TÜRKİYE EKONOMİSİ'NDE PREKARYALAŞMA

Ülkemizde bildiğiniz gibi,

Yeni yılın ilk gününden başladı

Ekonomi enflasyon oranı söylentileri,

Evet biliyorsunuz ki,

Bu yıla asgari ücrete getirilen,

Zamlanma ile başladık,

Gerçi her yıl böyleydi

Değişen bir şey yoktu!

Tek değişen,

Rakamların yükselmesi oldu!

Ve de vergi ücretleri...

***

Bildiğiniz üzere

Vergideki artışlar

Enflasyonun göstergelerinden biridir

Ekonomi ve enflasyon diyoruz

Bunlarla ilişkili 

Sizlere ülkemizde ‘Prekarya’

Adında piyasada yeni bir sınıfın çıktığını

Diğer yazılarımın birinde belirtmiştim;

Şimdi ‘prekarya’ sınıfını konuşalım

Ülkemizin ekonomik durumlarının

Toplumuz insanına nasıl

Yansıdığını da

Yakından görmüş olalım

Yoksa Prekaryalaştık mı ?

Bu sınıfın tehlikeli

Bir sınıf olduğu yönündeki

İddaları da konuşalım

Hep birlikte toplumumuza bakalım şimdi;

Bunun öncesinde uygun görürseniz

Bende enflasyon ve ekonomi

Üzerine genel olarak,

Herkesin bildiği

Birkaç bir şey söylemek isterim;

Zaten konumuza da bağlantılı

Daha sonra da başlıklara dönüş yapalım;

***

Enflasyonun yüksek olmasının

Bir çok nedeni vardır

Biliyorsunuz

Bunun önüne geçmek için

Her şeyden önce;

Ekonomi politikasının

Doğru bir biçimde

Uygulanması gerekir!

Birkaç nedeni

Üstünkörü olarak  

Sıralayayım;

Enflasyona küreselleşmenin getirdiği,

Küresel faktörlerin etkileri;

Mesela petrol fiyatlarının artışı

Döviz kuru dalgalanmaları gibi

Eğer bir ülkenin yerel para birimi

Değer kaybederse,

İthal mal ve hizmetlerin fiyatı da artar

Bunun sonucu;

İthalat -ihracat arasındaki açıklık!

Bunun nedenine

Düşük üretim durumu denebilir

Normalde

İthalatın düşürülmesi,

İhracatın artırılması gerekir

Biliyorsunuz ki

Üretim faaliyeti,

Yüksek olmayan ülkelerde

Enflasyon tavan yapar

Çünkü dışa bağlıdır!

Üretimi olmayan ülkelerde

Ekonomik talep fazladır,

Üretimin ise az olması

Fiyatların yükselmesine sebebiyet verir

Neticede,

Enflasyonu doğuruyor

Bir diğer faktörde;

Yerli ürünlerden kaynaklı,

Yerli ürünlerin,

ithal olan ürünlerden

Pahalı olmasıdır

Çünkü ham maddenin fiyatı yüksek

Vergilerde ki artış ta

Fiyatları yükseltmekte zaten

Dışarıdan ham madde alacak durum

Yok ise;

Para değer kaybetmiş ise

Üreticinin de bir suçu yok!

Böylece;

Ekonomik verilerin doğru bir şekilde

Takip edilmesi gerekir

Yüksek olan cari açıkta

Enflasyonun nedenlerinden biri;

Dış ve iç harcamaların

Kontrol altında tutulması gerekir!

Aksi halde;

Cari açığı toplumun ödemesi beklenir

Bu da yüksek vergilerle topluma ödetilir!

Kısaca ekonomide;

Politikacıların istikrarsızlığı diyebilir miyiz?

Toplum ekonomisine

Yanlış politikaların uygulanması!

Sağlıksız ekonomi…

Yaptırımlarının uygulanmasıyla

Üretim değerlerinin erimesi

Bir çok örnek sıralanabilir

Sizlerde sıralamışsınızdır elbette

Tüm bu olumsuz örneklerin ardından

Topluma kemer sıkma politikaları uygulanır

Tasarruf öğretilir bir nevi

Bir mali disiplinsizlik,

Denetimsizlik diyebiliriz de

Yapmaları gereken,

Acilen üretimi canlandırmak

Bunun için en önce

Üretim değerlerini güçlendirmek,

Arz- talep ilişkisini,

İthalat-ihracat ilişkisini...

