Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BOSİAD), Z kuşağını anlamak ve onlarla iş dünyası arasında bir bağ kurmak için Z Planı Projesi kapsamında, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal’ın yönetiminde, Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde 18-25 yaş aralığındaki, yaş ortalaması 23 olan, 330 mavi ve beyaz yaka çalışan Z kuşağı ile gerçekleştirilen bir araştırma yapıldı.

Gençler eğlenceli, takdir edileceği bir iş istiyor

Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Senato Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda araştırma sonuçları açıklandı. Üsküdar Üniversitesi akademisyenleri öncülüğünde gerçekleştirilen araştırma çarpıcı sonuçlarıyla dikkat çekti. Araştırma sonuçlarına göre, gençler, iş hayatında motive olmak için heyecan duyacağı, eğlenceli, maddi destek sağlayacak ve takdir edileceği bir iş istiyor.

“Çalışan grup ilk kez ele alındı”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, araştırma sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede 330 kişiyle yapılan araştırmadan elde edilen verilerin çok önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İlk kez 30 yaşa kadar mavi ve beyaz yakalı olarak çalışanlar araştırılmaya dahil edildi. Z kuşağına giren çalışan kişilerin sosyal medya kullanımı incelendi. Şu ana kadar genellikle öğrenciler incelenmişti hep. Bu araştırmada mavi ve beyaz yakalılar arasındaki farklılıklar ve benzerlikler ele alındı. Gençlerin ihtiyaçları ve beklentilerinin yanı sıra onları bekleyen tehlikeler de değerlendirilen konular arasında yer aldı.” dedi.

“Metaverse’in ilk müşterileri olmaya hazırlar”

Prof. Dr. Tarhan, Z kuşağının beklentilerinin heyecan ve eğlence odaklılık olduğunu belirterek “Özgürleşme ve dijitalleşmekten çok memnunlar. Metaverse’in ilk müşterileri olmaya hazırlar. Az yorulup çok kazanmak istiyorlar. Masumiyet arayışı içerisindeler ve kötülükten uzak olmak istiyorlar.” dedi.

“Çalışan Z kuşağı uzamış ergenlik yaşıyor”

Z kuşağında iş motivasyonunun %38,8 oranında heyecanlı ve eğlence odaklı olmasının dikkat çektiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu kuşaktaki gençler iş sahibi oldukları halde lise heyecanı devam ediyor. İş insanı olsalar bile önemli bir kısmında uzamış ergenlik halinin söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. Heyecana önem veriyorlar ama bu kuşak aynı zamanda sorumluluklarının da farkında. Genellikle 40 yaşından sonra sorumluluk duygusu ön plana çıkar ve iş motivasyonu sağlanır. Heyecan ve eğlence ise daha ergenlik döneminde iş motivasyonu sağlıyor. Sorumluluk, heyecan ve özgürlüğün dengeli gitmesi gerekir. Bu grup için sonuçların ortalamanın üzerinde olduğunu söyleyebiliriz.” diye konuştu.

“Yalnızlaşma riskleri yüksek”

Araştırmanın Z kuşağının karşı karşıya olduğu riskleri de ortaya koyduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yalnızlaşma riskleri yüksek. Aceleci ve sabırsız oldukları için kolay hatalı karar alabiliyorlar. Empatiyi öğrenemiyorlar. Çok yüksek oranda (%74,5) yurt dışı yaşama beklentisi var.” uyarısında bulundu.

“İhtiyaçları karşılanmalı”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, araştırmanın Z kuşağının ihtiyaçlarını da gözler önüne serdiğini ifade ederek “Onlara değer verildiğini hissetmek istiyorlar. Kısa vadeli mutluluk değil uzun vadeli mutluluğu öğrenmeye ihtiyaçları var. Güven verici, yol arkadaşı olan rol modellere de ihtiyaç duyuyorlar. Yüksek anlam ve amaçların öğrenilmesine ihtiyaçları var.” dedi.

