''Demek siz İslam'dan yüz çevirip de yeryüzünde fesat çıkaracak ve akrabalık ilişkilerini kopacaksınız öyle mi?
İşte Allah'ın lanetlediği, kulaklarını sağır ve gözlerini kör ettiği kimseler bunlardır.
Bunlar, Kur'an'ı hiç düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var?” (Muhammed suresi; 47/ 22).
Akrabalık ilişkisi konusu, ''sıla-i rahim'' kavramıyla ifade edilmiştir. ''Rahim'' ile ana rahmi ''sıla'' ile de bağ kastedilir.
''Akrabalar arası ilişki'' denilen bu bağ, rahimler vasıtasıyla ortaya çıkar. Rahim ile cennet arasında nasıl kordon diye bilinen maddi bir bağ var ise akrabalık arasında da manevi bir bağ söz konusudur. Cenin için kordon bağı ne kadar önemli ise Müslüman birey için sıla-i rahim de o derece önem taşır.
Bu sebepledir ki Yüce Rabbimiz bir çok ayette akrabaya hakkını vermeyi, yardım ve iyilik etmeyi emretmekte, akrabalık haklarına riayetsizlikten sakındırmaktadır.
Peygamber Efendimiz (SAV) de bir hadisi şerifinde şöyle buyurmaktadır:
Sıla-i rahim arşa bağlıdır. Kim sıla-i rahim yaparsa yani akrabalarını ziyaret ederse arşa ulaşmış olur.
Kim de sıla-i rahmi yani, akraba ziyaretini keserse arştan kopmuş olur.
BİR AYET:
Rüzgarları da aşılayıcı olarak gönderip yukardan su indirdik, sizi onunla suladık. Onu toplayıp depolayan da siz değilsiniz. (Hicr; 15/22)
BİR HADİS:
Müslüman kardeşiyle bir sene küs kalan kimse, sanki onun canına kıymış gibi vebale girmiştir. (İbn Mace)