ATM'lerde bugünden itibaren yürürlüğe girdi! ATM'lerde bugünden itibaren yürürlüğe girdi!

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül'de kaldığı yurtta akşam yemeğini yedikten sonra dışarı çıktı. Arkadaşlarına "Çakıl taşı toplayacağım" diyen Rojin'nden bir daha haber alınamadı. 18 gündür devam eden arama çalışmalarında deyim yerindeyse her taşın altına bakıldı.

20 kilometre uzakta bulundu

Rojin Kabaiş'in cansız bedeni, dün, kaybolduğu sahilden yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta, Tuşba ilçesine bağlı özellikle yazlıkların bulunduğu kırsal Mollakasım Mahallesi sahilinde, bahçe sulamaya gelen Mehmet Emin Ankay (60) tarafından bulundu.

Otopsi işlemleri 7 saat sürdü

Ankay'ın ihbarıyla bölgeye jandarma, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Rojin'in cansız bedeni alınıp Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi kampüs alanındaki Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Burada yaklaşık 7 saat süren otopsi işlemlerinin ardından Rojin'in cenazesi, sabaha karşı ailesine teslim edilip memleketi Diyarbakır'a gönderilerek son yolculuğuna uğurlandı.

100'e yakın örnek İstanbul'a gönderildi

Van Baro Başkanı Sinan Özaraz, Van Cumhuriyet Savcılığı tarafından Rojin Kabaiş'e ait dosyaya gizlilik kararı verildiğini, ön otopsi raporunun da gizlilik kararı gerekçesiyle aileye ve kendilerine verilmediğini söyledi. Rojin'in vücudundan alınan 100'e yakın numunenin incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildiğini açıkladı.

Ön otopsi raporuna sabah ulaşıldı

Öte yandan Rojin Kabaiş'in ön otopsi raporuna da ulaşıldı. Buna göre yapılan incelemede Rojin'in kesin ölüm sebebi henüz belirlenemedi. İlk incelemelerde Rojin'in herhangi bir kesici, delici veya ateşli silahla öldüğüne dair bir bulgu elde edilemedi.

Babasından dikkat çeken sözler

Rojin'in babası ise kızının intihar etmediğini cinayete kurban gittiğini açıkladı. Sabah gazetesinde yer alan habere göre baba Nizamettin Kabaiş'in sözleri kafaları karıştırdı; "Rojin bir gece boyunca yurda gitmedi, öbür gün saat 12'ye çeyrek kala beni aradılar. Diyor 'çocuğun gelmemiş'. Benim haberim nasıl olsun çocuğumun gelip gelmediğinden. Kenarda tel örgü yoktu, kamera yoktu, ışık yoktu. Çocuk demiş ki; 'Gideceğim biraz çakıl taşı toplayacağım' Benim tahminim serseriler orada görmüşler, çocuğuma zarar vermişler. İnşallah bunu yapanları en yakın zamanda bulup en ağır ceza neyse onlara versinler. Hatta idam etsinler onları.

Zararsız küçücük Rojin'den ne istediler. Rojin'in kime ne zararı vardı ki? Niye böyle yaptılar. 24 kilometre uzağa gece o çocuk tek başına gitmez. Ben orayı görmedim. Yurdun yanındaki göl derin değil. Eğer gitselerdi orada boğulma tehlikesi yoktu. 50 kilometre dalgıçlar ileri gidiyor, daha bir karıştı. Çocuğumun başına birileri bir şey getirmiş mutlaka. Tek başına oraya gitmez. Oradan suya girse de oraya kadar gitmez. Bir vahşet vardır. Birileri mutlaka yapmış. Ben devletten bunu istiyorum. Bu vahşeti yapanları en yakın zamanda ortaya çıkarsınlar. Cezaları da idam olsun. Bir daha da Rojinler gitmesin. Acılara son verelim. Çocuklardan, kadınlardan ne istiyorlar?"

Editör: İrem Nur Kaya