Sağlıklı politikalarla,

Yanlış olamayan politikalarla

Düzenlenmeleri gerekir!

Sonucu açıktır enflasyonun

Enflasyon, enflasyonu doğurur işte!

Belirgin özellikleri şunlardır;

Piyasadaki güven ortamı bozulur

Yerli para birimi ile,

Birikim yapmanın önü engelenir

Döviz cinsi birikim yapılır

Faiz oranları artırılır

Bireylerin satın alma gücü düşer

Gelir eşitsizlikleri artar

Enflasyon devam ettikçe bireylerin

Talep oranlarında azalma görülmeye başlar

Böylece;

Üreticilerin kar oranı düşer

Piyasadaki belirsizlikler,

Ekonomik dalgalanmalar…

Yatırımcıları da uzak tutar

Sizler ne dersiniz bilemiyorum

Elbette farklı düşünenlere

Saygı duymalıyız/duymalıyım

***

Şimdi toplumuza yakından

Bir mercek tutalım

Aslolan konumuza giriş yapalım

İlk önce;

Biz toplum olarak

Teknolojinin de gelişmesi

Çağın getirdiği bir 'modernite' ile,

Doğu'da 'çocuk gelin' dediğimiz

Yaşları 10-20 arası kız çocuklarının

Evlendirilmesi,

Çocuklara yapılan istismarlar...

Hatta bebeklere kadar...

Söz konusu olunca,

Takdir edilesi bir biçimde

Karşı çıkarız,

Bunun mücadelesini veririz!

Gerçektir ki ‘Takdire Şayan’

Bir ülkeyiz bu konuda

Söz konusu çocuklar olunca

Elbette böyle olmalı!

Akarsular durur, durmalı da!

Çocuklar hasas konularımızdır

Severiz ve sevmeliyiz...

Sesimizi yüksek biçimde bağırarak

Haykıralım, haykırmalıyız da!

***

Ama söz konusu

‘Çalışan Çocuklar’ olduğunda

Buna, bu kadar ses vermiyoruz

Kanayan yaramızdır çocuklar!

Çalışmak mecburiyetinde,

Bırakılmış çocuklar...

Güvencesiz iş yerlerinde,

Sokakta, orda burada,

Çıplak ayakla,

İş bulabilirlerse eğer;

Asgari ücret yeterse,

Asgari ücret altında bir rakam da

Çalıştırılırlarsa eğer;

-Ki buna hiç yorum yapmalıyım

Sizde biliyorsunuz ki asgari ücret

En minimum belirlenmiş bir rakamdır

En aşağı rakam yani!

Şimdilerde 65 yaşını doldurmuş

Emekli amcalarıyla,

Çalışan öğrenci,

Abi, ablalarıyla birlikte

Aynı işi yapan

Çocuklarımız var iş yerlerinde

Sevelim onları!

Rızkı kesilmiş, bereketsiz..

Evin çocuklarıdır onlar!

Çünkü vakitleri yoktur namaz kılmaya!

Büyük amcaları, abileri

Ablaları gibidir onlar

Çünkü çalışmaya onlar gibi

Mecbur bırakılmışlardır!

Çocuklara namaz farz bile değilken!

Şimdi bir kez daha sevelim onları…

***

Yukarıda belirttiğim ‘çocuk’ örneğinde

Görmüş olduğunuz gibi

Toplumumuzda aslında

Anormal olan olgularında

Gündelik yaşamımızla birlikte

İnsanlarımıza ne kadar

Normal geldiğini  görüyoruz!

Biz bunları yaşayarak,

Benimsemişiz gibi sanki

Bize ‘Modern Çağın İnsanı’ diyorlar

‘Modern Çağın İnsanı’

Çocukları çalıştırır,

Yaşı belki  70 olan amcalarını da …

Tüm örnekler sıralanabilir

Böyle öğrettiler, bize yaşatarak

Öyle değil mi?

 

***

Biliyoruz ki ülkemizde,

Artık çocuklarla birlikte,

İnsanların büyük çoğunluğu

Hatta toplumumuzun

Büyük çoğunluğu

Gerek üniversite mezunu, gerek lise,

Gerek ki emekli bireyler,öğrenciler…

Hatta mültecilere kadar

Topyekün çalışıyoruz!

