EĞİTİM

Prof. Dr. Aziz Sancar Eğitim Kampüsü Ankara'da açıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Aziz Sancar Eğitim Kampüsü Açılış Töreni'ne mesaj gönderdi.

Kampüsün hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, bilim alanında ülkenin medarıiftiharlarından olan Prof. Dr. Aziz Sancar'a programa teşrifleri dolayısıyla özellikle teşekkür etti. Hükümet olarak son 20 yılda eğitime yaptıkları yatırımların meyvelerini toplamaya başlayacakları bir döneme girildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ülkemiz 2023 hedefleri doğrultusunda emin adımlarla ilerlerken bilimde, kültürde, sanatta, sporda ve daha pek çok alanda çığır açan başarılara imza atacak kadroların yetişmesi için de gereken altyapıyı kurmaktadır. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz bu modern kampüs, evlatlarımızın eğitimine verdiğimiz ehemmiyeti göstermenin yanı sıra, Aziz Sancar Hoca'mıza minnet duygularımızın da bir ifadesi niteliğindedir. On yıllar boyunca bu çatı altına eğitim-öğretim görecek çocuklarımız, tıpkı Aziz Sancar Hoca'mız gibi alacakları Nobel ödülleriyle milletimizi tarih sahnesinde en güzel şekilde temsil edeceklerdir. Bu temennilerle geleceğin Aziz Sancarlarını yetiştireceğine inandığım bu eğitim kampüsünün ülkemize kazandırılmasında emeği geçenleri canıgönülden tebrik ediyor, sizleri bir kez daha muhabbetle selamlıyorum."

Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, törende yaptığı konuşmada, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'e şükranlarını sunarken sarf ettiği "Ben evet çalıştım birçok bilimsel buluşlara imza attım ve birçok Türk ve Türk olmayan bilim insanını yetiştirdim. Fakat en fazla övündüğüm şey Türkiye'ye olan sevgimi ve Türkiye'ye, Türk milletine olan aşkımı hiçbir zaman kaybetmememdir. Her yaptığım işte Türkiye'nin bir rolü var." sözleri, salondan büyük alkış aldı.

"Bugün burada öğrendim"

En son Teknofest'te yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanında kalkınması hususunda kendi düşünceleriyle neler yapması gerektiğini söylediğini hatırlatan Özer, onlardan en önemlisinin liyakat olduğuna işaret etti.

Sancar, "Burada bugün şunu öğrendim ki Türkiye'de liyakat var. Bakan Mahmut Özer'i daha önce tanımıyordum. Bana Türkiye'den telefon geldi. 'Senin adına böyle büyük bir kampüs yapıyoruz açılışa gelir misin' diye sordu. Mahmut Özer, bunu amca çocuğu milletvekili oğlu için yapmadı, Türkiye'ye, Türk dünyasına yaptığım hizmet için yaptı, o bakımdan bu bana verilen bir liyakat nişanı." diye konuştu.

Türkiye'de isminin okullara ve çeşitli kuruluşlara verildiğini, bunun kendisi için çok önemli olduğunu ifade eden Sancar, "Çünkü benim tanımadığım bir devlet adamımız, hem liyakatımı takdir etmiş hem de Türkiye'ye, Türk dünyasına olan sevgimi takdir etmiş ve hiç haberim olmamış ve son durumuna getirdiğinde bana haber vermiştir. Tekrar teşekkür ederim. Bütün bakanlarımıza, TÜBİTAK Başkanımıza, valimize ve Cumhurbaşkanımıza teşekkür ederim ve minnettarım." ifadelerin kullandı.

Dün Bismil'den 4 kız ve 2 erkek öğrenci ile okul müdürünün kendisini ziyaret ettiğini dile getiren Sancar, "Bismil’in lisesine benim adımı vermişler ve bu beni bunun kadar onurlandırdı. Çünkü Güneydoğuluyum. Bismil, Savur'dan uzak değil, onlar benim hemşehrilerim sayılır ama onların da beni takdir etmeleri ve bunu yapmaları gerçekten benim için çok değerliydi. Bana kendi liselerinin güzel bir tablosunu hediye ettiler. İnşallah bu kampüsün güzel bir tablosunu hediye ederlerse ofisime asarım." dedi.

