GÖZDEN KAÇMASIN

TÜİK verilerine göre Türkiye’de hane halkı geliri yüzde 84,1 arttı!

TÜİK verilerine göre Türkiye’de yıllık hane halkı gelirinde yüzde 84,1'lik artış yaşandı. İstanbul zirvede, Van ve çevresi gelirde en düşük seviyede.

 Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin "Gelir Dağılımı İstatistikleri" raporunu düzelterek yeniden yayımladı. Türkiye’de hane halkı gelirlerindeki artış ve gelir dağılımındaki dengesizlikler dikkat çekiyor. Yıllık ortalama hane halkı kullanılabilir geliri, bir önceki yıla göre yüzde 84,1 artış göstererek 181 bin 200 liraya ulaştı. Gelir artışına rağmen, bölgeler arasındaki gelir farklılıkları büyük ölçüde varlığını sürdürüyor.

Hane Halkı Gelirinde Yüzde 85,3'lük Artış

 TÜİK verilerine göre, yıllık ortalama eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri de yüzde 85,3 artarak 48 bin 642 liradan 90 bin 116 liraya yükseldi. Eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelirleri açısından en yüksek gelire sahip hane tipi, 111 bin 969 lira ile tek kişilik haneler oldu. Tek çekirdek ailelerden oluşan hanelerde ise bu değer 92 bin 43 lira olarak gerçekleşti. En düşük gelire sahip hane tipi, 70 bin 115 lira ile bir çekirdek aile ve diğer bireylerden oluşan haneler olarak kaydedildi.

Maaş ve Ücret Gelirleri İlk Sırada

 Toplam gelir içinde en yüksek payı, yüzde 48,5 ile maaş ve ücret gelirleri alırken, bunu yüzde 22,1 ile müteşebbis gelirleri izledi. Sosyal transfer gelirlerinin payı ise yüzde 17,6 oldu. Emekli maaşları ve dul-yetim aylıkları, sosyal transfer gelirleri içinde yüzde 88,4’lük bir paya sahip.

Eğitim Düzeyine Göre Gelir Dağılımı: Yükseköğretim Mezunları Önde

 Yıllık ortalama esas iş gelirlerinde yükseköğretim mezunları 157 bin 851 lira ile en yüksek gelire sahipken, lise altı eğitimlilerde bu rakam 89 bin 12 lirada kaldı. En düşük gelire sahip grup ise 45 bin 637 lira ile okuryazar olmayan fertler oldu. En yüksek gelir artışı yüzde 89,7 ile lise altı eğitimlilerde görülürken, en düşük artış yüzde 79,6 ile okuryazar olmayan fertlerde gerçekleşti.

Bölgesel Gelir Dağılımı: İstanbul En Yüksek, Van ve Çevresi En Düşük

 İstanbul, 124 bin 723 liralık yıllık ortalama eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri ile gelirde ilk sırada yer aldı. Ankara 115 bin 758 lira ile ikinci, "Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli" bölgesi ise 107 bin 583 lira ile üçüncü sırada geldi. Ancak, "Van, Muş, Bitlis, Hakkari" bölgesi 41 bin 385 lira ile en düşük gelire sahip bölge olarak belirlendi. Bu veriler, Doğu ve Batı bölgeleri arasındaki gelir uçurumunu net bir şekilde ortaya koyuyor.

İşsizlikten İstihdama Geçiş Oranı Yükseldi

 Raporda, 2022 yılında işsiz olan fertlerin yüzde 42,4'ünün 2023'te çalışmaya başladığı da dikkat çeken bir detay olarak öne çıkıyor. Ayrıca, bir önceki yıl çalışanların yüzde 90,6’sı 2023’te de çalışma hayatına devam etti. İş gücüne dahil olmayan bireylerin yüzde 10,2’si ise iş gücüne katıldı.

Sektörlere Göre Gelir Dağılımı: Hizmet Sektörü Zirvede

 Hizmet sektörü, yıllık ortalama 121 bin 13 lira ile sektörel gelirlerde zirvede yer aldı. Tarım sektörü ise 92 bin 632 liralık ortalama gelir ile en düşük seviyede kaldı. Ancak, tarım sektöründe yıllık ortalama gelir artışının yüzde 100,9 olması dikkat çekici. Sanayi sektöründeki gelir artışı ise yüzde 86,7 seviyesinde gerçekleşti.

Gelir Dağılımında Dengesizlik: P80/P20 Oranı 7,9

 Türkiye genelinde, en yüksek gelir elde eden yüzde 20’lik kesimin, en düşük gelir elde eden yüzde 20’lik kesime oranı (P80/P20) 7,9 olarak belirlendi. Bu oran, gelir dağılımındaki dengesizlikleri gözler önüne seriyor. Gelir dağılımının en dengeli olduğu bölge, 4,9 oranı ile "Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova" bölgesi olurken, en yüksek dengesizlik 8,1 oranı ile "Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan" bölgesinde görüldü.

Ekonomik Eşitsizlik ve Bölgesel Farklılıklar Devam Ediyor

 TÜİK verilerine göre Türkiye'de gelir artışı gözlense de, gelir dağılımındaki bölgesel farklılıklar büyük oranda sürüyor. İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde gelir düzeyi yüksek seyrederken, Doğu Anadolu’daki iller en düşük gelir gruplarında yer alıyor. Bu dengesizlikler, ekonomik kalkınma ve bölgesel eşitlik konularında daha fazla çaba gerektiğini ortaya koyuyor.