Aralarında futbol dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu toplam 21 kişinin dolandırıldığı iddiasıyla 252 yıla kadar hapsi istenen banka şube müdürü Seçil Erzan ile birlikte 7 sanığın yargılandığı dava başladı.

Duruşmaya, şikayetçiler Arda Turan ve Fernando Muslera geldi.

MUSLERA

Mahkeme Başkanı, şikayetçi Fernando Muslera'ya "Para vermeye kim ikna etti?" sorusu üzerine Muslera tercüman aracılığıyla ifade verdi. Muslera, "2011'de Seçil Erzan'ı tanıdım. Bankadan arayarak tekliflerde bulunuyorlardı, finans işiyle ilgili olanlar üst düzey yöneticiler arıyordu. Daha sonra Denizbank'ın fon hesabıyla ilgilenen Seçil Erzan beni aramaya başladı. 1,5- 2 aylık sürede yüzde 35'lik kazanç teklif etti. Bu Denizbank tarafından yapılan teklifti. Seçil Erzan aradı, 'Mehmet Aydoğdu ve Hakan Ateş fon dairesinin başında olan kişiler' dedi. Bunun üzerine Florya Şubesinden 700 bin dolar paramı çektim.

Çektikten sonra Musa Mert Çetin'e verdim. Musa Mert, bu parayı Denizbank'ın Levent Şubesinde Seçil Erzan'a ofisinde teslim etti. Seçil'in aramasıyla Ziraat Bankasından 500 bin dolar alıp Musa Mert'e verdim, bu parayı da Musa Mert, Erzan'a Denizbank'ın kapısından verdi. Seçil Erzan paranın geri ödeneceğine dair yazılı bir belge verdi. Bana 1.2 milyonluk yatırımın karşılığında 700 bin dolar geri verildi. Ana param üzerinde herhangi bir kazancım olmadı" dedi.

Mahkeme Başkanı'nın, "Seçil İspanyolca bilmiyordu, Seçil ile kendisi arasında kim aracılık yaptı" sorusuna Muslera, "Musa bey benim arkadaşımdır, güvendiğim birisidir. O yüzden bağlantıyı o sağlıyordu" dedi. "Seçil, dışında kendisini para yatırmaya ikna etmeye çalışan olmuş mu?" sorusuna Muslera, "Hayır. Sadece Seçil Erzan aracı oldu" diye cevap verdi. "Bu konuyla ilgili para kazanıldığına şahit olmuş mu?" sorusuna "Başka kimseyle konuşmadım" dedi.

Uruguaylı kaleci, savcının "Seçil Erzan ile şahsi yakın bir ilişkisi var mıydı?" sorusunu "Hayır, sadece banka ilişkisi vardı" diyerek yanıtladı. Muslera, yatırım yaptıktan sonra bazı ünlü kişilerin de fonda paralarının olduğunu söyleyerek Erzan'ın kendisini rahatlatmaya çalıştığını ifade ederek "Şikayetçiyim" dedi.

Mahkeme Başkanı'nın, "Para aldığında 700 bin dolar, herhangi bir belge aldın mı?" sorusuna "Hayır" dedi. Bir avukatın, "Ana paradan 700 bin doların geri alınmasında Musa Mert Çetin'in rolü olmuş mu?" sorusuna Muslera, "O olmasaydı parayı da geri alamazdık, Musa Bey'e teşekkür ediyorum" dedi. "Şubeye gidip bizzat para çekme işlemi olmuş mu?" sorusuna ise Muslera, "Gittim fakat herhangi bir işlem gerçekleşmedim" dedi. "Seçil'i tanımadığını söylemişti. Ona mı güvenerek para verdi?" sorusuna "Seçil'i tanımıyordum, bankanın büyük bir banka oluşuna güvendim. Seçil'in de müdür olmasına güvendim. Musa Mert'e paramı transfer etmesi için güvendim" şeklinde cevap verdi. Muslera, "Bazı şeylerin yolunda gitmediğini anlayınca en azından sadece ana paramı kurtarmaya çalıştım" dedi. "Musa Mert Çetin vasıtasıyla 'Paramı vermezlerse banka yönetimine gideceğim, Fatih Terim'e gideceğim' demiş mi?" sorusuna Muslera, "Sadece paramı vermezlerse bankanın üst düzey yönetimine gideceğim dedim" şeklinde ifade verdi. Muslera ifadesinin ardından salondan ayrıldı.