Aziz Sancar, TÜBİTAK'ın başlattığı doktora sonrası araştırmacı burs programına başvuru rakamlarına işaret ederek, "Programın popüler olması beni çok sevindirdi, ilk defa duyuyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Bilimi aşk için merak için tüm insanlığa faydalı bir şeyler yapmak için yaptım ama gerçekten bu ülkemin bana verdiği bir değer." derken duygulanan Sancar, "Hissiyatımı nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum. Tek söyleyeceğim şu, bana verdiğiniz bu değere layık olmaya çalışacağım. Bu yaşımda hala işler yapabilirim ve Türk bilim insanları yetiştirmeye çalışacağım. Böylelikle Türkiye'ye Türk dünyasına inşallah borcumu öderim." ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de Aziz Sancar'a tablo hediye etti.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Türkiye'nin, okul öncesinden yüksek öğrenime kadar Anadolu'nun her noktasında, en ücra köşelerinde yeni Aziz Sancarları kazanmak için onları eğitime dahil edebilmek için devasa eğitim seferberliğine tanıklık ettiğini söyledi.

Ankara'da Alacaatlı Mahallesi'nde yapımı tamamlanan Prof. Dr. Aziz Sancar Eğitim Kampüsü'nün açılış töreni, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ankara Valisi Vasip Şahin, Nobel Ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve milletvekillerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Törende, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kampüs için gönderdiği mesaj da okundu.

Bakan Özer, törendeki konuşmada, Bakanlığı döneminde keyif aldığı kararlardan en önemlisinin, açılışı yapılacak kampüse Aziz Sancar ismini vermek olduğunu söyledi.

Okulun inşası sürecinde Mesleki Teknik Anadolu Lisesi olarak kurgulandığını ve yan tarafındaki okulun da Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli olduğunu belirten Özer, "Burayı gezmeye geldiğim zaman hiçbir kurgu olmadan, 'Burası Aziz Sancar Hocamıza yakışır' dedim. Anaokuluyla, özel yetenekli öğrencilerimize hizmet veren bilim sanat merkezi ile ülkemizin fen bilimlerinde öncü kuvvetleri olacak, beşeri sermayesinin yetişeceği fen lisesi öğrencilerinin olduğu bir okul kampüsü. Milli Eğitimde ilk defa bir uygulama oteli öğrenci pansiyonu olarak ve özellikle pozitif ayrımcılık yapılarak kız öğrencilere tahsis edilen bir kampüs. Böyle bir kampüsü Aziz Sancar Hocamızın ismi ile müsemma bir şekilde eğitim-öğretime katmaktan büyük mutluluk duyuyorum." ifadesini kullandı.

Bakan Özer, Aziz Sancar ile telefonla görüştüklerinde samimi duygularını aktarmasından ve bu teklifi kabul etmesinden dolayı kendisine teşekkür etti.

Milli Eğitim Bakanlığının nice Aziz Sancarlar yetiştirmek için eğitimde kitleselleşmeyi, kapsayıcılığı artırmak için yatırımlar yaptığını aktaran Özer, özellikle son 20 yılda eğitimde büyük dönüşümlerin yaşandığını kaydetti.

Bakan Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Okul öncesinden yüksek öğrenime kadar Anadolu'nun her noktasında, en ücra köşelerinde yeni Aziz Sancarları kazanmak için onları eğitime dahil edebilmek için devasa eğitim seferberliğine tanıklık etti bu ülke. Okul sayıları, derslik sayıları, öğretmen sayıları inanılmaz derecede, eğitim camiasının yeterince idrak edemediği rakamlara ulaştı. Son 19 yılda 200 binlerdeki olan derslik sayısı 850 bine ulaştı. 500 bin olan öğretmen sayısı 1,2 milyona ulaştı. Tüm eğitim kademelerinde okullaşma oranında devasa rakamlara ulaştık. 2000'li yıllarda ortaöğretimdeki okullaşma oranımız yüzde 44 iken, bugün yüzde 90'lara ulaştı. Okul öncesinde yaklaşık 200 bin öğrenci eğitim alırken, bugün 2 milyonun üzerinde bir okullaşmaya sahip olan bir öğrenci kitlesine sahibiz. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranları 14'lerden yüzde 45'lere geldi. Tüm bu adımlar aslında öncelikli olarak nerede olursa olsun, hangi sosyal ekonomik arka plana sahip olursa olsun, eğitimde fırsat eşitliği anlamında tüm çocuklarımızın eğitime kazandırılması anlamında çok anlamlı bir döneme tanıklık etti. Ben bu vesileyle her zaman eğitime en büyük bütçeyi aktaran, eğitimle ilgili her türlü sorunu çözmek için gerçekten büyük destek olan Sayın Cumhurbaşkanımıza şahsım, eğitim hizmetlerinde yer alan tüm aileler, tüm çocuklarımıza adına şükranlarımı arz etmek istiyorum."

