TÜRK FUTBOLU DEVEYE DÖNDÜ!

Deveye sormuşlar; "Boynun neden eğri?"

"Nerem doğru ki?" cevabını vermiş.

Bizim Türk futbolu da aynı o şekilde. Ve maalesef yeni sezon öncesi de umut yok.

Nedenlerini madde madde sıralayalım:

1-KULÜPLER İYİ YÖNETİLEMİYOR. İyi yönetilemedikleri için de maddi krizden çıkamadıkları gibi borç yükseldikçe yükseliyor. Öncelikle transfer sistemleri baştan sona yanlış. Yüksek paralarla yaşı geçmiş yıldızları (!) transfer ediyorlar, bir yıl sonra da sözleşmeleri süren aynı yıldızlara gidip ücretlerinde indirim yapmalarını istiyorlar. Sanki yabancı buraya senin kara kaşına kara gözüne gelmiş! Adam buraya para için gelmiş, anlar mı fedadan medadan! Ödemeler aksayınca da gidiyorlar UEFA'ya, çatır çatır alıyorlar oynamadıkları yılların parasını da. Halbuki futbol arama tarama komiteleri kursalar, dünyanın dört bir yanını tarasalar, gelecek vaadeden futbolcuları kadrolarına katsalar olmaz mı? Nedense (!) bu işlerine gelmiyor. İlle de olmayan paralara imza atıp, kulüplerini borçlandırıp, milyonlarca doları saçacaklar! Kulüplerin yönetim kurullarında futboldan gelen bir kaç isim olmaz mı? Nerede iş adamı var, hepsi yönetimlerde. Kendi şirketlerinde yapmayacakları yanlışları yapıyorlar, sonra da taraftara dönüp yardım istiyorlar. Eğer beceremiyorsan neden yönetime gireceğim, başkan olacağım diye inat ediyorlar ki? Neden inat ettiklerini bilen biliyor aslında ya neyse...

2-FEDERASYON İYİ YÖNETİLEMİYOR. Bir gün dedikleri ertesi günü tutmuyor. Ne istiklar var, ne plan, ne program. Rüzgar nerden eserse misali ikide bir karar değiştiriyorlar. Pandemi sonrası tekrar başlayan ligde küme düşme kalkmayacak dediler, sonra kaldırdılar. 15 Ağustos'ta lig başlayacak dediler, itiraz gelince 11 Eylül'e ertelediler. Hem 21 takımlı lig olur mu? Sanki kaliteli takım çok da... Hem 21 de ne arkadaş. Ya 20 yap, ya 22 bari. Gerçi bizim lige 16 takım bile fazla!

3-YAYINCI KURULUŞ KRİZİ BÜYÜYOR. Kulüplerin en büyük geliri maç yayınlarından. Ancak bu da kırpıldıkça kırpılıyor. Bir zamanlar (Mehmet Emin Karamehmet dönemindeki Lig TV) yayın geliri 400 milyon dolarken, Beinsports oldu düşüyor. Diyorlar ki Beinsport yetkilileri "Bu ligin değeri 250 milyon dolardan fazla etmez!" Allah Allah! Niye? Zarar ediyorlarmış. Bırak git o zaman. 400 milyon dolar ödenirken kar eden bir şirket şimdi neden zarar ediyor? Bu sakın sizin yayıncılığı beceremediğinizden olmasın. Çünkü eskiden maçların dışındaki programlarda gün boyu izlenir, ciddi reklam geliri elde edilirdi. Şimdi yaptığınız programlar, yorumcularınız, sunucularınız, spikerleriniz o kadar kötü ki; maç biter bitmez herkes kumandaya çat diye basıp, başka kanala geçiyor. Haliyle izlenmeyen programlara da reklam gelmiyor. O nedenle sağa sola çamur atıp, ligin değerini kötüleyeceğinize kendinize bakın. Elinizde ne yetenekli adamlar vardı, kaçırdınız! Maç bitiyor, maç sonu programa bakıyorsun izlersen uykun geliyor! Gün içinde zaten doğru dürüst bir şey de yok. Ondan sonra ligin değeri 250 milyon dolar etmez! Buna bir de federasyon hak veriyor! Eğer yayın gelirleri düşerse kulüpler daha da zor duruma düşer; bu gerçek.

4-YİNE SÜRPRİZLERE AÇIK OLUN. Öyle ya da böyle, lig başlayacak. Görünen o ki bu sezon da kötünün iyileri üst sıraları zorlayacak. Yine sürprizler yaşanacak. Çünkü büyük takımlar 1. madde de dediğim gibi iyi yönetilemiyor. İyi yönetilemedikleri gibi hatalarından ders de almıyorlar. Yine varsa, yoksa bas parayı yap transferi! Bu adam kimdir, nedir, bize ne kadar uyar, ne kadar uymaz; araştıran yok. Fenerbahçe 35 yaşındaki adamlarla bir kaç yıllık sözleşmeler yapıyor. Beşiktaş'ın ne yaptığı belli değil! Galatasaray ve Fatih Terim kendilerini dev aynasında görüyor. Trabzonspor yıllarca zirceye oynayabilecek bir kadrosu varken Ünal Karaman'dan sonraki hatalarına devam edip, takımı karman çorman hale getiriyor. Onun için bu sezon da sürprizlere açık olun. Başakşehir örneğinde olduğu gibi, bu kez Sivasspor gibi bir takım aradan sıyrılabilir.

SONUÇ. Koronavirüstü, ekonomiydi, kalabalıktı, şuydu buydu derken bozulan moralleri düzeltecek futbol bu sezon da bizden çok uzakta olacak. Göreceksiniz, yine berbat oynayacaklar, yine tüm suçu hakemlere atacaklar, yine kulüp yöneticileri birbirlerine verip veriştirecekler. Borçlar daha da artacak, Avrupa'da zaten yine hüsran yaşanacak. Ve onlarla aramızdakı fark daha da açılacak.