‘’İstatistiksel oranlara göre de zaten

Ülkemizde herkes çalışıyor!

-Hiç olur mu canım?

Dediğinizi duyar gibiyim

İşsizlik oranının düştüğünü

Açıklıyor rakamlar ya zaten!’’

Örnekleri çoğaltabiliriz

Bir örnek verilmesi gerekirse;

Kuryelik yapan birini

Baz alalım şimdi;

Daha sonra ki zamanlarda

Bir kitapçıda raf düzenlerken,

Bir zaman sonra

Markette kasiyerlik yaparken,

Daha sonraki zamanlarda

Bir tekstil işçisi olarak görmemiz,

Ya da iki işi aynı anda

Yarı zamanlı olarak

Gündüz başka bir işte çalışıp,

Gece ayrı bir işte,

Çalışırken görüyor olmamız

Onca eğitime para yatırmış,

Fakat kendi işini yapamıyor olması…

Yahut iş bulunca çalışıp,

Bulamayınca ise

İşsizlik buhranı ile

Gelecek kaygısı taşıması…

Emekli olduktan sonra

Hala çalışıyor olması…

Gündelik, geçici, esnek,

Güvencesi olmayan..

Geleceksiz işlerde çalışmak!

Toplumumuz için,

Alışagelmiş bir durum oldu artık!

***

Normal insan yaşamına bir bakalım;

İnsandan yaratılış gereği 

Gündüzleri,

Belirli vakitlerinde çalışmak,

Yine belirli vakitlerinde beslenmek

Belirli vakitlerinde ibadet etmek

Belirli vakitlerinde ise

Toplumla kaynaşması

Bilakis toplumuna

Faydalı olması istenir

Sosyalleşmesi bir nevi

Geceler insanın

Dinlenmesi için yaratılmıştır!

Birde;

Normal olan bir şey söyleyeyim

Vardiyalı çalışmalarda ise

Gündüzleri

Uykusunu alıp geceleri çalışmasıdır

Neticede aynı mantık

Böylece;

İnsanın ‘insani yaşamına’

Bakmış olduk

Şimdi  soruya

Sizler okurken cevap verin,

‘’Ne kadar insani bir düzende

Yaşıyoruz?’’

''Bu insani düzende,

Ne kadar insan kalınabilir?''

***

Ama sistem öyle demiyor;

‘’İnsanlar tıpkı robotlar gibi

Gece gündüz demeden sürekli

Ne iş bulursa bulsun

Gitsin çalışsın!

Yeter ki çalışsın!

Çalışmayana ekmek yok! ‘’ diyor

Bu sistemin insanları

Ne iş bulursa

Çalışmak zorunda bırakılıyor!

Çünkü;

Para kazanmak zorunda,

Bir işin güvenceliğine,

Getirisine,faydasına,

Geleceğine …

Kendisine neler kazandıracağına …

Topluma neler kazandıracağına...

Bakılmaksızın

Bireyler ne iş bulsa yapıyor!

Fakat

Sistemin kurucuları ise

Ahlak dersleri vermeyi çok iyi bilir!

***

Aslında toplumlarda zamanla

Ortaya çıkmış bu

Yukarıda bahsettiğim;

Sizin de benimle birlikte

Örneklendirdiğiniz,

Bu durumun adına

'Prekaryalaşma' denir.

Sürekli belirsiz yaşamlar yaşayan,

Çalışma hayatı güvencesizliklerle

Risklerle birlikte olan

Geleceği olmayan insan olmak!

Bu insanların özellikleridir;

Gelirlerinin güvence altında olmaması

Gelir yapısının diğer gruplardan

Farklılık göstermesi,

İhtiyacı olduğu zamanlarda,

Yakın çevresinden destek görmemesi,

Garanti altına alınmış devlet

Veya herhangi bir kurum yardımı ile

Özel birikimlerinin olmaması,

Çünkü herhangi bir iş güvencesi,

Aynı zamanda da

Gelecek garantisinden

Yoksun bırakılmışlardır!

Tanıdık bir kavramdır toplumumuzda

Öyle değilmi?

