Ashâb-ı kirâm’ın meşhûrlarından. Ensârdan olup, cömertlikte benzeri yoktu. Künyesi Ebû Sabit ve Ebû Kays’dır. Lakabı Seyyid-ül-Hazrec’dir. Hazrec kabilesinin Sâide kolundandır.
Babası Ubâde, kabilesinin reîsi idi. Annesi Umre binti Mes’ûd, sahâbiyedir. Doğum târihi bilinmemektedir. 635 senesinde Şam tarafında, Havranda vefât etti. Gûta kasabasında defn edildi.
Sa’d bin Ubâde zamanının bütün ilimlerini tahsil etmiş ve Arap emirleri tarzında yetişmiştir. O zamanın harp vasıtalarını kullanmakta ve bilhassa ok atmakta son derece maharetli idi.
Ayrıca edebiyatın zirvede olduğu o devirde Arapçayı bütün incelikleriyle bilirdi. Lisan bakımından o derece meşhûr olmuştu ki bu husûsta bir müşkili olan ona sorardı. Araplar arasında her hangi bir sanatta ve ilimde büyük maharet sahibi olan kimselere “kâmil” lakabı verilirdi.
Sa’d bin Ubâde ikinci Akabe bîatında müslüman oldu. Bu bîatte O da Peygamberimizle görüşüp, kendi canlarını ve mallarını korudukları gibi, Peygamberimize yardım edeceklerine söz veren sahâbîlerdendi.
Bu bîatte seçilen 12 temsilciden biri de Sa’d bin Ubâde ( radıyallahü anh’dir. Çok zengin ve cömert idi. Peygamber efendimiz Medine-i Münevvere’ye hicret ettiğinde, Hazreti Hâlid bin Zeyd’in evinde yedi ay misâfir olmuştu.
Sa’d bin Ubâde Peygamberimize bu misâfirliği sırasında her gün yemek göndermiştir. Hicretin ikinci yılında yapılan ve ilk olan Ebvâ gazvesinde Sa’d bin Ubâde Medine’de vekîl olarak görevlendirildi.
Sa’d bin Ubâde Peygamberimizden bizzat işiterek hadîs-i şerîf rivâyet etmiş ve hadîs-i şerîf öğrenmekle meşgûl olmuştur. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfleri, kendisinden oğulları Kays bin Sa’d, İshâk bin Sa’d, Sa’îd bin Sa’d, kardeşinin oğlu yeğeni Şurahbil bin Sa’îd, Abdullah bin Abbâs, Sa’îd bin Müseyyeb, Emame bin Sehl ve diğer hadîs âlimleri hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Rivâyetleri meşhûr hadîs kitaplarından dört sünende yer almıştır