ÜNIVERSITELER Arası Kurul, YÖK şemasında yer alan bir çalışma alanı. Bir karar almış. İlim adamlarının ilmi makalelerinin nerede yayınlandığını ele almış. Son derece değerli ve ciddi bir eylem. Dünyanın hemen her yerinde, hemen her üniversitede aceleci ilim adamı adayları var. Ülkede ilmi makaleler yayınlayan çok sayıda dergi olmadığı gibi, bu dergilerin periyodik aralığı da 3 aylık oluyor genellikle. Derginin sayfa sayısı da belli. Diyelim ki bir dergi üç ayda bir 20 makale yayınlayabiliyor. Tekrar 20 makale yayınlana bilmesi için üç ay daha beklemek gerek. Bu durum soruna çözüm ararken, gayrı meşruluğu da beraberinde getiriyor.
Türkiye’de sayısı her gün kabaran üniversite sayısı 200 civarında. Her birinin de en az üç fakültesi, 7-8 yüksekokulu ve enstitüsü var. Bunların her birinin de doktora yapmak, doçentlik yapmak, purofesörlük yapmak için çaba harcayan öğretim üyeleri var. Her biri heyetlere sunabilmek için ilmi makaleler yazmak zorunda. Bu ihtiyaca cevap verecek dergiler her üniversitenin kendi bünyesinde de yok. Her olanaksızlığı fırsata çeviren insanlar ilmi dergi yayınlamak üzere kolları sıvayor.
Dergi yayınlıyor ve sabırsız yükselmek isteyen öğretim üyelerinin ilmi makale yayınlama şartını karşılamak üzere yayına başlıyor. İlim ve inceleme hakem heyeti de oluşturuyor. Ancak bu hakem heyette ismi görülen çoğu purofesörün onayı bile alınmıyor ve haberleri bile olmuyor. Dergi tek ilim alanında da değil, mühendislikten- tıbba, ziraattanbilgisayara, savunmadan- uzaya hemen her konuda ilmi makaleleri karmaşa içinde yayınlıyorlar. Her makalenin kaç sayfa olduğuna göre de bir ücret talep ediliyor dolar bazında.
Derginin maliyeti 3 bin lira ise, 20 makaleden 3 bin dolar alınmışsa, oldukça güzel kazanç elde edilmiş oluyor.
Predatör (yağmacı) dergiler
İşte bu durumu tespit eden Üniversiteler Arası Kurul, bir karar almış. Batıda da yağmacı anlamında Predatör denilen bu tür dergilerde yayınlanan makaleleri, ilmi makale olarak değerlendirilmeyeceğini açıklamış. Yani ilim etiketini yükseltmelerde bu makalelerin rolü olmayacak.
Karar isabetli ama uygulama nasıl olacak görmek gerek. Bu ölçü ‘bizden olanlara’ uygulanmaz da sadece ‘bizden olmayanlara’ uygulanırsa durum felaket sebebidir. Aslında her alanda müfettişlik ve denetleme görevi ve görevlileri var. Ama basınla ilgili denetimlerde bile bizden olan, bizden olmayana göre uygulama farklı gelişiyor. Kimi yüksek tepelerdekiler için ise yasal denetleme kurumları oluşturulmamıştır. Denetimsizlik ve denetimin ciddiyetsiz ve adaletsiz yapılması insanları yanlış yapmaya yönlendirir.
YÖK’ün bir kurulu aracılığıyla yapmak istediği eylemin, adaleti sağlamasını dilemek gerek. Ücretli telif dergilerinin hangileri olduğunu tespit etmek kim tarafından yapılacak? Belki de ücretli ilmi makale yayıncısı dergilere de bir nitelik kazandırabilir bu çalışmalar. Ama halledilmesi gereken bir mesele var. YÖK, her üniversiteye, ilmi makale yayınlayan çok sayfalı bir dergi yayınlama fırsatı vermeli.