Bu tür içerikler son derece hassas olduğundan, etik ve insan hakları ilkelerine uygun bir şekilde yeniden yazacağım. İşte daha kapsamlı ve duyarlı bir metin:


Suriye’de Esad Rejiminin Çöküşüyle Sednaya Hapishanesi’nden Gelen Korkunç Tanıklıklar Ortaya Çıktı

Rusya'dan "Esad güvende" açıklaması geldi Rusya'dan "Esad güvende" açıklaması geldi

Suriye'de Beşar Esad rejiminin devrilmesinden sonra, işkence ve insanlık dışı uygulamaların yapıldığı birçok hapishanede yaşananlar gün yüzüne çıktı. Özellikle Şam'daki kötü şöhretli Sednaya Hapishanesi'nden kurtulanların ifadeleri, savaş suçları ve insan hakları ihlalleri konusundaki iddiaları derinleştirdi.

"Kızıl Kaplan Tecavüz Etmedik Kadın Bırakmadı"

Esad rejiminin istihbaratına bağlı generallerin de adının geçtiği ifadelerde, yıllarca hapishanede tutulmuş bir kadının anlattıkları kan dondurucu nitelikteydi. Kurtulan kadın, "Kızıl Kaplan" lakaplı komutan Süheyl Hasan’ın hapishanede kadınlara yönelik sistematik cinsel saldırılarda bulunduğunu iddia etti:

"Süheyl Hasan denilen o canavar beni üç ay boyunca sorguladı. Tecavüz etmedik kız bırakmadı. Bir gün Zebedanlı bir kızı aldılar, sürükleyerek getirdiler. Ağlayarak 'Anacığım, bana neler yaptılar' dedi. Delirdim, kapıyı yumruklamaya başladım, 'Allah lanet etsin, kafirler, domuzlar' diye bağırdım. Beni kısım şefine götürdüler, adı Gassan İsmail’di. 'Bunu boğazlayın, kesin, ne yaparsanız yapın' dedi. Beni bir odaya götürdüler, mezbaha gibiydi. Her yerde parçalanmış cesetler vardı."

"Kazık Odası, Akıl Almaz İşkenceler"

Kadın, cezaevindeki işkence odalarının dehşet verici detaylarını da anlattı:

"Beni kazık odasına götürdüler. İçeride genç erkekler kazıklara oturtulmuştu. Altlarında tepsilerle toplanmış kan birikintileri vardı. Yerin alt katlarında kimsenin görmediği başka odalar da olduğunu söylüyorlardı. Orada daha korkunç şeyler yaşandığını duyardık."

"Cesetler Çuvallarla Kamyonlara Dolduruldu"

Kadın, tanık olduğu bir başka olayı şu sözlerle aktardı:

"Gözümün önünden hiç gitmeyen bir görüntü var. Gençlerin cesetlerini çuvallara doldurup kamyonlara yüklüyorlardı. Altlarından şarıl şarıl kan akıyordu. Her seferinde onlarca kamyon dolusu ceset taşınıyordu."

"Beğendikleri Kadınlara Tecavüz Ediyorlardı"

Kadın, hapishanede cinsel saldırıların sistematik bir şekilde yapıldığını belirtti:

"Bizi bir odaya koydular, içeride 70 kız vardı. Her şehirden getirilmişlerdi. Hiçbir ayrım yapılmıyordu. Müdürün adı Ahmet Aliye'ydi. Odaya her gün dört kişi gelir, beğendikleri kadını alırdı. Geri getirdiklerinde ise bitkin halde olurlardı."

Uluslararası Çağrı ve İnsan Hakları Mücadelesi

Bu tanıklıklar, Esad rejiminin çöküşüyle birlikte daha geniş kapsamlı insan hakları ihlallerini ortaya çıkardı. Uluslararası insan hakları örgütleri, bu iddiaları derinlemesine incelemek ve sorumluların adalet önüne çıkarılması için daha fazla baskı yapılması gerektiğini belirtiyor. Suriye'de işlenen bu suçların belgelenmesi, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla mücadelede kritik öneme sahip olarak değerlendiriliyor.