“Sosyal medya kullanımı arttıkça hoşgörü azalıyor”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, farklılıkları hoşgörme oranı arttıkça sosyal medya kullanımının azaldığını vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti:

“1-3 saat sosyal medya kullanım oranlarının %60.6 olarak çıkmış. Sosyal medya ile çok zaman geçirenler farklılıkları daha az tolere ediyor. Bu kişilerin içine kapanan, yalnız kişiler olduğunu söyleyebiliriz. İçine kapanık yalnızlaşmanın arkasında da benmerkezcilik var. Benmerkezci olan kişiler sosyal medyayı daha çok kullanıyorlar. Sosyal medyada yalnızlar, karşılarında empati yapmaları gereken bir durum da olmuyor. Bencilliğin karşılığı empatidir. Kişi hep ‘benim istediğim olsun’ demeyecekse ve başkalarının da fikirlerini anlamaya çalışmak istiyorsa ben kalarak biz olmayı hedeflemesi lazım. Farklılıkları hoş görmeyen kişilerde sosyal medya kullanımının daha yüksek çıkması bu kişilerde benmerkezcilik ve yalnızlaşma eğilimi olduğunu gösteriyor.”

“Z kuşağını fikirlerine önem verilmesi motive ediyor”

Fikirlerine değer verilmesinin Z kuşağını motive ettiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Fikirlerine değer verilmesi onları daha çok motive ediyor. Bu çalışmanın en çarpıcı sonuçlarından birisinin de bu olduğunu söylemek mümkün. Yöneticilerin takdir etmeleri, onaylamaları ve güzel söz söylemeleri onlara maaş ödülü vermekten daha etkili olduğunu sonuçlar açıkça gösteriyor. Bu gençler kapitalist değiller. Z kuşağı hep bencil ve kapitalist olmakla suçlanıyor ama öyle değiller. Bu özellikleriyle aslında onları iyi değerlendirebiliriz.” dedi.

“Hiyerarşiden rahatsız olan Z kuşağı sosyal medyaya yöneliyor”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, araştırma sonuçlarına göre hiyerarşiden rahatsız olanların sosyal medya kullanımının yüksek olduğunu kaydederek “Hiyerarşiden rahatsız olan kişiler kendini sosyal medyaya veriyor. Demek ki mutlu değiller. Stres azaltma yöntemi olarak sosyal medya kullanıyorlar. Hiyerarşiden mutlu değiller. Farklılıkları tolere edemiyorlar. Demek ki bu kişiler kendi egolarına ve dünyalarına kapanmak istiyorlar ve sosyal medyaya yöneliyorlar.” dedi.

“Patronlar dur-düşün-yeniden değerlendir yapmalı”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, iş dünyasında artık Z kuşağının yer almaya başladığını belirterek işverenlerin geleneksel düşünce yerine esnemeleri ve zamanın ruhuna uyum sağlamaları gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Tarhan, “Patronların kendi kuşaklarındaki alışkanlıklarını ‘dur-düşün-yeniden değerlendir’ yapmaları gerekiyor. Bu kuşağı yani Z kuşağını yetiştireceksek başka da çare yok. Zamanın ruhunu onlar temsil ediyor. Bu nesil, dijital bir nesil. Bu nesle dijitaleşmeyi azaltmak yerine doğru hedefler koymak gerekiyor. Mesela onlara bu işe yapay zekayı nasıl katabilirsiniz, bu işle ilgili nasıl bir yazılım aracı haline nasıl getirirsin? Burada daha iyi üretimi nasıl yaparız? İşimize bunu katacağız. Bunu kattığımız zaman, onların dijitalleşme beklentilerini doğru hedefleyip verimliliği artıracak şekilde yöneteceğiz. İşverende dijitalleşmenin verimliliği düşüreceği endişesi var. Dijitalleşmeyle beraber nasıl verimliliği artırırız? Bunu hedeflemeliler.” dedi.

“Metaverse’ten kaçılamaz”

Metaverse’den kaçılamayacağını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Şu anda dünyanın gidişi bu yönde. Şu anda 5G, 6G yazıcılar, internet altyapıları oluştuğu zaman geniş bantlar ortaya çıktığı zaman, kripto ve kuantum bilgisayarlar ortaya çıktığında bu durum hızlanacak. Artık bu hayal ya da bilim kurgu değil. Buna direnirsek tarihin çöp sepetinde kalırız. O nedenle yöneticilerin dijitalleşmeyi verimliliğin artmasını sağlayacak şekilde hayata geçirmeleri ve buna yönlenmeleri lazım" dedi.