İstanbul’da annesinin biberonuna tiner koyarak hayatını kaybetmesine neden olduğu 2 yaşındaki Yunus Emre’nin babası, olayın ardından savcılığa verdiği ifadede yaşananlarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Baba, olay sonrası sosyal medyada ev adresinin ifşa edildiğini ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikayette bulundu.

Esenler’de meydana gelen trajik olay, kamuoyunda derin bir infial yarattı. İki yaşındaki oğlunu öldürdüğünü itiraf eden Dilek Ç., psikolojik bunalımda olduğunu ve bu suçu eşinin kendilerine sahip çıkmaması nedeniyle işlediğini söyledi. Cinayetin ardından baba Yılmaz E.'nin savcılıkta verdiği ifade ise olayın farklı bir boyutunu gözler önüne serdi.

Baba Yılmaz E., eylülde annenin bebekle birlikte İstanbul’a geldiğini belirtti ve şu sözleri kullandı:
"Dilek ile çocuğumuzu bir otele yerleştirdim. 25 Eylül’de oğlumuz rahatsızlanınca hastaneye götürdük. 14 Kasım günü çocuğumuz hayatını kaybetti. Dilek, çocuğumuzu zehirleyerek öldürdüğünü itiraf etti."

Yanıcı madde ile oynayan çocuklar evi yaktı Yanıcı madde ile oynayan çocuklar evi yaktı

Yılmaz E., olayın ardından sosyal medyada kendisi ve Dilek Ç. hakkında hakaret ve tehdit içerikli çok sayıda yorum yapıldığını ifade etti. Ayrıca, yapılan yorumlardan birinde ev adresinin ifşa edildiğini belirtti. Şikayetçi olduğunu ifade eden baba, şu açıklamayı yaptı:
"Ev adresimi paylaşan ve hakaret içerikli yorumlarda bulunan kişilerden şikayetçiyim. Söz konusu yorumların ekran görüntülerini delil olarak sundum. Bu şahısları tanımıyorum. Söyleyeceklerim bunlardan ibarettir."

Ne olmuştu? 

Kırıkkale'de yaşayan Dilek Ç, 2 yaşındaki bebeğiyle akrabalarının yanına geldiği İstanbul'da bir parkta otururken biberonunun içine koyduğu tineri bebeğine içirmişti.Evde fenalaştıktan sonra yoğun bakıma alınan Yunus Emre bebek, 2 ay süren yaşam mücadelesini 14 Kasım'da kaybetmişti.Anne, bebeğin sevgilisi Yılmaz E'den evlilik dışı dünyaya geldiğini ve babasının kendilerine sahip çıkmadığı için bunalıma girmesi nedeniyle bebeğini öldürdüğünü itiraf etmişti.Anne tutuklanarak cezaevine gönderilirken baba adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.