SABAH erken saatlerde gelen PKK teröristlerine karşı güvenlik güçlerimizin müdahalesi oldukça kayda değer. 40 yıldır mücadele ettiğimiz ve her geçen gün boyutları yükselen terör karşısında mesafe alamazken, birçok farklı yaptırımlarla da mücadele ediyoruz. PKK terör örgütünün 4 üst düzey yöneticisini devre dışı bırakan güvenlik güçlerimiz bir anlamda sonun başlangıcını başardılar. Terör ile mücadele kolay bir şey değildir. Asker, düşmana karşı eğitilir. Oysa terörist, düşman kimliğiyle değil, çete kimliğiyle etkinliğini sürdürüyor. Bu nedenledir ki de İngiltere, Almanya, İtalya, Yunanistan, İskoçya ve hatta İspanya yıllarca uğraş verdi. 40 yıllık bu süreçte maddi ve manevi zararlar bir yana, onca can kaybı asıl üzüntümüz olanıydı. Terörün dış kaynaklı beslendiğini, geliştiğini ve büyüdüğünü bilmeyen yok. Bu muslukların kapatılması gerektiğini bilmiş olsak da başaramadık yıllarca. Gerek teknoloji, gerek dağınık istihbarat eksikliği, gerekse ABD ve AB’ye karşı olan bağımlılık tek yönde ilerlememizi engellemiş olabilir.

Açılım süreci kulaklara hoş gelmişti ilk zamanlar. Başarılamadı, açılmadan kapandı. Zaman içinde çok zayiat verildi. Fakat yeni yapılanma, yeni anlayış ve yeni ilişkiler ile terörle mücadelede dün ilk somut veri ortaya çıktı.

Bayraktar’a devlet nişanı

İnsansız hava araçlarını artık kendi bünyemizde oluşturmamız doğrusu çok büyük bir gelişme. Bayraktar Grubu’nu canı gönülden kutlamak ve hatta devlet nişanı ile ödüllendirmek gerek. Fakat önemli olan dağınık istihbarat örgütlenmemizin tek çatı altında toplanmış olması. Güvenlik güçlerimizin farklı istihbarat birimlerinin farklı farklı uygulamaları ve birbirleri üzerindeki etkileşimleri demek ki başarılı olmuyordu. Şimdi ise MİT şemsiyesi altında güçlü bir istihbarat yapısıyla yola çıkıldığı anlaşılıyor. PKK terör örgütünün sözde dış ilişkilerinden sorumlu bu lider kadrosu, aynı zamanda da finans kaynağının da patronları. Kara para, silah kaçakçılığı, uyuşturucu trafiği ile dünyanın her yerine eli kolu uzanan bu kadronun imha edilişi, teröre indirilmiş en büyük darbelerden biridir.

Başka ülkelerin büyük elçileri, istihbarat elemanları ve hatta bakanlarıyla siyasi trafik sağlayan PKK’nın kurmay heyetinin imhasıyla birlikte, Türkiye artık önüne daha iyi bakacaktır.

İran ile yapılan anlaşma ve ortak mücadele başka sonuçlar da doğuracaktır. Artık ulaşılamaz denilen Kandil güçlerimizin elinin altında. İHA ve SİHA’larla coğrafyayı beklenenin üzerinde izliyor ve denetliyoruz.

Şu bir gerçek ki seçimden sonra Türkiye’yi çok önemli dış politika hamleleri bekliyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya ziyaretleri tahmin edilenin üstünde gündem oluşturacak.

Sınırlar cetvelle çizildi

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra birçok devlet ve devletçikler oluştu. Bazı devletlerin sınırları adeta cetvelle çizildi. Bu yapıyı beğenmeyenler yeni harita oluşturma uğraşındalar. Golan bölgesinin İsrail’e tanınmış olması ayrı bir sorun. Ama asıl hedef PYD, YPG ve Kürdistanın da tanınarak bölgemizde değişiklikler yapılması ve küçük devletçiklerin oluşması.

BM ve NATO artık çatırdıyor. Ya işlevleri bitti ya da amaçlarını değiştirdi. Dünya artık 5’ten büyük. Bunu Sayın Erdoğan dile getiriliyor. NATO ise saçmalıyor. NATO ülkesi Türkiye’nin düşman kabul ettiği PKK ve yan unsurlarına ABD silah yardımında bulunuyor. Eğitiyor, donatıyor ve finans kaynağı oluşturuyor. Bölgeden çekileceğini söylemesine rağmen Türkiye’ye karşı bölgeyi PKK lehine güçlendiriyor.

ABD’nin ikili oyunları artık sökmeyecek. Çünkü Türkiye, başta terör olmak üzere menfaatlerine uygun birçok konuda kararlılığını sürdürecek. S-400 füzeleri bunun en büyük kanıtı. Bu bağlamdaki Putin-Erdoğan görüşmesi ABD’ye karşı bazı yaptırımları da beraberinde getirecek.

Duyarlı olduğum bir konu var, o da dünkü eylem başarısını sadece MİT ve İHA’ların işbirliğine mal edilmesi. Oysa bütün güvenlik güçlerinin bu tip eylemlere katkısının olduğunu bilmemiz gerekir. Jandarmadan tugaydaki aşçıya, levazımcıya kadar her bir askerimizin ve polisimizin katkısı olduğu mutlak. Elbette ki MİT, İHA ve hava kuvvetlerinin aktif rolü var. Ama diğer güçlerimiz de pasif değiller.

Artık terör örgütü elini kolunu sallayıp rüzgarını estiremeyecek. Ve kolay kolay da inlerinden dışarı çıkamayacak. Bu başarıda emeği geçenlerin hepsinden Allah razı olsun.