Özer, 19 yıllık sürecin, eğitimin belkemiği olan, kalitesini belirleyen, gücüne güç katan öğretmenleri desteklemek üzere Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkartılmasında önemli bir ana tanıklık ettiğini belirterek, Türkiye'de eğitim sisteminde yer alan öğretmenlerin kendilerine mahsus Öğretmenlik Meslek Kanunu olduğunu söyledi.

Bakan Özer, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyelerine Öğretmenlik Meslek Kanunu sürecinde verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.

"Öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerini çok boyutlu olarak destekleyeceğiz"

Eğitimde fırsat eşitliğini artırmaya önem verdiklerine değinen Özer, "Bu dönem, eğitimde kitleselleşmeyi sağladıktan sonra, eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek özellikle okul öncesi eğitime erişimi arttırmak, tüm ülke sathında okulların imkan farklılıklarını azaltmak, öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerini çok boyutlu olarak desteklemek için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz. Ben inanıyorum ki yarınlarımız çok daha güçlü olacak. Çünkü bizim en kalıcı ve sürdürülebilir sermayemiz, beşeri sermayemiz." şeklinde konuştu.

Özer, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının tüm eğitim kademelerinde öğrencilerin bilimle tanışıklığını artırmak, yeni projeleri geliştirmek için çok kapsamlı destekler sağladıklarını vurgulayarak, projelerden yararlanan tüm öğrenciler adına Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'a şükranlarını arz etti.

Son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığının en fazla ağırlık verdiği alanlardan birinin fikri mülkiyet alanı olduğunu, öğrencilerin patent, faydalı model, marka, tasarım kültürüyle, inovatif bir şekilde sorunlara yaklaşma kültürüyle yetişecekleri ortamları tesis etmek istediklerini anlattı.

Çok kısa sürede bu yönde attıkları adımların meyvesini almaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getiren Bakan Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son 20 yılda Milli Eğitim Bakanlığındaki tescili alınan ürün sayıları yılda ortalama 2,9 oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'nın tüm kademelerinde 2021 yılında tescili alınan patent, faydalı model, marka ve tasarım sayısı 1532'ye ulaştı bir yılda. Bunda en büyük paya sahip olan bugün açılışını yapacağımız kampüste yer alan Bilim ve Sanat Merkezlerimiz oldu. Okullar arası başarı farkını azalttıkça, gençlerimize yatırım yaptıkça, onların dünyayı daha barışçıl bir ortama dönüştürmek için ve ülkemizin de müreffeh bir toplum olması için niteliğiyle ilgili fırsatları artırdıkça, onlara çok daha zengin ortamlarda, eğitim ortamlarında eğitim almalarını sağladıkça ben inanıyorum ki, Türkiye bölgesinde lider olacaktır, dünyada sözüne itibar edilen güçlü bir ülke olacaktır. Bakanlık olarak bu kapsamda tüm paydaşlarımızla istişare halinde, görüşerek bu süreçleri başarılı bir şekilde götürmek için elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. Bu sürece destek olan tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Bugün açılışını yapacağımız Aziz Sancar Eğitim Kampüsünün hayırlı olmasını diliyorum. Görev yapacak öğretmenlerimizi kutluyorum. Eğitim alacak tüm öğrencilerimize başarılar diliyorum. İnşallah bu kampüste, bu mütevazı bir adım, nice Aziz Sancarların yetişmesine vesile olur."

Erdoğan, Sancar ile telefonda görüştü

Konuşmaların ardından protokolde yer alanlar ve Ankara'daki çeşitli okullarda okuyan öğrenciler, açılış kurdelesini kesti.

Bakan Özer, törenin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Aziz Sancar'ı telefonda görüştürdü. Bakan Özer, Erdoğan'a Sancar'ın kendisine yazdığı mektubu teslim aldığını bildirdi.

Bakan Özer ile Sancar, daha sonra Ankara Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin mini konserini dinledi ve okulun kütüphane, derslik ve laboratuvarlarını gezdi. Okul gezisi sırasında öğrencilerin projelerini dinleyen ve kimya laboratuvarında deney yapan öğrencileri izleyen Sancar, okuldaki "Aziz Sancar" köşesinde hatıra fotoğrafı çektirdi.

