıza hizmet götürülür,
Refahın yolu açılır.
Peki, vergi kimlerden alınmalıdır?
İşte burada Sayın Kılıçdaroğlu ile ayrılıyoruz.
Verginin kutsiyeti alın teri ile ilgili olandır.
Şöyle bir düşünelim;
Kara para aklayanlar genelde kimlerdir?
Uyuşturucu kaçakçıları,
Sigara kaçakçıları,
İçki kaçakçıları,
İnsan kaçakçıları,
PKK, YPG, DEAŞ, Taliban gibi kanlı terör örgütleri.
Organ mafyası,
Hayali ihracat yapıp devleti dolandıranlar,
Her türlü kaçak köçek işi yapanlar.
Yasadışı yollarla elde ettikleri gelirlerini,
Bir yolunu bulup aklayanlardır.
Şimdi soru şu;
Bu işi yapanlarla haksız kazanç elde edip,
Devlete zarar verenlerle, Devlet mücadele etmeli midir?
Yakasına yapışıp bunlara dur demeli midir?
Yoksa önlerini açmalı mıdır?
Bu tür yeraltı örgütlerinden onları kodese tıkmak yerine,
Vergi almaya kalkarsanız,
Her türlü yasadışı, yukarıda belirtilen her türlü,
Karanlık eylemin önünü de açmış olursunuz.
Bu kadar net.
Batılılar bunu yapıyor.
500 milyon EURO-DOLAR getirene bütün Avrupa,
ABD kapıları çoğunlukla da vatandaşlık kapıları açık.
İşin garip tarafı bu paranın kaynağını da pek soran olmuyor.
Çünkü onlarda her şeyde olduğu gibi çifte standart vardır.
Türkiye Cumhuriyetinin acil DÖVİZE ihtiyacı var.
Aslında biz de aynı yolu izleyebiliriz miyiz?
Uyuşturucu ve de terörist menşeli olmadıkça,
Ülkemize giren kara paraya bir şekilde göz yumulabilir mi?
Bilmiyorum?
Anlatımımızda biraz çelişki oldu ama
Devlet menfaati söz konusu olunca az zararlı bazı şeyler,
Bu tartışılabilir…