EMRE BELÖZOĞLU

Duruşmada  Emre Belözoğlu,

"4 milyon 200 bin doları Volkan Bahçekapılı'ya teslim ettim. O dönem teknik direktörlük yaptığım için banka ve elden para teslim ettim Volkan'a. O da Seçil Erzan'a teslim etti. Kendisi bana parayı vermeden önce telefonla ulaşarak fonla alakalı bilgilendirme yaptı. Fonu Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'nun yönettiğini, yüksek faiz getirisi olduğunu söyledi. Farklı yerlerde olan paraları toplayarak parça parça teslim ettim. Bana daha fazla olursa daha çok kar olacağını söylemişti. Arkadaşlarımdan aldığım borca binaen paralar vardı. Ne kadar verirsek o kadar kazanacağımı söyledi. Bir kere yüzyüze görüştük. Paraların tamamını teslim ettikten sonra bankaya gidip görüştüm. Seçil'e ulaşamayınca bana verilen kağıtlarla bankaya gittim. Seçil'in odasına gittim çalışanlar ve müfettişler geldi. 4 milyon 290 bin dolar para verdim. Hiç para almadım. Şikayetçiyim. Bu işte kimlerin ismi geçiyorsa hepsinden şikayetçiyim" dedi. Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'ya ulaşıp ulaşmadığı sorulan Belözoğlu, “İstediğim herkese ulaşabilirim ama ulaşmadım" dedi. Soru üzerine Belözoğlu, "Bankaya Fatih Terim ile gitmemizin sebebi bize hamilik yapması içindi. Fatih Terim fonunu ilk defa duydum. Biz tamamen bankadaki fona katılmıştık" şeklinde konuştu.

Kardeşi Okan Turan ile İstanbul Adliyesi'ne gelen Arda Turan da duruşmada ifade verecek. Erzan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanık önceki duruşmalarda savunma yapmıştı. Dolandırıldıklarını iddia eden 11 kişi de müşteki sıfatıyla mahkemeye ifade verdi.

Kardeşi Okan Turan ile İstanbul Adliyesi'ne gelen Arda Turan da duruşmada ifade verecek. Erzan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanık önceki duruşmalarda savunma yapmıştı. Dolandırıldıklarını iddia eden 11 kişi de müşteki sıfatıyla mahkemeye ifade verdi.

Kardeşi Okan Turan ile İstanbul Adliyesi'ne gelen Arda Turan da duruşmada ifade verecek. Erzan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanık önceki duruşmalarda savunma yapmıştı. Dolandırıldıklarını iddia eden 11 kişi de müşteki sıfatıyla mahkemeye ifade verdi.

İddianame

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Galatasaraylı eski futbolcular Selçuk İnan, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera ile Buse Terim, Buse Terim'in eşi Volkan Bahçekapılı, eski kulüp tercümanı Musa Mert Çetin ve Emre Çolak'ın kardeşi Emrah Çolak gibi 18 isim şikayetçi olarak yer alıyordu. İlk duruşmanın ardından iş insanı Mert Zeydanlı, Deniz Güzel ve Nuray Şengüler'in iddianamelerinin de eklenmesiyle davadaki şikayetçi sayısı 21'e çıktı.

Seçil Erzan için "Özel Belgede Sahtecilik" ve "Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık" suçlarından 77 yıldan 252 yıla kadar hapis talep edilirken diğer sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları istendi.