Alacaatlı Mahallesi'nde 11 bin metrekare alanda kurulu ve bilimsel çalışmalara öncülük etmek üzere donatılmış eğitim kampüsüne, DNA onarımı mekanizmaları konusundaki çığır açıcı çalışmaları ile 2015'te Nobel ödülü kazanan Prof. Dr. Aziz Sancar'ın adı verildi.

AR-GE merkezi olarak tasarlanan kampüste lise düzeyindeki tüm öğrenciler; bilimsel çalışmalara adım atacak, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunabilecek.

İki binadan oluşan Prof. Dr. Aziz Sancar Eğitim Kampüsü, bünyesinde anaokulu, Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM), Özel Program ve Proje Uygulayan Fen Lisesi ve 5 yıldızlı otel konforunda 90 kişi kapasiteli kız öğrenci pansiyonu bulunduruyor.

Prof. Dr. Aziz Sancar Fen Lisesi Özel Program ve Proje uygulamak üzere kuruldu. Okulda fizik, kimya, biyoloji laboratuvarları, resim ve müzik atölyeleri ile öğrencilerin bedensel ve sosyal gelişimlerini destekleyici konferans salonu, cep sinema, fitness salonu ve çeşitli dinlenme alanları tasarlandı. Eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yanında aynı zamanda üniversitelerle iş birlikleri yapılması planlandığından yeni bilimsel çalışmalar ve icatlar için uygun laboratuvar ortamları ve teknolojik eğitim altyapısı hazırlandı.

AR-GE ve bilim merkezi olarak tasarlanan kampüsteki eğitim ortamından okulda eğitim gören öğrencilerin yanında, tüm öğrencilerin de bilimsel yaşama adım atacak araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunabilmeleri için çeşitli atölye ve bireysel çalışma ortamları bulunan Bilim ve Sanat Merkezi kuruldu.

2021-2022 eğitim öğretim yılının ikinci dönemine 497 öğrenciyle başlayacak olan BİLSEM'de 14 derslik, biyokimya, mekatronik, havacılık-İHA-dron, dörtel tasarım ve animasyon, filoloji, arkeoloji, yaratıcılık ve yazarlık atölyeleri bulunuyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, burada yaptığı konuşmada, bugün gençlerin geçmişe göre daha donanımlı olduğunu ifade ederek, "Eskiye nazaran çok daha erken yaşlarda teknolojiyle, yeni trendlerle ilgilenmeye başlıyorlar. Bu yüzden gençlerin ufkunu genişletecek sağlıklı ve sürdürülebilir ortamlar hazırlamak devletler açısından artık bir zorunluluk." diye konuştu.

Türkiye'nin bu işi en iyi yapan ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Varank, bugün açılışı yapılan kampüsün de gelecek dönemin nişanelerinden biri olacağını vurguladı.

Varank, 11 bin metrekare alanda kurulu kampüsün, modern araç ve gereçlerle donatılmış anaokulu, bilim sanat merkezi, özel programlı fen lisesi ve kız öğrenci pansiyonuyla bütüncül bir konsept olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Ar-Ge ve bilim merkezi olarak tasarlanan bu kampüste, sadece bu okulun öğrencileri değil, tüm gençlerimiz Ar-Ge faaliyetlerinde bulunabilecek. Tabii bu kadar kaliteli altyapıya sahip bu okulun bir devlet okulu olması da bizim için ayrı bir şans. Yıllardır büyük bir dikkatle evlatlarımıza sağlamaya çalıştığımız fırsat eşitliğinin en güzel göstergelerinden biri. Bu ülkede kim olursanız olun, hangi sosyoekonomik geçmişe sahip olursanız olun en iyi okullarda okuyabilme şansına sahipsiniz."

"İhtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız"

Prof. Dr. Aziz Sancar'ın ülkedeki eğitim sistemi ve kendisinin üstün gayretleri sayesinde dünyanın takdir ettiği başarılara imza attığını anımsatan Varank, ülkenin eğitim altyapısının bugün Sancar’ın öğrencilik yıllarına kıyasla daha iyi durumda olduğunu dile getirdi.

Varank, gençlerin Aziz Sancar’dan devralacağı bayrağı çok daha ilerilere taşıyacaklarına emin olduğunu ifade ederek, "Bu konuda ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyorum." dedi.

