Türkiye Cumhuriyeti’nde iktidarları boyunca, geçmişleri vesayetle, darbeyle, krizle, ayak oyunlarıyla dolu olanlar Türk milletinin milli iradesinin gücüne akıl erdirmekte zorlanıyorlar.
Siyasi geçmişlerini unutarak milletin karşısına çıkıp, partilerinin binasına “Yeter, söz milletindir afişi asıyorlar”!
Demokrasi şehidi Rahmetli Menderes, üç çeyrek asır önce bu sözü onların ağababalarına Türk düşmanı emperyalistlere karşı söyleyerek, milletin gönlüne girmişti.
Şehit Adnan Menderes tek parti vesayetine yeter demişti. Bugünde aynı iradeyle Cumhur İttifakı, küresel vesayet odaklarının desteğiyle aynı faşizmi tekrar hortlatma peşinde koşanlara yeter söz milletindir diyor.
Menderes dün milli iradeyi hiçe sayanlara masa başında ülkenin siyasi ve ekonomik kaynaklarının sömürülmesine, baskı ve zulüm düzenine ne demişti?
“Yeter söz milletin” demişti. Bugünde topyekûn emperyalistlerle mücadele eden iktidar, milli iradenin tercihleri yerine altılı masada çevrilen dış destekli film, oyun ve entrikalarla siyaset mühendisliğine soyunanlara yeter diyor.
Dışarda talimat alanlar, aferin bekleyenler, milletin iradesinden umudu kesenler, masa da ne yapıyor? Kimlerden medet umuyor! Türk milletini yok sayanlarla ne olacak bu milletin hali! Yazık yazık, hem de çok yazık.
Üç çeyrek asır önce Demokrasi şehidinin yaptığı gibi, Cumhur İttifakı ‘da sivil ve askeri vesayet düzenine, darbe ve ülkemizi çevreleyen terör ihanetlerine nasıl son verdiyse, yine milleti yok sayanlara karşı 14 Mayıs’ta masa vesayetini, millete umut veremeyenleri, dışardan aferin bekleyenleri elbette sandıkta, ülkemizi uzaktan yönetme hevesinde olanları hüsrana uğratacaktır.
Altılı masanın etrafında gizli-açık yer alanlar, PKK’sından FETÖ’süne tüm terör örgütlerinin gizli-açık uzantıları, küresel medya, eski istihbaratçı vesayetçilerle emperyalistlerin sözcüleri birlik olsalar da bunların hepsi birden, milletin milli iradesinin gücü karşısında ne ifade edecek?
Türkiye’yi bölmek isteyenlere sahip çıkanlar, Türkiye’yi bölgesinde süper güç yapmak isteyenlere karşı duruyorlar!
15 Temmuz gecesi, Türkiye’de darbeyi yönetirken başarısız olunca apar topar kaçan Henri Barkey; “ABD Erdoğan’ı tehdit etmeli” diyor. Askeri seçenekler dahil, her yöntemi istiyordu. “Türkiye’de rejim değişecek” diyor. ABD bunu “6’lı masa” ile yapacak dediğini unutmamalıyız.
Cumhuriyetimizin 100 yılında istiklal ve istikbal mücadelesinde Türkiye yüzyılı iradesinin karşısında hiçbir güç millete rağmen geçmişte olduğu gibi şimdi de duramayacaktır.
Emperyalistlerden talimat almaya aferin beklemeyi siyaset sananların kifayetsizliği, beceriksizliği ile partili Cumhurbaşkanına karşı olduklarını her fırsatta söyleyen altı Siyasi Parti Başkanlarının emrinde çalışacak emir kulu Cumhurbaşkanı istiyor.
Üst akıl yoluyla kurulmuş 6’tılı masa, Amerika’sından Avrupa’sına kadar ülkemizin siyasi ve ekonomik etki alanını genişletmesinden, ülkenin bölgesinde güçlenmesinden rahatsızlık duyanlardan emir, aferin almak için gözlerinin içine bakıyorlar.
Siyasi parti başkanları biz cumhurbaşkanını yöneteceğiz, o da ülkeyi yönetecek diye kabahatleriyle övünüyorlar! Milletin %52 helal oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanına diktatör diyerek eleştiri yapanlar, Türkiye’yi milli irade yerine, kendi vesayet düzenimizle yönetmek istiyoruz diyorlar.
Bu millet şunu iyi biliyor ki;
CHP Genel Merkezinde Türk Bayrağını kaldırarak açıklama yapan Danışmanla,
Devrim Kanunlarına eskimiş, Atatürk ve İnönü’ye Faşist diyen Bekaroğlu’yla,
Parti Başkanlarının emrinde çalışacak Cumhurbaşkanı isteyen Davutoğlu’yla,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’dan Türklüğü çıkartmak isteyen, İHA-SİHA’lara dokunacağız diyen, Avrupa’dan aferin bekleyen Babacan’la,
15 Temmuz’ u unutturmak isteyen, Kamudan atılan FETÖ’cüleri KHK ile alacağız diyen Kılıçdaroğlu ’yla, Türkiye Cumhuriyeti’ne pranga vurmaya çalışan emperyalistlere karşı milli birlik, siyasi dik duruş beklemek hayal gibi görünüyor.
Avrupa’nın Aferine ihtiyaç duyan, milli duruş sergileyemeyen, ilkeli siyaset yapamayan, ulusal milli politikaları olmayan siyasetten, ülkemizin milli değerlerine, milletin refahına, demokrasisine ve milli egemenliğine asla bir fayda gelemeyeceği aşikardır! 2023 asla normal bir seçim değildir.
Milli ruhla millet olarak; Tek Millet… Tek Bayrak… Tek Vatan… Tek Devlet…Diyerek;
Yüzyıllardır süren Hak ile batılın savaşına, hiç değişmeyen Türkiye düşmanlarına karşı, kurucu irade ruhuyla, Bir olacağız, hep birlikte emperyalizmin karşısında güçlü Türkiye olacağız…