***

Bu kavramın tekil ismi ise

Kısaca ‘Prekarya’ veya ‘Prekarite’

Prekarya;

precariousness (güvencesiz)

Proleratariat (emeğini satarak geçimini sağlayanlar)

Kelimelerinin bir araya

Getirilmesiyle oluşturulmuş

Bir sözcük

Geleneksel ekonominin

Toplumsal sınıfları

Ele alındığında;

Zengin-orta-fakir...

Sınıf kavramının

Birbiriyle etkileşimidir

Denebilir  aslında

Çağın getirdiği modernleşme ile

Teknoloji ve bunun kullanılması

Yeni iş alanlarının,mesleklerin

Ortaya çıkmasıyla meydana gelmiş

Bir terim de aynı zamanda

***

Şimdi bu terimle birlikte;

Zengin-orta sınıf...

Yoksulluk rakamlarının altında

Yaşamını idame ettirenleri de

Baz aldığımızda;

Yukarıda ekonomi

Ve enflasyon hakkında bahsettiğimiz

Olumsuz sonuçların sonrası

Toplumlarda

Politikacıların;

Yanlış uyguladıkları

Ekonomi politikaları

Sonucunda;

Beraberinde enflasyon,kriz,işsizlik…

Sizlerde isimlendirebilir siniz 

Tüm olumsuz denetimsizlikler,

Ekonomik istikrarsızlıklar,

Üretici olmayan toplum modelinin

Ortaya çıkması v.b.

Buna ek olarak küresel boyutta

Hem sosyo-ekonomik hem de

Toplumsal boyuttaki değişimlerin

Neticesinde doğmuş bir sınıftır

***

Prekarya’nın

“Küreselleşmenin Çocuğu”

Olarak ortaya çıktığıda

Söylentiler arasındadır

Toplumun ekonomik sınıfları

Zamanla çözülerek

Yeni bir sınıf

Doğurmuştur da diyebiliriz!

Zengin sınıfın,

Orta sınıfa kayması gibi.

‘Prekarya’ sınıfının toplumda yayılması

Sadece Türkiye’de değil

Bir çok ülkede,

Yayılması sonucunda

-Zaten ilk olarak Fransa'da

Ortaya çıktığı söyleniyor

Düzenli bir işte

Çalışmayan göçmenlerle birlikte

Geçici süreli sözleşme ile çalışanları,

Temizlik işçileri ve bakıcıları,

Esnek,güvencesiz koşullarda

Çalışanların hepsini kapsıyor

Biliyorsunuz ki

En genel kavramlarla

Ele almaya çalışıyorum

Tüm konuları

Normalde tek tek

Açılması gerekiyor-

Bu sınıfın

Tehlikeli olduğundan

Bahseden toplumbilimciler var

Tehlikenin gitmesi için;

Prekarya'nın

Etkin şekilde kendisi için bir sınıf olması

Yeni bir “cennet siyaseti”

Başlatma yönünde bir güç halini alması’’

Gerektiği söyleniyor

''Cennet siyasetini ise;

*Kısmi vatandaşlığın tarih olması,

*Kimliklerin tekrar kazanılması,

Bu iki kavramda;

Hani çifte vatandaşlık

İsteyecekleri

Bir nevi

'Küreselleşen Dünya'

Algoritması var

Belki farketmişsinizdir

*Çalışmanın sadece

Ücretli emek olmadığı,

*Güvenliğin yeniden bölüşümü,

*Boş zaman hibeleri,

*Finansal sermayenin yeniden bölüşümü’...’

 Şeklinde tanımlıyorlar

Yani bunlar yapılırsa

Tehlikeli hareketlilikleri

Ortadan kalkar

Demek istemişler bir nevi

Hakları verilmezse eğer;

Bu da yeni politik düşüncelerle

Kendilerine yeni yönetim düzeni

İstemeleri durumunu doğurur mu?

Ya da dünyadaki

Mevcut politika sistemlerinin

Hepsine karşı olarak

Yeni bir ekopolitika

Düzen mi getirir?

Şimdilik bilinmez

Süreçsel olarak toplumların

Değişimlerine bir örnek olarak kalsın

Sonuç olarak;

Toplumumuzda insanların

Prekaryalaştığını görebilirsiniz

Hatta derin düşündüğünüzde

Kendinizi de

Bir ‘Prekarya’ olarak görebilirsiniz!