Ülkelerin geleceğinin bilim ve teknolojide olduğunu vurgulayan Varank, bu bilinçle insan kaynağının gelişimini desteklemek için var güçleriyle çalıştıklarını anlattı.

Varank, bu noktada gençlerden ve öğretmelerden TÜBİTAK’ı yakından takip etmelerini isteyerek, şöyle konuştu:

"TÜBİTAK’ta gerçek anlamda hayatınızın seyrini değiştirecek destekler mevcut. Aziz Hoca'mız da TÜBİTAK bursuyla ABD'ye giden bilim insanlarımızdan. Hoca'mız gitti ve orada büyük bir azimle çalışarak başarılı oldu. Araştırmacılarımızın bu örnekten ilham almasını çok önemsiyorum. Bunun için TÜBİTAK'ta hocamızın ismiyle yeni bir burs programı başlattık. Aziz Sancar Doktora Sonrası Araştırma Bursu Programı sayesinde genç araştırmacılarımız doktora sonrası çalışmalarını Hoca'mızın akademik danışmanlığında ve onun laboratuvarında sürdürebilecek. Bursa başvurular 3 Mart’a kadar devam ediyor ama biz şimdiye kadar gelen başvurulardan çok memnunuz. Bugün itibarıyla başvuru sayısı 217’ye ulaştı ve bu rakam bizim de aslında öngörmediğimiz bir rakamdı. Herhalde hocamızın ismi bile genç araştırmacıların ilgisini çekmek için yeterli oldu."

"Başarılarımız katlanarak artıyor"

Öğrencileri daha ortaokul ve lisedeyken geleceğin teknolojilerine ısındırmak için araştırma proje yarışmaları düzenlediklerine işaret eden Varank, bu sayede öğrencilerin kutup bilimlerinden iklim değişikliğine kadar birçok alanda projeler geliştirdiğini kaydetti.

Geçen yıl TÜBİTAK yarışmalarına başvuranların sayısının bir önceki yıla kıyasla yüzde 80 arttığını belirten Varank, şu bilgileri verdi:

"Bu yarışmalarda 37 bin 283 öğrencimiz proje geliştirdi. Yine birçok öğrencimiz uluslararası bilim olimpiyatlarına katıldı. 2002'ye kadar uluslararası yarışma ve olimpiyatlarda Türk öğrenciler 19 altın, 68 gümüş, 129 bronz madalya ve 29 mansiyon ödülü kazanmış. 2002 yılından bugüne kadar geçtiğimiz 20 yılda ise toplam 116 altın, 302 gümüş 319 bronz madalya ve 45 mansiyon ödülü almış. ISEF Bilim ve Mühendislik Yarışması, Avrupa Birliği Genç Bilim İnsanları Yarışması gibi prestijli yarışmalarda bu sene ilk başarılara imza attık. Bu başarılarımız her geçen gün katlanarak artmaya devam ediyor."

Varank, TEKNOFEST’in geldiği noktanın da ayrı bir başarı hikayesi olduğuna değinerek, festivalin global bir marka olma yolunda hızla ilerlediğini bildirdi.

Bu yıl festival coşkusunu Karadeniz'e taşıyarak, TEKNOFEST'i Samsun'da düzenleyeceklerini anımsatan Varank, 26-29 Mayıs'ta gerçekleştirilecek TEKNOFEST Azerbaycan ile organizasyonun küresel marka olma yolundaki ilk adımını atmış olacaklarını söyledi.

Varank, gençlere deneyap teknoloji atölyelerinden TÜBİTAK Fen Lisesine kadar birçok imkanlar sunduklarını dile getirdi.

Konuşmalarda Türkiye'yi geleceğe taşıyacak bir dip dalgadan bahsettiklerini belirten Varank, şunları kaydetti:

"İşte o dip dalga aslında siz değerli gençlerimizsiniz. Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine ulaşmak için ekonomik, bilimsel ve teknolojik anlamda ortalığı kasıp kavuracak kadrolar sizlersiniz. Her alanda dünyadan ses getirecek işlere imza atacak TEKNOFEST kuşağı siz değerli gençlerimizsiniz. Geleceğin Aziz Sancarları sizlerin arasında oturuyor. Bu yüzden size yakışan da tıpkı Aziz Hoca'mız gibi durmadan çok çalışmaktır. Siz gayret edeceksiniz biz de her zaman sizleri destekleyeceğiz."​​​​​​​