Seçim tamam sonraya bakalım

BEŞ gün kala kafamda seçimi bitirdim. Artık ne miting dinliyorum ne de seçimle ilgili demeçlerle ilgileniyorum.

Aynı konu, aynı sataşma, aynı savunma, aynı gerginlik... Adayların seçim projelerine bakıyorum da şaşkınlık duyuyorum.

Demek ki bugüne kadar hiçbir şey yapılmamış. Demek ki şehirlerimiz hala bakir. Eleştirelim veya kızalım, ne düşünürsek düşünelim ancak bugüne kadar yapılanları yok sayamayız. Bunca vergimiz boşuna mı gitti yani?

Söylenecekler tükendi

Nüfusumuz 80 milyonu geçti. Bu yoğunluk karşısında yeni belediye hizmetlerine ihtiyaç duyulacaktır. Günün şartlarına göre projeler sergilenmesi normal. Yoksa hiçbir şey yapılmamış gibi olumsuz bakamayız.

Bu çerçevede artık adayların da söyleyecekleri tükendi. Tekrardan öteye gidilmiyor.

Seçim bende tamam. Ya sonrası diye bakmak gerek. Ekonomi durdu. Tam seçim ekonomisi uygulandı bu dönemde. Şu Amerika’nın doları ile mücadele edemiyoruz. Yatırımcılar, bankalar, spekülasyon sevdalıları dolar aşığı. Hükümet ise keskin konuştu. Hatta dolar alanlar için “Vah vah” denildi. Buna rağmen 5.85 göstergeden geri geldi. 5.57 civarında seyrediyor şimdi. Akaryakıt başta olmak üzere enerji ve nakliye girdileri dolar ile orantılı.

Peki seçimden sonra ne olacak? Soru bu. Beklentiler ne olacak? Her türlü sorunu seçimden sonraya öteledik ya... Bu nedenle beklentilerimiz var. Bu soru da yanıt bekliyor.

İsrail-Trump saçmalıyor

İran yaptırım için süre daralıyor. Trump şimdi de Golan Tepeleri’ni gündeme açtı. İsrail, Gazze’yi vurmaya başladı. Jetler, Hamas hedeflerini bombalıyor. Trump, İsrail’in Golan hakimiyetini tanıdığını açıkladı. Bizi yakından ilgilendiren başka bir gündemdir bu.

İsrail de seçim stratejisi ile saçmalıyor. Trump da çanak tutuyor. Birlikte ateşe odun atıyor, bir de körüklüyorlar utanmadan. Dünya kamuoyu önünde resmi imzalama töreni düzenliyorlar.

ABD’nin uyanıklığı bu. Şam’a 60 kilometre uzaklıktaki Golan Tepeleri, İsrail’in hakimiyetine geçsin ki birlikte bu coğrafyaya kuşbakışı baksınlar!

Sınırlarımız alev alev

Olası İran’a saldırı sırada bekliyor. Rusya’nın da devreye girmesiyle seçim sonrası sınırlarımızın etrafı alev alev yanacak gibi.

Kıbrıs ve civarındaki gaz meselesi başlı başına seçim sonrasını bekleyen can alıcı bir gündem. Kıbrıs vazgeçilmezimiz

İçimiz kararıyor belki ama daha PKK terörü ve Suriye meselesine girmedik bile. Sıcak mevsimlerin başlangıcı ile teröristlerin inlerinden çıkışları orantılı oluyor. Allah’tan her türlü önlemi almış durumdayız.

AB ile yeni bir başlangıç bekliyor bizi. Her ne kadar kapılar kapandı gibi ise de yeni ve temiz bir sayfa için sıfırdan başlanacak bir durum var ortada.

Nisan deyince fiks gündem zaten belli. Avrupa ve ABD ile bazı Güney Amerika ülkeleri Ermeni defterini tekrar açacak. Tekrar bu sataşmalara cevap vereceğiz.

Gönüllerimize hoş seda bırakan tek olay Yeni Zelanda Başbakanı... Nobel alması yolunda kampanya var. Yaşadığımız dünyanın açmazlarındaki kayda değer insani davranışlar sergileyen Yeni Zelanda, elbette ödüllendirilmeli. Nobel ise Nobel.

Görüldüğü gibi seçim heyecanı tüm sorunları örtüyor. Bu gerçeklerle yüzleşiyoruz elbette. Ama seçimden sonraki beklentilerimizdir asıl bizim derdimiz. Seçim tamam, sonrasına bakıyoruz.