DEVLET Bahçeli’den dikkat çekici bir açıklama geldi: ‘Yerel seçimlerde HDP’Lİ adaylara çok dikkat edilmeli. PKK yandaşı, Kandil tarafından belirlenen adaylara geçit verilmemeli.’ Çok yerinde ve de çok önemli bir tespit. Özellikle Güneydoğu ve de Doğu Anadolu’da belirlenecek adaylar, ülkemizin bekası açısından çok önemli. Bu konularda, geçmişte maalesef, ülkemizi yönetenler, siyasetçiler çok büyük hatalar yaptı. En büyük hataları ise bu yörelerde şehirleri yönetecek, belediye başkan adaylarının belirlenmesi süreci. Bu süreç iyi yönetilememişti. Bilindiği gibi devletimiz amansız, acımasız, batı taşeronu, ülkemizi bölüp parçalamak için mücadele eden, bebek katili olacak kadar alçak bir terörist örgütle mücadele ediyor. Bu mücadelede ekonomik olarak kaybımız, 1 trilyon dolara yaklaştı. Bu maddi kaybımız.

Ya can kayıplarımız!

Hayatının baharında, 20 yaşında kaybettiğimiz, dünyanın en kanlı örgütünün kurşunlarına hedef olan Mehmetçiklerimiz, polislerimiz, korucularımız ve de silahsız savunmasız sivil insanlarımız. Bu çapulcu katiller sürüsünün hedefi oldular. 40 bine yakın insanımız katledildi. ABD, batı destekli bu katiller hala sahadalar. Güvenlik güçlerimizin onlarla mücadelesi devam ediyor. Devletimizin bu batı taşeronu KANLI terörist örgüte karşı yaptığı en büyük hamle, bu teröristlere bakan, besleyen, silah, teçhizat ihtiyacının karşılamasında, maddi destek veren, kanlı örgüte militan kazandırmak için, askerlik şubesi gibi çalışan terörist destekçisi belediyelere kayyum atanmasıydı. Bu konuda Eski Şırnak Belediye Başkanı Beşir Tatar’ın tespiti çok önemsenmeli. ‘Bu sayede PKK’nın en önemli gelir kaynakları kurudu’ dedi. Gerçekten de öyle.

Militanlar temizlendi

Kayyumla birlikte, belediyelere gönderilen devlet yardımları zaptı rapt altına alındı. PKK’ya maddi destek yerinden kurutuldu. Tamamı Kandil tarafından belirlenen, militan türündeki, belediye çalışanlarının çoğu temizlenip işten atıldı. Öyle ki PKK şubesi haline gelen, örgütün bir dediğini iki etmeyen, militan belediye başkanları, yardımcıları ve de çalışanları ya hapse atıldı ya da görevden uzaklaştırıldı. Devletin olaya el koyması ile hizmet için gönderilen paralar, artık PKK’a yerine vatandaşımızın hizmetinde kullanılıyor. Şimdi yeni bir sürece giriyoruz, yerel seçim stardı verildi, Partiler adaylarını açıklıyor. Bu seçimlerde bence en dikkat edilecek husus, Doğu ve de Güneydoğuda ki adayların belirlenmesi sürecidir. Devlet artık buradaki adaylar konusunda bence çok ince elenip sık dokunmalıdır.

Eğer devletimiz bir kanlı örgütlü kanlı bir mücadele yürütüyorsa, içimize yerleştirilecek, bizim paramızla alınacak kurşunlara, mermilere askerimizi hedef haline getirecek, PKK’ya çalışacak, militan belediyelere, başkanlarına çalışanlarına geçit vermemeliyiz. Buradaki belediyelere aday olacak kişilerden aranacak temel şart, ‘hiçbir şekilde PKK ile bağlantısı örgütün sempatizanı bile olmaması kuralı olmalıdır’. Bunun için adaylar çok sıkı polis asker denetiminden geçmeli. Geçmişteki faaliyetleri incelenmelidir. Her aday çok sıkı bir güvenlik soruşturmasına tabi tutulabilir.

Kurşunun parasını vermeyelim. Çünkü ABD desteği ile bize cephe açan, ülkemizi bölüp parçalamak isteyen bir örgütü bizim beslememiz, onun silah mermi, roket almasına, bu işleri de bizim paralarımızla yapıp, bizi vurmasına artık izin vermemeliyiz. Demokrasi dediğimiz olay, silaha dönüştüğünde, bunun adı hak ihlali olur. Bir kurmay subayımızın dediği gibi: ‘Önce içimizdeki pislikleri temizleyelim, sonra dışarıdaki alçakları halletmek çok daha kolay olur’. Bunun yolu da PKK’ya yardım ve de yataklık yapacak, belediye başkanlarının, meclis üyelerinin, il başkanlarının, ilçe başkanlarının, belediye çalışanlarının seçilmemesidir.